Videoyu Avusturalyalı Russell Mulcahy (Highlander/İskoçyalı’nın yönetmeni) Güney Londra’da bir günde çekmiş ve videodan sonra şarkı 16 ülkede ‘1 numara’ya yükselmiş. Popçu diye küçümsenen Horne ile Downes 1980’de Jon Anderson ile Rick Wakeman’ın yerine Yes grubuna girmiş. Parçayı Pixies, Offspring, Radiohead, Erasure gibi isimler de coverlamış.
Dönüşüm’ün ana ilkesi şudur: ‘Anadolu’daki bağlamanın Asya sazlarından çok büyük farkı yoktur. Kaynağa inildikçe daha sağlıklı senteze ulaşma olanağı doğacağından Doğu’nun iyi incelenmesi, araştırılması gerekmektedir. Bu nedenle Asya sazlarına da, en az bağlama kadar eğilmek şarttır’… Grup ilk plağına Kiziroğlu Mustafa Bey/Havada Bulut Yok parçalarını koyar. Ozan Murat Çobanoğlu’dan dinledikleri Kiziroğlu Mustafa Bey’i kendilerine göre düzenlemişlerdir. Ağustosta yayımlanan parça büyük bir ilgiyle karşılanır ve grup 1970’in en sevilenleri arasında yer alır.
Seksenli yıllarda aerobik salonlarında en çok çalınan şarkı tartışmasız Maniac’tı. Flashdance filminin flaş parçalarından Maniac, yorumcusu ve bestecisi Michael Sembello’yu da (diğer besteci Dennis Matkosky) uluslararası yıldız yapmıştı. Aslında şarkının esin kaynağı bir psikopatı anlatan korku filmiydi. William Lustig’in 1980 tarihli Maniac filmini izleyen besteciler şarkıyı yazdıktan sonra adını da oradan almıştı. Sözler de ilginçti: ‘O manyak, kesinlikle manyak/ Kedini öldürüp kapıya çivileyecek…
Ardından da tekli Another Brick In The Wall geldi. Az tekli yapan Pink Floyd’un hiç adeti değildi albümden şarkı alıp tekli çıkarmak. Ama tam da hit olacak parçaydı ve de oldu Roger Waters parçayı gitar eşliğinde akustik hazırlamıştı. Bir dakika 20 saniye uzunluğundaki Another Brick In The Wall iki parça arasındaki geçiş esprisinde planlanmıştı. Şarkının gücünü fark eden yapımcı Bob Ezrin, Waters’dan süresini uzatmasını istemiş, ama küfrü yemişti.
Modern Folk Üçlüsü’nün bir başka hedefi de Türkiye’de o güne kadar derlenmemiş bir çocuk şarkıları repertuvarı oluşturmak ve çocukları müzik konusunda eğitmektir. Bu amaçla, Ankara televizyonunda haftada bir ‘Bu Akşam Sizlerleyiz’ adlı programı hazırlamakla yetinmeyip ilkokulları da dolaşarak müzik zevki aşılamaya çalışırlar. Çocuklarla bağlantıyı hiç kesmezler ve 1979’da ise Dünya Çocuk Yılı onuruna ‘Çocuklarımız İçin’ albümünü üretirler.
Tamamen akustik kaydedilmiş parça Simon & Garfunkel’ın ilk albümü Wednesday Morning’de yer almış ve plak sadece iki bin adet satmıştı. Büyük hayal kırıklığı yaşayan ikili de bu başarısızlığın ardından dağılmıştı. Ancak, plak şirketi pes etmeye niyetli değildi. Parçayı yeniden elektrikli gitar (Al Gorgoni), bas gitar (Bob Bushnell) ve davul (Bobby Gregg) ilave ederek kaydetmişlerdi.
