HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU

'TÜRKİYE'NİN MÜZİK MABEDİ' (İLK 50 YIL)

22 Kasım 2023 Çarşamba 22:17

İsmi Açık Hava Tiyatrosu; halkın ağzında Harbiye Açıkhava; kartvizitinde ise ‘Türkiye’nin Müzik Mabedi’ yazılı. Hem ülke, hem dünya kültür tarihinde bir Royal Albert Hall, Madison Square Garden, Olympia kadar önemli ve değerli bir amfitiyatro.

Kent mimarisi için de önemli merkez. Batılı örneklerine benzer şekilde bir eğlence vadisinin ortasında bulunuyor. En üstte Hilton, biraz altında, günümüzde adı İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı olmuş meşhur Spor ve Sergi Sarayı, Açıkhava Tiyatrosu, Küçük Çiftlik Park lunaparkı ve ismi sürekli değişen stadyum…

Harbiye Açıkhava deyince akıllara hemen konserler gelse de, tiyatrodan operaya, folklor gösterilerinden uluslararası güreş karşılaşmalarına, güzellik yarışmalarından festivallere, parti toplantılarından kongrelere, buz revülerinden jübilelere birçok etkinliğe ev sahipliği yapmış, yazın İstanbulluların favori mekanlarından biri burası.

Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi ya da eski ismiyle Harbiye Açık Hava Tiyatrosu, İstanbul’un tek yazlık tiyatro yapısı olarak 1947 yılında Dolmabahçe’nin Harbiye’ye bakan yamacına kuruluyor.

Fransız mimar ve şehircilik uzmanı Henri Prost’un 1939’da onaylanan ‘İstanbul İmar Planı’na göre Dolmabahçe Gazhanesi’nin arkasında bulunan geniş vadiye büyük bir park yapılması öngörülüyor. Bu alanda bostanlar, bahçeler, ahırlar bulunuyor.

‘2 Numaralı Park’ ismiyle Taksim-Harbiye-Maçka-Dolmabahçe arasında yapılacak park için çalışmalara başlanıyor, arsalar satın alınıyor, binalar istimlak ediliyor.

Bu geniş bölge içine Spor ve Sergi Sarayı (günümüzde adı İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı), Açıkhava Tiyatrosu ve Küçük Çiftlik Parkı isimli bir lunapark inşa edilecek. Açıkhava Tiyatrosu için önce Taşkışla’nın solunda, bugün Atatürk Kütüphanesi’nin bulunduğu yer düşünülüyor; sonra vaz geçiliyor.

İkinci Dünya Savaşı nedeniyle uygulanamayan proje, 1945’da tekrar gündeme geliyor.

Dönemin İstanbul Vali ve Belediye Reisi Dr. Lütfi Kırdar, İstanbul’a iki yeni tiyatro binası yapılacağı duyuruyor: Temeli 29 Mayıs 1946’da Taksim meydanında atılan, 12 Nisan 1969’da bitirebilen İstanbul Kültür Sarayı (şimdiki AKM) ve Harbiye’ye, meyilli araziye inşa edilecek Açık Hava Tiyatrosu.

İstanbul Belediyesi tarafından açılan proje yarışmasında Yüksek Mimar Nihat Yücel ile Yüksek Mimar Nihat Uysal’ın çizdikleri proje birinciliği kazanıyor.

15 Temmuz 1946’da Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nun temeli Muhsin Ertuğrul’un da katıldığı törenle atılıyor ve Dr. Lütfi Kırdar şunları söylüyor: ‘Kaba inşaat için beş buçuk milyon lira sarfedilecektir. 5.277 metrekarelik bir sahada inşa edilecek tiyatro binası, İstanbul’un 500. fetih yıldönümüne yetişecektir’...

Tiyatronun inşaatına başlanıyor. Yarım daire basamakları olan amfiteatr biçiminde, 3972 seyirci kapasiteli bir sanat merkezi olarak planlanıyor.

Genişliği 85 metre, derinliği 69 metre olan tiyatro, 30 kişilik şeref locası, 80 kişilik orkestra bölümü ve sahne ardında sanatçılar için inşa edilmiş iki bloktan oluşan binası ile temel atıldıktan bir yıl sonra, 1947’de hizmete giriyor; yani İstanbul’un fethinin 494. yıldönümünde… Tiyatro açılıyor, ancak bütünüyle bitirilemiyor. Ankada Devlet Konservatuarı kurucularından yönetmen Carl Ebert’in sahne için öngördüğü teknik değişiklikler projeye uyarlanıyor ve eksikliklerin giderilmesi 1950 yılına kadar sarkıyor.

