HAFTADAN GERİYE KALANLAR

16 Mayıs 2021 Pazar 20:12

Günlerdir, haftalardır, aylardır sinemalar yeniden ne zaman açılacak diye bekleyerek evlerimizde film izlemeye devam ediyoruz. Bu yazı yazılırken çıkan yeni genelge ile, sinemaların açılışına izin verilecek tarih, bu sefer de 1 Haziran’a çekildi. Bu dördüncü ya da beşinci uzatma sanırım. 1 Haziran’da ne olur, gerçekten izin verilir mi, izin verilirse hangi sinemalar açar bilemiyoruz ama zaten yazın Hızlı ve Öfkeli 9 dışında bir film de geniş kitleyi sinemalara çekebilecek gibi durmuyor.
Biz sinemaların açılmasını beklerken bir yandan festivaller de yeni duyurular yapıyorlar. İstanbul Film Festivali, bu ayın ikinci yarısında, ulusal kısa ve belgesel yarışmalarındaki filmleri çevrimiçi olarak gösterecek. Önümüzdeki ay, ulusal uzun metraj yarışmasını hibrid olarak yapmayı planlıyorlar ama zaman ne gösterecek göreceğiz.

Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali:
Özellikle Ankara’daki festival takipçileri için dikkat çekici duyurular ise Uçan Süpürge’den geliyor. Bu yıl 24. kez düzenlenecek olan festivali, zorunlu aralar dışında, ilk yılından beri merakla takip edenlerden biriyim. Şunu açıkça söylemeli ki, son yıllarda film kalitesi olarak bir düşüş içindeydi ve seyirci ilgisi de giderek azalmıştı. Pandemi öncesi birkaç yılın festivallerinde, filmleri boş salonlarda izliyorduk. Bu sene, Azize Tan’ın festival direktörü olarak açıklanması ile, iddialı bir program izleyeceğimizi tahmin ediyorduk. Nitekim, son günlerde sosyal medyadan açıklanan filmler son derece ümit verici. Céline Sciamma’nın Berlin’de açılan yeni filmi Petite Maman, Oscarlarda iddialı bir noktaya yerleşen Promising Young Woman, yine en iyi uluslararası film Oscar adaylarından Quo Vadis Aida? ve The Man Who Sold His Skin, normal şartlarda salonları doldurabilecek filmler. Kendi adıma, Deniz Seviyesi filmini sevdiğim Nisan Dağ’ın yeni filmi, Bir Nefes Daha da programda merakla beklediğim filmlerden biri. Her ne kadar online başka programlarda gösterilmiş olsa da Josephine Decker’in Shirley’si de geçen senenin en iyi filmlerinden biriydi. Bu filmler dışında da programda, dünyanın önemli festivallerinde gösterilen, ilginç filmler gözüküyor. Henüz açıklanmayan filmlerle birlikte epey dikkat çekici bir program bizi bekliyor.
Yukarıda belirttiğim gibi, programdaki filmlerin önemli bir kısmı, her şey normal olsaydı festival döneminde sinema salonlarını doldurabilecek filmler. Pandemi döneminde nasıl olacağını hep birlikte göreceğiz. Festivalin şimdilik açıklanan planı şu şekilde: 27 Mayıs - 3 Haziran arası çevrimiçi gösterimler yapılacak, 4-11 Haziran arasında da festival mekanlarında (Çağdaş Sanatlar Merkezi ve CerModern’de açıkhava sineması) fiziksel gösterimler olacak. Bu konuda henüz net bir bilgi yok ama, açıklanan filmlerin hepsi çevrimiçi olarak gösterilmeyecek diye tahmin ediyorum. Açıkçası Çağdaş Sanatlar’ın kapalı salonundaki gösterimlere izin çıkar mı, çıkarsa ne kadar ilgi olur, ondan da emin değilim ama umarım o tarihe kadar gece kısıtlamaları kalkar da en azından bu filmleri CerModern’deki açık hava sinemasında izleme fırsatımız olur. Kendi adıma, bazılarını izlemiş olsam da büyük perdede tekrar izlemek istediğim filmler var.