Şarkıyı çıkartan Frankie Valli. Bob Crowe ile Bob Gaudio’nun bestesini grubu The 4 Seasons ile 1967’de plak yapmış ve o yıl ABD Billboard listelerinde iki numaraya kadar yükselmiş, ardından bir milyon satarak altın plak kazanmış. Valli, 1974’te My Eyes Adored You’yu piyasaya sürene dek onun en büyük hiti olarak kabul görmüş ve dünya çapında birçok sanatçı tarafından coverı yapılmış. Farklı tarihlerde de olsa hep kabul görmüş, tazeliğinden bir şey yitirmemiş.
Daha önce Kanlıca Altılısı ve ASS Ltd. adlı gruplarda birlikte müzik yapmış Nejat Yavaşoğulları (d. 1950) ile Reha Öztanyel (d.1945), TRT’nin ilk kez katılacağı 1975 Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye seçmelerine Caniko (söz-müzik: Nejat Yavaşoğulları) adlı parçayı göndermiş ve finale kalmayı başarmıştı. Yavaşoğlu yıllar önce Can Kardeş adıyla bestelediği şarkıya Eurovision için Caniko adını koymuştu. Finalde Reha-Nejat adıyla kameraların önüne geçen ikili dereceye girememişti ama, parçaları hayli sevildiğinden yarışma sonrası Caniko/Öyle Bir Aşk Hikayesi adıyla 45’lik çıkartmışlardı.
İtalyan diplomat baba ile ABDli şarkıcı anneden Beyrut’ta dünyaya gelen (18 Şubat 1960) Gazebo, müziğe 10 yaşında gitar çalarak başlamış, Seksenler’de ‘Italo Disco’ diye bir akımın İtalya’yı sardığı günlerde Masterpiece 45’liğiyle piyasaya adım atmıştı. Dünya yıldızı olmak için çok beklememiş ve 1983 tarihli ‘Gazebo’ albümünden alınan dört tekli parça Masterpiece, I Like Chopin (Almanya, Avusturya, İspanya, İsviçre listelerinde zirveye çıktı), Lunatic ve Gimmick!’le arka arkaya uluslararası listeleri altüst etmişti.
Onno Tunç 1965’te Üstün Poyraz Set Orkestrası’na katıldı. Daha sonra 1969’da Durul Gence, 1970’de Süheyl Denizci, İstanbul Gelişim orkestralarında yer aldı. Ardından kendi orkestrasını kurdu ve deneysel bir çalışma olan ilk plağı The Bracelet’i (Hoş Bilezik) 1973’te yayınladı. Orkestra, dönemin birçok iddialı albümünde çaldı ve Tunç’un 1996 yılında uçak kazasında yaşamını yitirdiği güne kadar kayıtlarda, sahne çalışmalarında ünlü isimlere eşlik etti.
Plağın soundu, sözleri iyiydi ve başarılı bulunmuştu ama, onlara bekledikleri profesyonel aşamayı sağlayamadı. Devamında çıkardıkları, aralarında Türküz Türkü Çağırırız / Güllerin İçinden (1974) 45’liğinin de bulunduğu yapıtları parasal sorunları çözemeyince ikili asıl işlerine dönmüştü. Fuat ‘Karayolları’nda çalışırken, Mazhar da Ankara Devlet Tiyatrosu’nda kadrolu sanatçı olarak oyunlarında rol almış ve TV dizilerine dublaj yapmıştı.
Üçlü birkaç 45’likten sonra gelen Arabian Nights albümüyle (ABD’de altın plak aldı) dünya çapında tanınmayı başarmıştı. Türkiye’de de çıkan albüm, hiç bilinmeyen bu grubu bir ay içinde listelerin en üst sırasına oturturken, repertuvarın iddialılarından olmamasına karşın bizde öne çıkan İstanbul (Non Constantinople) şarkısıyla çok önemsenmişti. The Four Lads grubunun 1953 tarihli aynı isimli şarkısının coverı olan parça, Türkiye’de 45’lik olarak da yayınlanmış, arka yüze In A Persian Market koyulmuştu.
