NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

DANS EDİP COŞUYORUZ

13 Eylül 2025 Cumartesi 08:30
NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

“Ayı!.. Kırıcan mı belimi?” diyerek korkuyor gibi yapan ama için için beli kırılsın isteyen Ayşe Hatun Önal, bu ara en derin takıntılarımızdan biri. “Seviyor muyuz, sevmiyor muyuz, bayağı mı değil mi, sesi var mı yok mu…” konuşup – tartışıp duruyoruz. Bazı konularda görüş birliğine varıldı: “Kızımızın sesi yok!..” Ya da biraz var da, şarkıcı olmaya – şarkı söylemeye hiç yeterli değil. Normal olarak, Allahın bahşettiği bu kadarcık sesle yalnızca gündelik hayatını idame ettirmesi, bu sesi olduğu kadarıyla konuşmaya – birileriyle anlaşmaya saklaması gerekirdi. Gelin görün ki öyle olmadı – olamadı. Şarkı söylemenin, kliplerin, CD’lerin, sahnelerin cazibesi Ayşe Hatun’u da yoldan çıkardı. “Ne eksiğim var?” dedi kendi kendine, sonra bu soruyu mahçup bir edayla etrafındaki en yakın birkaç kişiye sordu, onlar da “Haklısın” dedi, sonra bu sorunun sorulduğu halka genişledi, herkes “Aaa, ne eksiğin olacak ki…” dedi bizimkine, manken kızımıza giderek daha mümkünmüş gibi gözükmeye başladı bu iş, bir noktada da “Tamam” dendi: “Piyasadaki herkesin sesi mi var ki, olan da şarkıcı olmayan da, demek ki ben de söyleyebilirim…” 
Kız haklı. Sessiz şarkıcmız bin tane. Sessiz starlarımız bile var. Mustafa Sandal, Serdar Ortaç ve Yonca Evcimik gibi sıfır seviyesindeki seslerin tepeye kurulabildiği bir piyasadan söz ediyoruz. O zaman o neden yapmayacakmış ki? Yaptı işte. Üstelik (kimse gülmesin) hiç de fena olmamış. Ayşe Hatun Önal’ın bu proje için etrafına topladığı ekip son derece akıllı davranmış: “Bu kızın sesi yok ama kararı kesin, şarkı söyleyecek. O zaman tek yapacağımız şey, işin alt yapı kısmını iyice sağlam tutmak… Müzik altan alta pop pop akarken, varsın üstte fazla bir şey olmasın…” Erdem Kınay’ın başını çektiği stüdyo ekibinin teşhisi doğru, bu teşhis sonrası yaptıkları da. Erdem Sökmen, Türker Dinletir, Mehmet Akatay ve Grup Gündem’in başını çektiği müzisyen ekibi, bu kızcağıza burun kıvırmaktan vazgeçip şarkılarına kulak vermeye fırsat bulanları, gerçekten keyiften öldürecek bir iş çıkarmış.
 Dört şarkı ve bir remix’ten oluşan single’ı açan şarkı olan “Çatla”, pop piyasamızda epeydir rastlanmadık ölçüde eğlenceli bir şarkı. Şarkının bir tek intro’su bile, insanı “pop adına” heyecanlandırıyor. Gerisi de öyle. Ege’nin yazdığı bir şarkı olan “Yalanın Siyahı” ve bütün o  bayağı “kırıcan / edicen” telaffuz ve tonlamalarına rağmen “Çeksene Elini” son derece parlak şarkılar. “Çeksene Elini”nin Kraftwerkvari remix’i ise, son derece zavallı bir ortalamaya sahip dans müziği alanımıza yeni bir bakış açısı getirmiyor da değil. Eh, daha ne olsun? Ayşe Hatun’un bizzat kendisi bile “Ben eğlencelik bir şey yaptım, isteyen eğlenir isteyen kenarda durur” diyor zaten. Niyet bu. Pop piyasasına bir renk sunmak. “Müzik dünyasını altüst edecek şarkılar yaptım, bu alana öncülük edecek, çağ kapatıp çağ açacağım” dememiş kızcağız. Üstelik, bu manken kızlara şarkı söyletmek hevesi de yeni bir şey değilken… 

