HANİ YILDIZLAR YANIP SÖNERKEN

Selahattin Erhan’ın bir projesi olan ve Atlas Production tarafından yayınlanan “Her Devrin Devleri”, düet fakiri popüler müziğimize 10 düet birden hediye etti. Bir kısmı , En İyi Düetlerimiz arasına girmeye şimdiden aday bu şarkıların. Bir kısmını ise, bir an önce ardımızda bırakmak (ya da unutmak) olacak ilk yapacağımız şey. Ve bu iki (iyi/kötü) uç arasında da, varlıkları yokluklarından daha iyi bir şey, kabul edilmesi gereken şarkılar/düetler var. Bu nedenle daha önce, başta Zerrin Özer olmak üzere çok sayıda yorumcuya şarkı yazmış Selahattin Erhan’ın şarkılarından (albümdeki on şarkının sekizi Erhan’a ait; iki şarkıdan birinin sözü ortak yazılmış, biri de yabancı bir beste) oluşan “Her Devrin Devleri”, en başta bu özelliği nedeniyle ciddiye alınmalı. Çok az denenmiş bir formu, bütün olumsuz şartlara rağmen baş tacı ettiği için.
Ama bu albümü ciddiye almak için başka sebepler de var. Albümün (Zerrin Özer vakası hariç) tamamına yakınında, dünün yıldızları, bugünün yıldızları ile eşleştirilmiş. Yani acımasız düzen ve ekonomik çarkın evlerinde oturmalarını, ortaya çıkmamalarını, mümkünse görünmemelerini öğütlediği, hatta “Görünürseniz de keyfiniz bilir, ben sizi görmezden/göstermezden gelmesini di bilirim” diye tehdit ettiği çok sayıda isim, yeniden gündeme gelmiş, ışıklar üzerlerine yeniden çevrilmiş olacak. Selahattin Erhan’ın Açık Radyo’da katıldığı bir programda açıkladığına göre, 10 şarkının onuna da klip çekilecekmiş zaten.
Alpay ve Selçuk Ural hariç, bu isimlerin hepsi de, ancak bazı karma ya da çok fazla kişiye ulaşamamış “Best Of”larla sesini duyurabilmişti, günümüzün “dijital”i baş tacı etmiş dinleyicisine. Bu nedenle bu yıldızları, (bir kısmı şimdiden sönmek ya da kaymak üzereyken bile olsa) genç yıldızlarla yan yana getirmek, onlara birlikte şarkı söyletmek;, gözü iyi yorumcuyu, kulağı iyi sesi seçemiyor durumlara düşmüş genç kuşağa, en azından “Yorum diye, ses diye bir şey varmış yahu!” dedirte(bile)cek.
İmkansız Olsam
“Dün” (yani geçmiş ya da eski) kontenjanından Alpay Funda Arar, Salim Dündar Zerrin Özer, Berkant Işın Karaca, Selçuk Ural Yeşim Salkım, Tülay Özer Kıraç, Asu Maralman Gökhan Tepe, Nur Yoldaş Ege, Attila Atasoy Yıldız Tilbe, Gökben Mustafa Sandal ve Yeşim Mirkelam ile eşleştirilerek dahil edilmiş albüme. Zerrin Özer ise, hadi Gökben demeyelim ama Yeşim ile aynı yaşlarda ve aşağı yukarı (70 ortalarında) aynı tarihlerde müzik dünyasına giriş yapmış olmasına rağmen, “dün”ün değil, “bugün”ün kontenjanından giriş yapmış. Hiç şüphesiz Zerrin Özer (tıpkı Alpay gibi) bugün de büyük ve şöhretli; ama akla ilk gelen bu mazeret, ardına sığınılabilecek bir mazeret değil ne yazık ki. Özer’in “bugün” kotasından dahil edilip, “dün” kotasındaki Salim Dündar ile eşleştirilmesi, albümün bütün mantık ve yapısına tepeden tırnağa aykırı. Ses yıldızlarımızın büyük bir kısmında, “Ben nostaljik değilim!” şeklinde dile getirilen (ve saçma sapan demenin hiç de ayıp kaçmayacağı) bir takıntı vardır. Eski olmak ama hala biliniyor ve seviliyor olmak, normalde herkesin şeref ve gurur duyacağı bir şeyken, şu iflah olmaz yaş takıntısı nedeniyle bucak bucak kaçılan bir mefhum haline getirilebiliyor.
İşte Öyle Bir Şey
Saygıda, sevgide kusur etmemiş bu albümün başka kusur ya da defoları da mevcut. Gökben ile Mustafa Sandal’ı (kafa bulmak serbest değil ama kaçacak fırsat da değil; yani, Şiribim ile Şiribom’u) yan yana getiren “Nevrin Döner” ve Berkant ile Işın Karaca’yı aynı takımın çatısı altına alan “Kırmızı Ruj” (ki bu iki şarkının ortak bir başka özellikleri de, çok sevimsiz bir biçimde isimlendirilmiş olmaları; bir tarafta “nevir” gibi, pek az kişinin ne anlama geldiği konusunda bir fikre sahip olduğu bir sözcük; diğer taraftaysa, “kırmızı” ve “ruj” gibi, porno ötesi bir terminoloji) şarkılarının yolları, Yıldırım Gürses’in bazı şarkıları ile kesişmekte. Daha çok, “Bir Garip Yolcu” ve “Son Mektup” ile. Bu yol kesiş(tir)meleri başka şarkılarda da var. “Şarkılar Hep Yalan (Ayrıldık)” adlı şarkıda mesela, şarkının kendisi değil ama Salim Dündar’ın vokali, Aşkın Nur Yengi’nin “Ayrılmam”ına (melodik olarak) paralel seyrediyor; tıpkı bir başka şarkının dizelerinin, Çiğdem Talu’nun “İşte Öyle Bir Şey”indeki dizelerine paralel seyrediyor oluşu gibi.
Ama olsun; varsın eksiği gediği olsun. Şu saatten sonra Nur Yoldaş, Salim Dündar, Tülay Özer, Asu Maralman ve diğerlerinden yeni bir şarkı duyma/dinleme konusunda kimin umudu vardı ki? Ama oldu işte; bu albüm sayesinde.
Her Devrin Devleri, Karma, Atlas Production
NAİM DİLMENER