Orkestra kendi adına da 45’likler çıkardı. Dün Bugün Yarın etiketi taşıyan ilk 45’lik Kara Tren/Makine ve İnsan 1972’de yayınlandı. Dün Bugün Yarın ikinci plağı A/B’yi Mart 1972’te, üçüncüsünü de Ağustos 1972’de Haydi Bastırrr/Dünya Dönüyor adıyla piyasaya sürdü. Orkestra 1975’te ise Türkiye’nin ilk moog 45’liğini yaptı. Moog Gırgır adlı parçanın arka yüzünde, daha önce Melike Demirağ’ın söylediği Merhaba şarkısının enstrümantal versiyonu yer aldı.
Avrupa’da 45’lik olarak piyasaya çıkarılan Nick The Chopper/Little Darlin’ ’in satışı da iyi gider. Hey Dergisi yapıtı ‘Yabancı 45’likler’ listesine koyar ve plak ‘1 numara’ya yükselir. Aynı plak Hey’de yayımlanan ilanda ‘Çağdaş Türk Müziği’nin yüz akı’ şeklinde tanıtılır…
Selda, Ankaralı Cihan Plak Deposu’nun yedi bin beş yüz liralık teklifini kabul ederek Sel Plak etiketiyle, 1971 yazında ilk iki 45’liğini çıkarır: Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle/Mahpushane İçinde Mermerden Direk ve Tatlı Dillim Güler Yüzlüm/Mahpushanelere Güneş Doğmuyor. Plaklar ilgiyle karşılanır ve Cihan Plak Deposu turnayı gözünden vurur. Yıllar yıllar sonra Selda bu kez Selda Bağcan adıyla genç kuşaklar tarafından keşfedilir ve popüler dizi Masum’un jeneriğinde kullanılan çok başarılı Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle remiksi parçanın ününe ün katar.
Turistlerden gördüğü ilgi sonucunda tamamen Anadolu popa yönelir. 1971’in sonunda Hüreller’le Dertli Kaval ile Beni Hor Görme Kardeşim’i kaydeder ve plağın satışı, o dönem için çok önemli bir rakam olan 180 bine ulaşır. Ersen’in ilk popüler parçası olarak pop tarihine not düşülen Dertli Kaval’ın devam gelir ve TRT denetiminden geçmeyen Kozan Dağı/Kara Yazı da pazarda aynı başarıyı tekrarlar.
İşe amatör ruhla sarılan üçlü, listelere hızlı bir giriş yaptı ve 1974 yılında üç 45'li çıkardı. Bunlardan biri de Çukulata Sevgilim'di Arka yüzünde Kara Kara Badem Gözler olan yapıt üçlüyü zirveye taşırken Zafer-Banu-Hülya, Şubat 1975’te Beyrut’ta konser verecek kadar ünlenmişti. Aralık 1976’da albüm çıkaran Zafer-Banu-Hülya repertuvarda Çukulata Sevgilim'e de yer vermişti. Sıcacık, bossanova soundla ilerleyen Çukulata Sevgilim reklamlarda kullanılmaya müsaitti ve ileri yıllarda kullanıldı.
John Wakelin durur mu; Macar Superman parçasını Black Superman adıyla Muhammed Ali'ye uyarlıyor ve listelerden inmiyor. Ardından, o müthiç maçı anlatan In Zaire şarkısını yapıyor. Disco music furyasınının devam ettiği günlerde parça Black Superman'in başarısını tekrarlayıp Johnny Wakelin adını pop tarihine yazdırmayı başarıyor.
1967’de bir kez daha Altın Mikrofon sahnesindeydi Haramiler. Enstrümantal yorumladıkları Çamlıca Yolunda’yla finale kadar gelmelerine karşın ilk üçe giremediler ama, yine şartname gereği yayınlamaya hak kazandıkları Çamlıca Yolunda/Adanalı’yı ikinci plak olarak diskografilerine eklediler. Aynı yıl Koray Oktay’ın seslendirdiği Friendship/I’m Lookin’ For A Saxophonist/Gimme Some Lovin’/I Got You adlı bir ‘cover 45’lik’ daha çıkarttılar.
