NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

VİŞNE BAHÇESİ

15 Mayıs 2022 Pazar 12:55
NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

Geçtiğimiz haftalarda basında yer almış bir haber, Türkiye ile Yunanistan müzik piyasalarının nasıl iç içe geçmiş olduğunu gösterdi bize; yeniden ve bir kere daha. Onlar bizi çok sıkı takip ediyor, biz onları! Haber şuydu: Yunanlıların Hande Yener’i Helena Paparizou ile Ajda Pekkan’ları (ki, asıl Ajda Pekkan’ları Marinella’dır ama, 60’ların bu popüler yıldızı, ne yazık ki 90 ve 2000’lere layıkıyla demir atamadı) Anna Vissi, aynı şarkının peşine düşmüştü. Betül Demir’in ilk albümü “Ayrılığın El Kitabı”nda yer alan “Yaz Geliyor” adlı şarkıydı bahsi geçen ve şarkıcının kız kardeşi Sude Bilge Demir tarafından yazılmıştı. Ki Paparizou, bir zaman evvel de bir başka Sude Bilge Demir şarkısına göz koymuş (Demet Akalın’ın “Aşkın Açamadığı Kapı”) ve “I Agapi Sou Den Meni Pia Edo” adıyla “Mambo” adlı ‘single’ına yerleştirmişti.
Aslında şaşırtıcı değil bu durum; kaç zamandır şarkılar sere serpe gezip duruyor dünyayı. ‘Pop’ dediğimiz şey, dünyanın dört bir köşesinde (aşağı yukarı) aynı ‘formül’le yapılmaya başlandı; bu gelişmenin üstüne, ‘birbirimize yakın olduğumuz hissi’ eklendiğinde, ‘iki yaka’ birbirine biraz daha fazla yaklaşır, birbirinin içinden biraz daha sık geçer oldu. Bunun en büyük faydasını da dinleyiciler gördü: Biz onları daha kolay görür ve dinler olduk, onlar da bizi…
60’lı yıllarda da oldukça sıkı olan bu bağımız, 70’lerde Kıbrıs’ın merkezde olduğu sorunlar yumağı nedeniyle epeyce zayıflamış, 80’lerde yaşadığımız kaos nedeniyle de bir türlü eski haline gelememişti. Ama (görünürde de olsa) ‘serbestlik’ dönemi olmaya çabalayan 90’lı yıllarla birlikte bu alanda da bir ferahlık yaşandı ve bu yeni şartlar sonrasında ilk keşfettiğimiz isim Haris Alexiou oldu.
Alexiou, zaten Yeni Türkü’nün “Telli Telli”, “Maskeli Balo” ve “Olmasa Mektubun” şarkılarından dolayı tanıdık bir isimdi bizim için ve devreye Sezen Aksu’nun (sonraları da Duman’ın) “Her Şeyi Yak”ı girdiğinde, rahat bir biçimde bağırlara basıldı. Kısa bir süre önce bir iki konser için tekrar ülkemize gelmiş Alexiou’nun son albümü “Visino Ke Nerantzi (Sour Cherry&Bitter Orange)” adını taşıyor. EMI’nin çalışkanlığı (Hakan Kurşun farkı) sayesinde, hem bu albüm, hem de Alexiou’nun kayıtları elden geçirilmiş, yenilenmiş eski albümlerinin tamamı bizde de piyasaya sunuldu. Alexiou’ya daha önce herhangi bir şekilde kulak vermiş olanlar, zaten nasıl bir ‘hazine’ye denk gelmiş olduklarını iyi biliyorlardır. Alexiou’yu bugüne kadar bilmemiş, ya da bilmiş de, layıkıyla ilgilenme fırsatı bulamamış olanlara, EMI’nin bu son manevrası ilaç gibi gelebilir. Son albüm ya da eskilerin arasından seçecekleri herhangi bir albümü satın alarak, kendilerini “hayatı anlamlı kılma kraliçesi”nin ellerine ferah ferah bırakabilirler. Alexiou’yu tanımaktan kimse pişman olmamıştır, onlar da olmayacak.