İstanbul Belediyesi’ne 850.103 liraya mal olan tiyatro, 9 Ağustos 1947’de İstanbul Şehir Tiyatroları’nın sahnelediği Sofokles’in Kral Oidipus tragedyasıyla açılıyor.

Sahne müziklerini Cemal Reşit Rey’in düzenlediği, H. Kemal Gürmen, Müfit Kiper, Sami Ayanoğlu, Talat Artemel gibi usta oyuncuların rol aldığı oyun, Muhsin Ertuğrul tarafından sahneye konuyor. Kral Oidipus o sezon 17 kez oynanıyor.

Mekanda sahnelenen ilk opera ise 1950’de Sevil Berberi. Sonraki yıllarda İstanbul Şehir Tiyatrosu, Ankara Devlet Tiyatrosu ve İstanbul Şehir Operası yaz aylarında burada İstanbullu sanatseverlere oyunlar, operalar sunmaya devam ediyor.

Tiyatronun hemen altında kurulmuş Küçük Çiftlik Parkı’ndan ve yine tiyatronun hemen üstünde bulunan Hilton Oteli’nin ‘Roof Bar’ından gelen gürültüler nedeniyle bir süre sonra oyunlar, operalar yerini daha çok konserlere ve ‘gece’lere bırakıyor.

1950’li yıllardan başlayarak folklor gösterilerinden uluslararası güreş karşılaşmalarına, güzellik yarışmalarından festivallere bir çok etkinliğe ev sahipliği yapan Açıkhava Tiyatrosu, İstanbul’un yaz aylarının vazgeçilmez mekanlarından biri oluyor.

Açıkhava Tiyatrosu İstanbullular’ın unutamadığı jübilelere de ev sahipliği yapıyor: Münir Nurettin Selçuk, İ. Galip Arcan, Vasfi Rıza Zobu, Halide Pişkin gibi dev isimler burada veda ediyor izleyicilerine…

1973’te kurulan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği İstanbul Festivali’nin ‘amiral gemisi’ olarak Miles Davis, Bob Dylan, Joan Baez, Jan Garbarek gibi ünlü konukları da ağırlıyor itinayla.

1995’te adı İstanbul’un eski belediye başkanlarından Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu olarak değiştiriliyor.

Harbiye Kültür Vadisi Projesi kapsamında, Taksim ile Harbiye arasındaki vadinin ortasında kalan tiyatro yıllar sonra bakım ve onarıma alınıyor ve çalışmalar 2008 temmuz ayında bitiriliyor.

İlk kez ciddi tamirat geçiren tiyatronun taş duvarları temizleniyor. Protokol kapısı, koltukları, büfeleri, sahne arkasında bulunan soyunma odaları ve sahne üstüne sonradan eklenen ‘uzay çatısı’ ise tamamen yenileniyor. Yapının tarihi dokusu bozulmadan yetersiz kalan tuvaletlere yenileri eklenirken, seyircilerin giriş ve çıkışta kullanacakları yeni yan yollar yapılıyor.

İstanbullular’ın 1947 yılından bu yana yaz aylarında çeşitli sanatsal etkinlikler için konuk olduğu Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu, halen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na bağlı olup, 4388 seyirci kapasitesiyle hizmet vermeye devam etmekte.

Sanatseverlerin bu mekanla çok özel bağı var; sevdiği isimleri uzun yaz akşamlarında burada dinlemek adeta statü sembolü.

Kendine özgü ritüelleri var yıllardır silinmeyen. Konser öncesi su, dondurma, mısır, çekirdek, minder alışverişi; çıkışta da acıkanlara köfte, sucuk ekmek.

Yeri mükemmel; ister Harbiye’ye vur, ister Beşiktaş’a. Taksim’e kadar salına salına yürü; konserin kritiğini yap. Dolmabahçe’de çayını iç. Karaköy’e uzan.



Diğer Haberler

1947
1947
22 Kasım 2023 Çarşamba 21:56

1948
1948
22 Kasım 2023 Çarşamba 21:56

1949
1949
22 Kasım 2023 Çarşamba 21:55

1950
1950
22 Kasım 2023 Çarşamba 21:54

1951
1951
22 Kasım 2023 Çarşamba 21:51

1952
1952
22 Kasım 2023 Çarşamba 21:50

1953
1953
22 Kasım 2023 Çarşamba 21:50