Reggae deyince akla gelen ilk isim Bob Marley’nin en çok bilinen şarkısı No Woman No Cry seneye 50. yaşını kutlayacak. Marley’nin sevdiği kadına söylediği şarkı mesaj dolu. Sevgilisiyle yaşadığı iyi, kötü bir dolu anıyı dillendirirken ona güçlü olmasını, ağlamamasını, başını dik tutarak ilerlemesini ve her şeyin güzel olacağını söylüyor. Bir grup eleştirmene göre, ortada sevgili filan yok; Marley, ezilmiş kıta Afrika’ya hitap ediyor…
Sonra sıra Bu Son Olsun’a geliyor. Müthiş bir balad bu. Karaca’nın benzersiz yorumu, Soyarslan’ın enfes gitar solosu ve duygusal sözlerle ‘umudun şarkısı’ oluyor Bu Son Olsun. Sıra dışı konserler, stüdyo çalışmaları devam ederken Apaşlar bir ‘türkü grup’ ruhuna kavuşamamanın sancılarını çekiyor, Mehmet Soyarslan’la Cem Karaca arasındaki fikir ayrılıkları gün geçtikçe su yüzüne çıkıyor.
Hollanda'da Relight Studios’ta kaydedilen parçaya Follow Me, Follow You adı veriliyor ve albümün ilk 45’liği (B yüzü Ballad of Big) olarak Mart 1978’de çıkıyor. Buram buram pop kokan Follow You, Follow Me, parçaya fazla bel bağlamayan grup üyeleri dahil, herkesi şaşırtarak İngiltere listelerinde ilk 10’da dolaşıyor, ABD’de ilk 40’a giriyor, kadın dinleyiciyi konserlere çekiyor ve Genesis’i uluslararası pazarla tanıştıran ilk parça oluyor.
Doksanlar’da poptaki patlama çatlamanın devamında en üretken isimlerinden biri oluyor Candan Erçetin. Şarkıları bizim tadımıza uygun her şeyi barındırıyor: altyapıda modern soundlu vurmalılarla ziller bir arada. Balkanlar, Türk Musikisi, Anadolu, Akdeniz adlı sınırları pek belli olmayan meşhur tat ve tango iç içe, tam bir harman. Hiçbiri diğerine galip değil; hepsinden bir tutam. Remixler de işin bonusu…
Tom’s Dinner’ın biraz gölgesinde kalan Luka, aynı adlı gerçek bir çocuğun öyküsü. Parkta diğer çocuklardan farklı bir yerde durup oynayan Luka’yı izledikten sonra yazıyor şarkıyı Suzanne Vega. Luka’nın ailesinden şiddet gördüğünü de biliyor. Anlattıkları kalplere çok dokunuyor ve Luka yılın en özel şarkısı olarak kabul görüyor. ABD Bilboard listelerinde üçüncü, İsveç’te de ikinci oluyor Luka.
Türk çocuklarının yardımıyla altı parasını stüdyoda kaydediyor ve bantları kaptığı gibi Unkapanı’na geliyor. Tamamen amatör kamerayla çektiği görüntülerden oluşan Yat Geliyorum şarkısının klibini de TV kanallarına dağıtıyor önce. ‘Erotik bu, ne biçim ismi var’ yorumlarına kurban giden klip fazla yayınlamıyor ve ‘Yat Geliyorum’daki ‘kara mizah’ı anlamak istemiyor televizyoncular.
Benny Andersson, Björn Ulvaeus ile Stig Andersson’un bestesi Mamma Mia, ABBA’nın üçüncü albümünün açılış parçası olarak seçiliyor. Eylül 1975’te 45’lik olarak da yayınlanan Mamma Mia, Waterloo’dan sonra İngiltere’de liste başı olabilen ilk ABBA parçası olarak müzik tarihindeki yerini alıyor. Aynı başarıyı Avustralya, İrlanda, İsviçre, İngiltere, Türkiye, Federal Almanya listelerinde de tekrarlıyor. Bugüne kadar yapılan ‘en iyi ABBA şarkısı’ anketlerinde sürekli ilk beşte. Marimbanın büyüleyici ritmiyle açılan parça o kadar seviliyor ki, adına yazılan müzikali Broadway’de 5700 kez sahneleniyor, Hollywood filmlerini yapıyor.