İKİ KIZ KARDEŞ
‘Eurovision Kraliçesi’ olarak da kabul edilen Helena Paparizou’nun son albümü “Iparhi Logos”u ise (bu sefer Şemsettin Göktaş farkıyla) Sony&BMG sundu piyasaya. Double bir albüm bu ama tek disk fiyatına satın alınabilmekte. “Gigolo” ile açılıp, albüme ismini veren “Iparhi Logos”un bir remix’i ile kapanan albüm, Antigue adlı grup ile kendini gösterebilme imkanını bulmuş Paparizou’nun, ülkesinde neden ‘pop kraliçesi’ olarak genel kabul gördüğünü çok iyi bir şekilde gösteriyor. Paparizou’nun bulunduğu konuma bizim buralarda talip olanlar, keşke bu albüme bir kulak verseler de, bir zaman sonra Kayahan’ın (“Ben nerde yanlış yaptım…”) şarkısını söylemek zorunda kalmasalar. Hande Yener (ve bir parça da Ayşe Hatun Önal) hariç, bizim Paparizou türevlerinin tamamı elektronik-sentetik olanın en sıradan, en kulak tırmalayan, en insanı canından bezdiren ses ve ritm’leri ile albümlerini tıka basa doldururken; Paparizou hem yerel, hem de evrensel enstrümanları yan yana layıkınca getirerek, yapay ya da boğucu bir sound’un star’ı olma ihtimalini arkasında bırakıveriyor…
Paparizou öncesi disko kraliçesi olan Anna Vissi’nin son albümü “Nylon” da, kuvvetle esmeye başlamış Yunan rüzgarını, bir ihtimal fırtınaya çevirmeye katkıda bulunacak. Yunanistan’da ‘DualDisc’ olarak ilk basılan albümlerden olan “Nylon”, aslında geçen yılın albümü. Bu albüm Yunanistan’da birkaç kere elden geçirildi, farklı baskılarla zenginleştirildi-değiştirildi. En son da “Euro Edition” adı verilmiş bir nüshası yayınlandı ve birer tarafı CD, birer tarafı DVD olan iki DualDisc’in yanına bir de CD single eklendi. Yani aslında (eski hesaptan gidersek) beş disklik bir pakete bedel bir baskıydı bu ve (daha önceki baskıları alanlar dahil) Vissi hayranları kısa zamanda bunu da kapıştı, albümü listelerin tepesine oturttu. Sıkı hayranlara sahip Vissi’nin, zaten her zaman yapmayı başardığı şeydir bu; her albümü ile listelerin tepesine kurulmak… Darısı başımıza! Biz hala albümleri, tek klip, tek baskıda yol ortasında bırakıveriyoruz. “Tutmadı işte, ne yapalım!” diyor, bırakıyor-vazgeçiyor-terk ediyoruz.
Beyler, bakın işte! Millet bir kolayını bulmuş, onca parayı çöpe atmak istemiyor; çoğu albüme remix’ti, cover’dı, video’ydu yeni şeyler ekliyor, albüme bir şans daha veriyor. Zaten fazla satmış olan bir albüm daha fazla satıyor, satışını katlıyor. İlk turunda (türlü nedenlerle) işi tamamına erdirememiş albümler ise yeni bir tur şansı elde ediyor, şartları yeniden zorluyor. Biz neden yapmıyor olalım ki? Remix yapanımız mı yok, klip çekenimiz mi?


BULURSANIZ KAÇIRMAYIN
(Başta 17 disklik “Karavi” paketi olmak üzere) Haris Alexiou’nun her yaptığı

(Başta “Mono I Agapi/Otostop” single’ı olmak üzere) Anna Vissi’nin çoğu şeyi

(Başta Iparhi Logos” albümü olmak üzere) Paparizou’nun, (Antigue dönemi dahil) her şeyi

Yunanistan’ın Eurovision macerasını özetleyen, iki disklik “Eurosongs” albümü

 

SAKIN YAKLAŞMAYIN
Yunanistan’ı ziyaret eden her turistin, bir şişe Ouzo ile birlikte çantasına attığı derleme ‘sirtaki-rembetiko’ albümleri


KEŞKE OLSA
Haris Alexiou’dan, buradaki konserlerini de (kısmen de olsa) ihtiva edecek bir DVD

Haris Alexiou’dan bir “Sezen Aksu Şarkıları” albümü

Mungan ve Alexiou’dan, bir “Murathan Yazdı, Harula Söyledi” albümü

İstanbul’da bir Anna Vissi konseri

Babylon Alaçatı’da bir Helena Paparizou konseri

Ajda Pekkan’ın “Cool Kadın”ının, (DVD tarafında son derece başarılı yaz konserlerinden görüntülerin yer alacağı) bir DualDisc versiyonu, (“bu ülkede ilk DualDisc’i yayınlayan sanatçı” payesi de, doğrusu Superstar’a çok yakışırdı)


KEŞKE OLMASA
Sebep ne olursa olsun, “Türkiye’ye gelmeyiz-konser vermeyiz!” diyerek, aslında dinleyicilerini-hayranlarını cezalandıranlar

 

NAİM DİLMENER



Diğer Yazılar