Uluslararası Festivaller:
Sinema dünyasındaki bir başka merak konusu da uluslararası büyük festivallerin bu sene ne yapacağı. Cannes geçen sene, festivali fiziksel olarak yapamazsam, hiç yapmam diyerek iptal etmişti hatırlarsanız. Görünen o ki, bu yıl da festivali fiziksel olarak yapmakta kararlılar. 6-17 Temmuz tarihini değiştirmiş değiller ve filmleri yavaş yavaş açıklamaya da başladılar. Avrupa’da aşılanmanın bize göre daha hızlı gittiğini düşünürsek, bir açık hava festivali ihtimali uzak durmuyor. Mart ayıda, online olarak düzenlenen Berlinale ise yaz aylarında, hem açık hava gösterimleri, hem de salonlarda fiziksel gösterimler planladığını açıklamıştı. Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama ile onlar da 9-20 Haziran tarihleri arasında sadece açık hava gösterimleri yapacaklarını netleştirdiler. Tüm Berlin’e yayılacak 16 farklı mekân olacak olması da dikkat çekici.
Cannes ve Berlin kadar büyük bir festival olmasa da Karlovy Vary de ne yapacağı merak edilen festivallerden biriydi. Onlar da online opsiyonuna girmeyip, geçen seneyi pas geçmişler, bu yıl için de 20-28 Ağustos tarihini açıklamışlardı. Geçtiğimiz hafta içinde, bu tarihte festivali yapacaklarını netleştirerek bu yılki festivalin afişini de duyurdular. Ağustos tarihi daha güvenli bir tarih olacakmış ve belli kurallar çerçevesinde olsa da festival yapılabilecekmiş gibi geliyor bana ama yine bekleyip görelim diyeceğiz.

Gibi:
Burada genelde sinema konusunda yazıyoruz ama bir de dizi övelim. Bayram günlerinde Exxen platformunun ücretsiz olarak kullanıma açılması ile pek çok kişi gibi ben de Gibi dizisini izledim. Feyyaz Yiğit ve Aziz Kedi tarafından yazılan ve başrollerini yine Feyyaz Yiğit ve Kıvanç Kılınç’ın paylaştıkları Gibi dizisi, iki arkadaşın başlarına gelen absürt olayları anlatıyor. Feyyaz Yiğit ve Aziz Kedi’nin diğer işlerinde de gördüğümüz gibi, günlük hayatta hepimizin yaşadığı olayları, absürt noktalara taşımayı çok iyi biliyorlar. Dizinin ilk sezonu, süreleri 30-40 dakika arasında değişen, 12 bölümden oluşuyor. Bölümlerin konuları birbirinden bağımsız, yani herhangi bir sıra ile izlenebilir. Açıkçası, bölümler arasında ufak bağlantılar olsa güzel olabilirdi diye düşünmedim değil.
Favori bölümlerim, Nü Model, İkinci Yol, Ayırtma Yenilemesi (özellikle salaş mekân sekansı), Karanlık Güç ve Badana’nın bir kısmı. Çoğunluğun çok sevdiği Erasmusla Gelen Yamyam’ın son kısımlarını biraz uzun buldum. Atın Bulunuşu bölümü de dizinin ikinci sezon gidebileceği farklı yönler için ipuçları veriyor.
Peki Exxen, genel olarak abone olayım ben bu platforma dedirtti mi? Hayır. İçeriklerin geneli pek ilgimi çekmedi. Gibi ya da benzeri bir dizi olursa bir aylık abonelik ya da yine böyle bir ücretsiz kampanya kovalanabilir. Onun dışında, şu an abone olduğum platformlar arasına alacağımı zannetmiyorum. Gerçi, sanırım hedef kitlesi arasında da değilim.

Haftaya görüşmek üzere.

HASAN NADİR DERİN