BULUŞALIM HAFTAYA
Popüler müziğimizin geçmişinde hep gündemde olan bir şeydi bu. Madem pop dediğimiz alan en çok “güzel yüz”e ihtiyaç duymaktaydı, o zaman bu yüzleri güzelliği tescillilerin arasından seçmekten daha iyi bir yol olamazdı. Lale Belkıs, bu alana transfer edilmiş ilk mankenimiz kabul edilebilir. Lale Belkıs’ın Oscar Harris’in “Alta Gracia”sını “Doğduğum ev… ne güzeldi” şeklinde söylediği sıralarda, Coşkun Plak da, “Milliyet Gazetesi 1975 Türkiye Güzellik Kraliçesi” Ebru Deniz’i sürdü önümüze. Memleketin en namlı söz yazarlarından Bülent Çakır, bu güzel kızımızı “Ağlatma Beni” tablosunda çıkartmıştı önümüze. Tam bir yıl sonra, aynı kızımız bu sefer Harika Değirmenci adıyla, güzellere pek meraklı bir firma olan Kent’in kanatları altında  “Dost musun Düşman mısın?” adlı plağı yaptı. “Güzellere meraklı” Kent, aynı yıl Mine Kürkçüoğlu’nu da sundu piyasaya. Kürkçoğlu, Değirmenci’nin beceremediğini yapıp, “Haftaya” ile listelerin en tepesine kuruldu: “Haftaya, buluşalım haftaya, kaç saat bekledim, kimse yok ortada, hah hah ha haftaya…”
 Bu şarkı ile, 2000’lere kadar ulaşacak ve hatırlanacak olan Mine Kürkçoğlu, sonra da, son derece hoş ve keyifli “Tanrı Bilir Kul Bilmez” plağını yaptı ama, bu şarkı “Haftaya” kadar şanslı olamayarak arada kaynadı gitti… Moda dünyası ile bir şeklde bağı bulunan Sevil&Ayla ikilisini de bu listeye eklediniz mi, şimdilerde en saf, en hakiki, en doğru “devir” olarak kabul edilen 70’lerin manken tutkusu tablosu tamamlanmış oluyor. 80’lerde, değil güzel yüz, gün yüzü bile görecek bir durumda olmadığımız için işin bu kısmının gerisi gelmemiş gibi gözüküyor. Çıtı pıtı kızlarımıza “arabesk” söyletmek fikri de pek taraftar bulmamış olmalı. Ama bu dönemin eksiğini – gediğini, ifrata kaçmanın altın yılları olan 90’lar ve 2000’ler kapattı işte. Gülben Ergen, Petek Dinçöz, Demet Akalın ve diğerleri girdi devreye. Fulden Uras’ı bile bu kategoriye sokmak mümkün. Ama fena mı oldu? Gülben Ergen’in “Arka Sokaklar”ına, Demet Akalın’ın “Unuttum”una, Petek Dinçöz’ün “Foolish Casanova”sına, Fulden Uras’ın “Bensiz Olsun”una kim itiraz edebilir ki şimdi? “Çok kişi itiraz eder” diyen çıkabilir, şu saat itibariyle haklı da gözükebilir. Ama bu soru  bu saatte değil de gece vakti (ve belki bir -  iki bardak devrilmiş olduktan sonra) sonra sorulduğunda kimse sesini çıkarmazdı muhtemelen. 
“Çatla”ya, “Sen artık kederinden kahrından, bense mutluluktan içiyorum, çektiğim çilelerin ardından dans edip coşuyorum…”  çığlıkları ile eşlik etme imkanını bulmuş olanların zaten itiraz etmeye hakkı yok. Diğerleri de, ya “Pop bu, böyle şeyler olur” diyebilir, ya da itiraz takıntısını sürdürebilir. Sonuçta beş günlük dünyanın üç günlük şarkıları bunlar. 

 

BULURSANIZ KAÇIRMAYIN

İster Dönsün Tersine / Lale Belkıs – Sinyal – 45’lik
Dost musun Düşman mısın? / Harika Değirmenci – Kent – 45’lik
Haftaya / Mine Kürkçüoğlu – Kent – 45’lik
Bebek / Sevil&Ayla – Coşkun – 45’lik
Aşkın Tam Sırası / Petek Dinçöz – Universal – CD
Sade ve Sadece / Gülben Ergen – Universal – CD
Unuttum / Demet Akalın – Peker – CD
Sonunda / Ayşe Hatun Önal – Universal – CD single


NAİM DİLMENER



Diğer Yazılar