Bu arada, çoğunlukla yıldızlara aranjman söz yazan Talu, besteleriyle dikkat çekmeye başlayan Melih Kibar’la iş birliğine gidiyor. Erol Evgin de ikiliye katılınca yerli pop tarihinin en başarılı, en üretken, en isabetli işler üreten takımı giriyor pazara. Eylül 1976’da İşte Öyle Bir Şey/Ah Bu Hayat Çekilmez (Sevdan Olmasa) 45’liğini çıkartıyor Erol Evgin. Donanımlı orkestranın kaydı ve Attila Özdemiroğlu’nun düzenlemesiyle.
Latin dünyasıyla Anglosakson kültürünü harmanlayan ilk isim olarak tarihe geçiyor. Ardından onun yolundan giderek birçok Latin şarkıcı ABD’de şöhreti yakalıyor. Eylül 1969’da 10 To 23 albümünü çıkarıyor. Beatles şarkılarının coverlarının da yer aldığı bu albüm Türkiye’ye de ulaşıyor. İlginç şekilde Türkiye’de albümden en fazla Rain parçası tutuluyor. Feliciano bestesi Milliyet Gazetesi okurlarınca yılın şarkısı seçiliyor.
Karaoğlan lakaplı Ecevit kürsüye çıkmadan, meydanda uçuşan beyaz güvercinlerle birlikte Şenay binlerce kişiye Sev Kardeşim’le Hayat Bayram Olsa’yı playback söylüyor; solcu diye TRT tarafından kara listeye alınacağını bile bile. Bu, Türkiye’de büyük mitingde bir ilk. Ecevit teklif ediyor Şenay’a mitingde şarkı söylemesini. Kitlelerin sevdiği onca solcu sanatçı varken Şenay’a gidiyor. Daha az sivri, hümanist bir ismin uygun olacağını düşünüyor. Şenay da bir kuruş almadan kürsüden Türkiye’ye haykırıyor: ‘Bütün dünya buna bir inansa/ Hayat bayram olsa’…
Noel 2016; George Michael, evinde kalp krizinden yaşamını yitiriyor. Sevenleri yasa boğuluyor. Ölüm, hemen TV’lere haber olurken fonda Last Christmas çalıyor. Last Christmas, George Michael’ın Wham ikilisindeyken 1984’te yazdığı Noel şarkısı. Eleştirmenler tarafından küçümsenmesine karşın halk tarafından tutulan ve kısa sürede Noel klasiği haline gelen parça. Öyküsü şöyle:
Hümeyra'nın yeniden zirve görmesi için sıkı parçalara gereksinimi var. Yeşil Giresunlu bir Fransız parça bulduğunu söylüyor. Uzun çalışmadan sonra Yahya Kemal’in sevilen şiiri Sessiz Gemi’yi Giresunlu’nun aranjmanıyla Christian Delagrange’ın Sans Toi Je Suis Soul’üne uyarlıyorlar ve Hümeyra, Ocak 1975’te bir kez daha listelerin en üst sırasına çıkıyor. Yapıt ‘altın plak’la ödüllendirilirken Hümeyra, Anadolu Pop’a uzakta bir yerde yürüyor artık.
Drifters trio, 1958’de rock’n roll grubu olarak kuruluyor. Lokallerde dikkat çektikten sonra Cliff Richard’la çalışmaya başlıyorlar ve eleman sayısı artarken adlarını The Shadows yapıyorlar. İngiliz pop dünyasına, dört yıl boyunca damgasını vuracak grup, fazla ses getirmeyen Saturday Night 45’liğinden sonra 1960’da Apache şarkısıyla bir anda şöhrete ulaşıyor.
1986’da bir şarkı üzerinde birlikte çalışırlarken Kayahan’ın aklına Antalya’da düzenlenecek Akdeniz Akdeniz Müzik Festivali’nin uluslararası yarışması geliyor. Uzun zaman önce ona haber iletilmiş ama fazla önemsememiş. Birden Nilüfer’e elemeye katılmayı öneriyor. Zaman az; ertesi günü bandın teslim edilmesi gerek. Stüdyoda zar zor bir saatlik yer bulabiliyorlar.
Tarih 1983; yer Los Angeles. Üç yaşındaki Felix Luther, babasının pürdikkat dinlediği radyoya yaklaşıp ‘radio ca-ca’ diyor. Babasının radyoya ilgisini mi kıskanıyor acaba! Felix, Queen grubunun davulcusu Roger Taylor’ın ilk çocuğu. Taylor kitabında Radio Ga-Ga’nın öyküsünü anlatmaya bu anıyla başlıyor. Felix radyoya tu ka ka derken babasının yeni bestesinin de fitilini ateşliyor.
