SİNEFİLDEN NOTLAR / HASAN NADİR DERİN

JUSTICE LEAGUE: NEYDİ, NE OLDU?

21 Mart 2021 Pazar 19:59
SİNEFİLDEN NOTLAR / HASAN NADİR DERİN

Tüm dünyada aynı anda gösterime girip herkes tarafından konuşulan süper kahraman filmlerine hasret kalmıştık. Her ne kadar Wonder Woman 1984, Aralık sonunda Amerika’da vizyona çıksa ve aynı anda HBO Max’de yayınlansa da HBO Max olmayan ülkelerde, film yasal olarak izlenemediği için etkisi daha düşük oldu. Nicedir beklenen Zack Snyder's Justice League ise HBO Max olmayan ülkelerde de farklı platformlarla anlaşılarak yayınlandı ve evlerimizin salonlarında da olsa tüm dünyada aynı anda izlenime açıldı. Madem öyle, biz de filmi detaylı olarak değerlendirelim.

Ne olmuştu:
Öncelikle Zack Snyder's Justice League neden bir süredir merakla bekleniyordu, geçtiğimiz yıllarda neler olmuştu, kısaca onları hatırlayalım. DC sinematik evreninin ilk iki filmi olan Man of Steel ve Batman v Superman: Dawn of Justice’ın yönetmeni olan Zack Snyder’ın bu evrendeki en önemli projesi Justice League idi. Diğer filmler çok beğenilmese de Snyder adım adım bu filmin yolunu açmıştı ve bu kez Superman, Batman, Wonder Woman, Flash, Aquaman ve Cyborg’un beraber bir takım oluşturacağı bu film, büyük merak yaratmıştı. Aslında bu filmin hazırlık süreci de epey uzun sürmüştü. Projenin senaryo yazarı olarak öncelikle David S. Goyer açıklansa da sonradan bu iş Chris Terrio’ya teslim edilmiş, Justice League’nin iki film olarak planlandığı açıklanmıştı. Sonradan, tek film olması kararı alındı.
Her ne kadar senaryoda sonradan kimi değişiklikler yapılsa da Zack Snyder, Terrio’nun senaryosunu temel olarak filmi çekimlerini bitirdi ve filmin post prodüksiyon çalışmaları başladı. Bu noktada hiç beklenmedik bir olay yaşandı ve Zack Snyder, kızının intiharı sonrasında çalışmaya devam edemeyeceğini, filmi bıraktığını açıkladı. Bunun üzerine proje, zaten Marvel’in Avengers filmlerinin ilk ikisini yöneterek, benzer bir işin altından kalkmış olan Joss Whedon’a devredildi. Whedon, kendisi de bir senarist olduğu için, senaryoda ciddi değişikler yaptı ve çekilmiş sahnelerle yetinmeyip, kendisi de ek çekimler gerçekleştirdi. Sonuçta yönetmenlik kredisi Snyder’da kalmış olsa da Whedon, yazarlık kredisini Terrio ile paylaştı.
Bu şartlarda 2017 yılında, 2 saatlik tek bir film olarak gösterime giren film, ne seyircilerden ne de eleştirmenlerden yüksek not alamadı. Kimi karakterlerin yeterince işlenmediği, hikâyede açıklar olduğu, görsel efektlerin bazılarının yetersiz olduğu (özellikle Henry Cavill’in bıyığının görsel efektler ile silinmesi büyük alay konusu oldu), filmin esprili tonunun iyi olmadığı yönünde eleştiriler geldi. Ve bu büyüklükte bir film için, beklenenin altında bir hasılat yaptı. Bir süre sonra Snyder’ın versiyonunun daha iyi olduğu yönünde bir görüş yayınlamaya başladı ve sosyal medyada fanlar tarafından #ReleaseTheSnyderCut kampanyası başlatıldı. Snyder da bunu destekleyen açıklamalar yaptıkça kampanya büyüdü. En sonunda filmin yeni açılan HBO Max’de yayınlanmak üzere yeniden elden geçirilmesine karar verildi. Film adeta Zack Snyder’ın bıraktığı yerden post prodüksiyon çalışması ile tekrar ele alındı, Whedon’un eklediği tüm sahneler çıkartıldı, senaryo kredisi yine sadece Chris Terrio’ya verildi, pek çok sahnedeki görsel efektler tekrar elden geçirildi ve yeni sahneler çekildi (resmî açıklamaya göre, bir yeni sahne çekildi, diğer sahnelerin hepsi zaten önceden Snyder’ın çektiği sahnelerdi). Sonuçta ortaya 4 saatlik yeni bir kurgu çıktı.

Yeni versiyon nasıl?
Öncelikle bu sorunun spoilersız cevabını vermeye çalışalım. Hemen herkesin hemfikir olduğu gibi, bence de Whedon’un versiyonundan kesinlikle daha iyi. Ama Snyder’ın sinema versiyonunu izleme şansımız olabilseydi, bundan en az 1 saat daha kısa olacağını unutmayalım. Bir şeylerin mutlaka atılması gerekecekti. Atılacak şeylere karar vermek önemliymiş ve Cyborg sahnelerinin atılması büyük hataymış. Hem karaktere bir arka plan oluşturuyor, hem de filmin duygusunu yükseltiyor. Whedon sadece Cyborg sahnelerini eklese ve 2017 yapımı film, 2.5 saate çıksa yine sorunları olurmuş ama o versiyon daha çok sevilirmiş. Flash’ın hikayesinde çok büyük bir farklılık olmasa da finale doğru çok kritik bir hamle yapıyor ki ekipteki önemini gösteriyor. Diğer karakterlerin hikayelerinde ufak eklemeler olsa da üç aşağı, beş yukarı aynı. Geçmişteki savaşla ilgili yapılan değişiklik olumlu olmuş. Daha doğrusu ilk senaryodaki hali daha mantıklıymış diyelim. Final savaşının yeni halini de çok daha fazla sevdim. Ama epilog kısmındaki yeni çekilen bazı sahneler filme bir şey katmıyor. Fanları memnun etmek için yapılmış gibi.
Snyder’ın diğer filmlerinden bildiğimiz, çok sevdiği yavaş çekimler ve müzik kullanım tarzı bana biraz fazla geldi. Ve evet, sosyal medyada ilk gelen yorumlarda herkesin bu konuda yazmasına şaşırmıştım ama Diana’nın tema müziğinin binlerce kez kullanımı gerçekten çok fazlaydı ve ilgili sahnelerin atmosferine de uymuyordu.
Karşılaştırmak için Snyder Cut öncesinde, eski versiyonu da izlemiştim. Filmi sevip sevmemek ayrı konu ama bazı sahneler, kurgu öğrenenler için, elinizde aynı görüntüler varken kurgu ile sahnenin yapısını nasıl değiştirebilirsiniz konusunda örnek olarak gösterilebilir.