Devir disco müziğindi ve başka türlere fazla hayat yoktu. Biddu, I Love To Love (But My Baby Loves To Dance) şarkısını almıştı bestecileri Jack Robinson ile James Bolden’dan. Bomba gibi bir düzenlemeyle diskoteklere hitap etmeye başlayan Tina Charles, İrlanda, İngiltere, Norveç’te, Türkiye’de ‘1 numara’ olmuş, diğer ülkelerde de üst sıralarda gezinmişti. Charles’ın ilk albümüne ismini veren parça, 45’lik olarak da (arka yüz Disco Fever) yayınlanmıştı.
Müzik listelerinde Zahmet Olmazsa ile Sıla birinci, Murat Boz '3' adını verdiği albümle ikinci, Kalben 'hatıraların Gölgesinde' ile üçüncü oldu.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Pandemi döneminde dikkat çeken, gelirleri müzik emekçilerine paylaştıran, müziği metalaştıran-sektörleştiren ticari anlayışa karşı; direngen, bağımsız müziği sahiplenerek, müziğin tüm üretim sürecine dayanışmacı ruhla katkı sağlamak amacıyla kurulan Olta Dayanışma, 14. albümünü piyasaya çıkardı.
Tarkan, sosyal medya hesabında yeni albüm hazırlıklarının neredeyse bittiğini söyledi. Son olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılında yazdığı "Sen Rahat Uyu" marşını hazırlayan Tarkan'dan yeni albüm açıklaması geldi: “Biliyorum ‘artık bitsin bu albüm, çıksın yeni şarkılar’ diyorsunuz. İnanın az kaldı. Azıcık daha sabredin canlarım. Yakındır kavuşmamız."
'Hiç kimseyle yarışmıyorum, kavgam zamanladır.' diyen Özdemir Erdoğan, kendi firmasının etiketiyle 6 Nisan 2024'te Türk Jazz Tarihinde Işıksız Kalanlar adını verdiği enstrümantal uzunçaları yayınlamaya hazırlanıyor. Türk müzik ve caz tarihinin değerli isimlerinden Özdemir Erdoğan bilinen caz parçaları ve Türk müziği eserlerinin caz yorumlarından oluşan keyifli bir repertuvarı seslendiriyor.
Mustafa Sandal, Sibel’le müzik dillerinin uyuştuğunu görünce onun için hazırlanacak albümün müzik direktörlüğünü üstleniyor. Sibel’in besteleri arasında, lise sıralarında gitarıyla yazdığı bir tanesi öne çıkıyor. Sandal, parçaya şekil vermeye başlıyor; introya Sibel Alaş’ın şiirini koyuyor. Nakarat ve son bölüm eksik. Onları yazıyor.
Yerli müzikte Zeynep Bastık 'Lan'la birinci, Sefo 'Kapalı Kapılar'la ikinci, M Lisa 'Araba' ile üçüncü oldu.
Rock ve müzik tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için rap şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu fotoğrafı tıklayınca:
Birbirinden güzel eserlerin icra edildiği bir TRT klasiği "Akşam Sefası" programı, bugün 21.00'de TRT Müzik'te.
Naz Koçaş, best of'unu Stig'in şarkılarından yaptı:
İsmi Açık Hava Tiyatrosu; halkın ağzında Harbiye Açıkhava; kartvizitinde ise ‘Türkiye’nin Müzik Mabedi’ yazılı. Hem ülke, hem dünya kültür tarihinde bir Royal Albert Hall, Madison Square Garden, Olympia kadar önemli ve değerli bir amfitiyatro. Kent mimarisi için de önemli merkez. Batılı örneklerine benzer şekilde bir eğlence vadisinin ortasında bulunuyor. En üstte Hilton, biraz altında, günümüzde adı İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı olmuş meşhur Spor ve Sergi Sarayı, Açıkhava Tiyatrosu, Küçük Çiftlik Park lunaparkı ve ismi sürekli değişen stadyum…