UNESCO, 1979’u Dünya Çocuk Yılı ilan etmişti. Bunun sözde kalmaması ve farkındalık yaratılması için Büyükgönenç, bir sokak çocuğunun gerçeğini notalara döküp Dışarda Kar Yağıyor’u yaratmıştı. Saklambaç gazetesinin, yedi yıllık aradan sonra 1979’da düzenlediği Altın Mikrofon yarışmasında Dışarda Kar Yağıyor’la katılarak hem beste, hem şarkı sözü dallarında birinci olmuştu.
1932 Güney Afrika Johannesburg doğumlu şarkıcı Miriam Makeba 1957’de Dorothy Masuka bestesi Pata Pata’yı (Dokun Dokun) Xhosa lehçesinde plak yapmıştı. Geleneksel bir Afrika dansını konu edinen parçanın 1968’de Rana Alagöz tarafından Pata Pata (Dayak Cennetten Çıkma) adıyla Türkçe aranjmanı yayınlanmıştı.
Sezen Aksu’nun parlak günleri; Firuze, Sen Ağlama, Git, Sezen Aksu ’88 albümleriyle ve bir dolu hit parçayla, Seksenler’in kısır ortamında zirvedeki yerini sağlamlaştırmakla meşgul. Kaset günleri ve popun patlamasının çatlamasının eli kulağında. Sıra, 1989 albümü ‘Sezen Aksu Söylüyor’da. Temmuz’da yayınlanan albümün ilk teklisi Şinanay, diskoteklerce hemen baş tacı ediliyor. TV’ler de çok seviyor ve parçanın klibi ekranlarda sürekli dönüp duruyor.
Nebraskalı Denny Zager ile Rick Evans, 1962’de akustik gitarlarıyla şarkı söylemeye başlayan bir folk ikilisiydi. Bölgedeki lokallerde çalarak para kazanmaya çalışıyorlardı. 1964’te besteledikleri In The Year 2525 şarkısı repertuvarlarının en ilgi çeken parçasıydı. 1968’de borç parayla Odessa’da (Teksas) küçük bir stüdyoda şarkıyı kaydetmişlerdi.
İzmir’de müzik adına önemli işler üretmiş Ali Kocatepe, 1973’te İstanbul’a yerleşmiş ve ‘1 Numara’ plak şirketini kurup prodüktörlüğe başlamıştı. İzmir’le bağlantısı sürüyordu. Kentin o dönemki belediye başkanı Osman Kibar (Asfalt Osman) ile Kültür Turizm Genel müdür Yardımcısı Sunuk Pasiner, İzmir’de ilk kez düzenlenecek Akdeniz Festivali için şarkı istemişlerdi Kocatepe’den.
‘Dünyayı kasıp kavuran şarkı’ kartvizitine en uygun yapıtlardan biriydi Lambada. 1989’da ortaya çıkmıştı. Senegal asıllı Fransızlardan ve Brezilyalı şarkıcı Loalwa Braz’dan oluşan Kaoma grubunun Portekizce seslendirdiği parça kısa sürede dünyanın dört bir yanında tatil şarkısı haline gelerek tam anlamıyla patlamıştı. Lambada aslında bir Brezilya dansının adıydı ve bu şarkı yardımıyla uluslararası alana da yayılıyordu. Dansın özgün adı ise Carimbo’ydu.
Asıl patlamayı, İstanbul Gelişim’le doldurduğu, Kasım 1973 tarihli Yazık Oldu Yarınlara/ Haydi Sil Gözlerini (Boşver Arkadaş) 45’liğiyle yapıyor. Kapakta kendi fotoğrafı yok. Yeni çıkan biri için çok iddialı karar. Görüntünün, şarkının önüne geçmesini istemiyor. Çünkü, gazeteler, dergiler ona ‘romantik prens’ demeye başlamış bile. Kadir İnanır’lı filmi bile çekiliyor şarkının. Yazık Oldu Yarınlara, B yüzündeki Haydi Sil Gözlerini’nin de yardımıyla İlhan İrem’i zirveye taşıyor.
Hapishane filmi Unchained (Zincirsiz Mahkumlar) için Alex North’a (Viva Zapata, İhtiras Tramvayı, Yarın Ağlayacağım) beste sipariş verilmişti. Şarkıyı hazırladı North; sözleri de Hy Zaret yazdı. Parça çok, çok beğenildi ve 20. Yüzyıl’da en fazla stüdyo kaydı yapılmış şarkı olarak tarihe geçti. 500’den fazla isim farklı dillerde Unchained Melody’i yorumladı.
HEY Dergisi’nin ‘yılın en iyileri’ ödüllerinin dağıtıldığı Spor Sergi Sarayı’ndan bir anı; en iyi şarkıcı heykelciğini kazanan Cem Karaca ile grubu Dervişan, pota altına kurulmuş sahnede bir şeyler çalıp söylüyor ama, tezahürattan anlamak zor. Spor Sergi’nin demir iskele üzerine yerleştirilmiş kalaslardan oluşan tribünleri sallanıp duruyor; herkes ayakta.