Değişimler neler, filmi nasıl etkilemiş? (Spoiler içerir):

Filmdeki tüm değişimleri sıralamak çok zor. İrili ufaklı çok fazla şey var. Bazılarının filme ciddi bir etkisi olsa da bazıları sadece mevcut sahnelerin biraz daha uzun halleri. Benim dikkatimi çeken ve filme etkisi olduğunu düşündüğüm değişiklikleri madde madde sıralayarak, yukarıda bahsettiklerimin bazılarını da açmak istiyorum:


. En önemli değişikliğin Cyborg’da olduğunu söylemiştim. Onun hikayesini biraz öğrenmiştik ama bu filmde belli kısımlar neredeyse Cyborg’un solo filmi olsa, onda yer alabilecek kadar önemli sahneler. Annesini nasıl kaybettiği, babası ile olan ilişkileri, aralarını düzeltmeye çalışırken babasının da ölümü, hepsi filmin ve karakterin hikaye akışına olumlu katkı sağlayan detaylar.


. Flash’ın kişisel hikayesindeki hemen hemen tek yeni sahne, filmde hiç adını vermese de bizim Iris West olduğunu bildiğimiz kadını araba kazasından kurtardığı sahne. Güzel bir sahne olmakla birlikte, filmden çıkarılmasına bir itirazım olmazdı. Ana hikâyeye çok fazla bir şey katmıyor. Ama final savaşında, herkes ölmüşken Flash’ın ışık hızından hızlı koşarak zamanı geri alması ve aslında tüm dünyayı kurtarması çok önemli. Belki de takıma en büyük katkıyı yapıyor ve bunu kimse bilmiyor.


. Yüzyıllar önceki ilk savaşta dünyanın birleşip dövüştüğü düşman artık Steppenwolf değil, Darkseid. Çok olumlu bir değişiklik. Tüm dünyanın biraraya gelip zar zor yendiği bir karakter için Steppenwolf fazla zayıf kalıyordu.


. Final savaşı filmdeki en farklı bölümlerden biri. Olumlu bir değişiklik daha. Hem daha iyi aksiyon sekansları var, hem ekibin beraber, bir takım olarak çalışmasına daha çok vurgu var, hem de Steppenwolf’un askerlerinin, korkunun kokusunu alması gibi bir olay tamamen kalktığı için kötü adamın cezasını kahramanlarımız veriyor.


. Karşımızdaki film daha kanlı. Özellikle Wonder Woman’ın bir Amazon savaşçısı olarak, kötü adamları etkisiz hale getirirken kafalarını patlatmaktan çekinmediğini görüyoruz. Finalde Steppenwolf’un kafasını uçurması da buna bir örnek. Ama Snyder, sinema versiyonunda bunu yapabilir miydi çok emin değilim. Bu sahneler yaş sınırı demek. Evet, günümüzde yaş sınırı alan süper kahraman filmleri var ama Justice Leauge için Warner bu riski almazdı, kanlı sahneleri Blu-Ray’de çıkacak extended cut’a bırakırdı diye tahmin ediyorum.


. Whedon versiyonunda işlediğini düşündüğüm bazı sahneler de vardı. Flash’ın başta kendine güvensizliği, Aquaman’in sert erkek pozları verirken içten içe zayıf halleri ve Diana’nın liderlik almak istememesi gibi. Bunlar sonradan eklendiği için çıkarılmış belli ki ama Snyder-Whedon karması bir kurgu yapsam, bunları filmde tutardım.


. Wonder Woman ile ilgili cinsiyetçi şakalar ve sahneler atılmış. Olumlu.


. Daha fazla Alfred, daha fazla Jeremy Irons. Pek güzel.


. Ve epilogdaki Batman’in kâbusu. Söylendiğine göre bu film için yeni çekilen tek sahne de bu. Film içinde birkaç kez sözü edilen, Superman’in kötü adam olduğu bu alternatif evren meselesini uzun uzun izliyoruz. Ancak bu sahne, ana hikâyeyi kapatmış bir film için fazla ve muhtemel devam filmine kanca atmak dışında bir işe yaramıyor. Ki, bu filmde muhtemel devam filmlerine kanca atacak çok fazla sahne var. Fanları memnun etmek için yapılan bir sahne olduğunu düşünüyorum. Belki, jenerik sonrası bir sahne olarak, şu anki halinden daha kısa bir şekilde konulabilirdi.

Son not olarak, filmi TV+’da izlediğimi ve Türkçe altyazıda ciddi bir senkron problemi olduğunu söylemeliyim. Umarım düzeltilir.

Haftaya görüşmek üzere.

HASAN NADİR DERİN 

GALERİ


Diğer Yazılar