Mayıs 1995; müzik kanallarında arada sırada yayınlanan siyah-beyaz bir videoklipte çiçek pantalonlu Mikelam adında genç şarkıcı gecekondu mahallesinde koşuyor, alaturkayla rock arası ritmik bir şarkı söylüyor. Önce pek dikkat çekmeyen, sonra sonra beğenilmeye başlanan Her Gece adlı şarkının klibi, Bruce Springteen’in Streets of Philadelphia klibinin yerli versiyonu gibi.
Bonnie Taylor’ın yorumuyla Total Eclipse of the Heart 1983’te ABD’de liste başı oldu ve dört hafta zirvede kaldı, listelerde de 29 hafta tutundu. Galli yıldız Taylor’ın en büyük hiti oldu ve ayrıca beşinci albümü Faster Than the Speed’in de lokomotif şarkısı haline geldi. Albüm ve 45’lik İngiltere listelerinde birinciliğe çıktı. Aynı başarıyı Avustralya, Kanada, İrlanda, Yeni Zelanda, Güney Afrika’da da tekrarladı.
1967’den itibaren solo çalışmayı seçiyor. Erol Büyükburç, Ayten Alpman, Tülay German gibi isimlerin ardından vitrinde sağlam yer bulma uğraşında. Zirve için iyi aranjman bulmak gerek. Fecri Ebcioğlu’nun söz yazdığı, Mary Hopkin şarkısı Those Were the Days, Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak adıyla 45’liğin A yüzüne koyuluyor. B yüzünde de ilkinden hiç aşağı kalmayan bir başka aranjman var: Ağlama Boş Yere. İtalyan Iva Zanicchi’nin La Felicita (Pippo Franco-P. Ortega) şarkısını Ülkü Aker söz yazmış, Norayr Demirci de düzenlemiş.
Şampiyonanın İtalya’da oynanacak olmasının ehemmiyetiyle İtalyanca sözler isteniyor ve Avrupa’da en çok tanınan İtalyan şarkıcılardan Gianna Nannini ile Edoardo Bennato’ya emanet ediliyor To Be Number One. Nannini ile Bennato’nun ikisi de rockçı. İtalyanca sözler yazılıyor ve şarkının adı Un'Estate Italiana oluyor. Rockçılar söyleyecek ya, gitarlar biraz daha sertleşiyor, vokallerin tonlamaları ayarlanıyor ve ilk kez Roma’da Aralık 1989’da İtalya 90 eleme grupları kura çekiminde seslendiriliyor…
Adnan Ergil’in sözünü ve müziğini yazdığı Hava Nasıl Oralarda? şarkısıyla 1990’lara bomba gibi giriyor. Akbayram’ın 10. stüdyo albümüne ismini veren Hava Nasıl Oralarda?, özellikle gurbette öğrenim gören ya da vatani görevini yapan çocuklarının özlemiyle günlerini geçiren aileleri en çok etkileyen yapıtların başında geliyor. Şarkı tazeliğini hiç yitirmiyor ve birçok isim tarafından da yorumlanıyor.
60 yıldan fazla dünyanın en ünlü protest şarkıcılarından Joan Baez. Ozan diyen de var. Gezegenin dört bir yanında eşitlik, hak, insanlık onuruna karşı olan biten ne varsa üç oktavlık sesiyle tepkisini dillendirmeye devam ediyor. Her söylediği önemli, her şarkısı değerli. Bir tanesi var ki sanatçının tüm konserlerinde dev seyirci korolarının vazgeçilmezi.