Yıl 1982; hard rock grubu Survivor’ın kurucusu Jim Peterik eve dönünce telesekreterinde şu notu buluyor: ‘Selam Jim, ben Sylvester Stallone. Senden bir şey isteyecektim. Beni arar mısın?’… Önce biri şaka yapıyor zannediyor, ama numarayı arayınca karşısına Stallone çıkıyor. Rocky serisinin üçüncü filmi için bir şarkı istiyor.
Nisan 1972’de Ankara Polatlı Topçu ve Füze Okul Komutanlığı’nda yedek subay öğrenciyle bestelemeye başladığı Kayaların Oğlu/2023'ün hazırlığını, tayin olduğu Balıkesir Edremit’teki birliğinde de sürdürmüştü Barış Manço. Kayaların Oğlu şiirini de askerde bitirmişti…
Plağın kapağına yazmak için bir grup (ortada bir grup olmasa da) ismi aranıyor. Brooker, Latince Procol Harum’u (procul olmalı) seçiyor. Üç aşağı beş yukarı ‘Bu şeylerden uzakta’ anlamına geliyor, ama zaten anlam önemli değil; kulağa hoş gelsin, yeter… 12 Mayıs 1967’de yayınlanan A Whiter Shade of Pale kısa sürede İngiltere’de liste başı oluyor; ABD’de de beşinci sıraya kadar yükseliyor. İnsanlar arka arkaya defalarca dinliyor; diğer şarkılara benzemiyor.
Müzik listelerinde Zahmet Olmazsa ile Sıla birinci, Murat Boz '3' adını verdiği albümle ikinci, Kalben 'hatıraların Gölgesinde' ile üçüncü oldu.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Pandemi döneminde dikkat çeken, gelirleri müzik emekçilerine paylaştıran, müziği metalaştıran-sektörleştiren ticari anlayışa karşı; direngen, bağımsız müziği sahiplenerek, müziğin tüm üretim sürecine dayanışmacı ruhla katkı sağlamak amacıyla kurulan Olta Dayanışma, 14. albümünü piyasaya çıkardı.
Tarkan, sosyal medya hesabında yeni albüm hazırlıklarının neredeyse bittiğini söyledi. Son olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılında yazdığı "Sen Rahat Uyu" marşını hazırlayan Tarkan'dan yeni albüm açıklaması geldi: “Biliyorum ‘artık bitsin bu albüm, çıksın yeni şarkılar’ diyorsunuz. İnanın az kaldı. Azıcık daha sabredin canlarım. Yakındır kavuşmamız."
'Hiç kimseyle yarışmıyorum, kavgam zamanladır.' diyen Özdemir Erdoğan, kendi firmasının etiketiyle 6 Nisan 2024'te Türk Jazz Tarihinde Işıksız Kalanlar adını verdiği enstrümantal uzunçaları yayınlamaya hazırlanıyor. Türk müzik ve caz tarihinin değerli isimlerinden Özdemir Erdoğan bilinen caz parçaları ve Türk müziği eserlerinin caz yorumlarından oluşan keyifli bir repertuvarı seslendiriyor.
Mustafa Sandal, Sibel’le müzik dillerinin uyuştuğunu görünce onun için hazırlanacak albümün müzik direktörlüğünü üstleniyor. Sibel’in besteleri arasında, lise sıralarında gitarıyla yazdığı bir tanesi öne çıkıyor. Sandal, parçaya şekil vermeye başlıyor; introya Sibel Alaş’ın şiirini koyuyor. Nakarat ve son bölüm eksik. Onları yazıyor.
Yerli müzikte Zeynep Bastık 'Lan'la birinci, Sefo 'Kapalı Kapılar'la ikinci, M Lisa 'Araba' ile üçüncü oldu.
Rock ve müzik tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için rap şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu fotoğrafı tıklayınca:
TRT İstanbul Radyosu ses sanatçısı Ayşen Birgör, gökteki yıldızlar misali ışıl ışıl şarkıları bugün 17.15'de TRT Müzik'te ekranlara gelecek Yıldızlar Altında programında seslendiriyor.
Naz Koçaş, best of'unu Stig'in şarkılarından yaptı:
İsmi Açık Hava Tiyatrosu; halkın ağzında Harbiye Açıkhava; kartvizitinde ise ‘Türkiye’nin Müzik Mabedi’ yazılı. Hem ülke, hem dünya kültür tarihinde bir Royal Albert Hall, Madison Square Garden, Olympia kadar önemli ve değerli bir amfitiyatro. Kent mimarisi için de önemli merkez. Batılı örneklerine benzer şekilde bir eğlence vadisinin ortasında bulunuyor. En üstte Hilton, biraz altında, günümüzde adı İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı olmuş meşhur Spor ve Sergi Sarayı, Açıkhava Tiyatrosu, Küçük Çiftlik Park lunaparkı ve ismi sürekli değişen stadyum…