Cemali’nin ilk ürünleriyle, yerli popun parlak günlerini yaşadığı 1995’te tanışıyor yerli müziksever. Farklı soundları, meraklı kulaklar tarafından kabul görüyor, eleştirmenler de ikilinin albümünü ve çizgisini destekliyor. Ancak onlar ticari hata yapıp, değeri sonradan anlaşılacak ve itibar görecek Duymak İstiyorum gibi bir ‘ağır parça’yı ilk klip olarak seçiyor; San Fransisko’da siyah-beyaz çekiliyor. İlginçtir; beklenen çıkış gecikiyor. İşi bilenler hemen uyarıyor, tüm kulaklara yönelik ritmik parça Biliyorum Sonunu’ya klip çekmelerini tavsiye ediyor. Onlar da denileni yapıp geniş kitlelerin grubu olmayı başarıyor…
Stevens, daha sonra bütün zamanların en iyi progressif rock örneklerinden biri kabul edilecek Father and Son’ı 1969’da Revolussia adlı, Ekim Devrimi’ni konu alan bir müzikal için yazıyor. Ancak, bu müzikal hiç sahneye konulamayınca, Father and Son adıyla Stevens’ın Tea For The Tillerman albümüne 10. şarkı olarak dahil ediliyor. Müzikale yazıldığından şarkıda nakarat yok. Oğlun söylediği bölümlerde ses daha gürleşiyor. Vokalin ruh halini izlemesi etkileyici…
1992 yılının sonlarına doğru bin bir zorlukla ilk albümü Bu Ateş Sönmez’i çıkartıyor. Albümünü Unkapanı piyasasına kabul ettirebilmek için tavizler veriyor ve soundu hayli yumuşatmasına rağmen ‘Bu Ateş Sönmez’i müziksever tutmuyor o günlerde. İşi zor; yerli popun yeni patlayıp çatladığı dönemde rock yaparak pastaya ortak olmak niyetinde. Yaşamı hep mücadeleyle geçtiği için sabretmek gerektiğini biliyor. Bir yıl sonra aynı albümü, repertuvarını gözden geçirerek, soundu sertleştirerek ve bir, iki parçayı çıkartıp ekleyerek Yollarda (Prestij Müzik) ismiyle yayınlıyor.
1986 ilkbaharı ve de yazı; İsveçli metal grubu Europe’un şarkısı The Final Countdown dünyanın en azından yarısında müzik marketleri alt üst ediyor. Grubun üçüncü albümünde yer aldıktan sonra tekliside çıkarılan The Final Countdown, İngiltere dahil 25 ülkede liste başı oluyor ve İngiltere’den ‘altın plak’ da alıyor. Şarkının alıcısı popçular; metalciler ise gruba fena halde kızgın. The Final Countdown’a kadar Europe melodik metal yapmaya çalışan orta halli bir topluluk. İsveç’ten başka bir yerde de tanınmıyor.
Ayna grubu, Mirkelam’ın Her Gece adlı parçayı tanıtırken kullandığı ‘merak’ kartına benzer bir politikayla girmişti 1997’de müzik dünyasına. Çok bildik Şeyh Şamil’in melodisi üzerine oturtulmuş Ceylan parçasının klibini televizyonlarda defalarca izleyenler plakçılara koşmuş, albümün çıkmadığını öğrenip buruk şekilde geri dönmüştü. Milleti günlerce meraklandırdıktan sonra, içinde Ceylan’ın da (söz: Cemil Özeren) yer aldığı ‘Gittiğin Yağmurla Gel’ albümü yayımlanmış, yıllardır kulaklara yerleşmiş melodiler üzerine monte edilmiş akılda kalıcı sözler ve güçlü ritimle işin sırrını keşfeden Aynacılar büyük satış rakamlarına ulaşmıştı.
Türkiye’de de çok dinleyeni olan Portorikolu usta Tito Puente, 1962 tarihli El Rey Bravo albümü için sevimli ça-ça ‘Oye Como Va’yı hazırlıyor. Parçanın giriş bölümü 1930’da Israel Cachao’nun yazdığı Chanchullo’dan devşirme. Sekiz yıl geçiyor; Meksikalı gitarist Carlos Santana ile grubu Santana Blues Band, ikinci albümleri Abraxas için parçayı düzenleyip öyle bir cover yapıyor ki ABD’de yer yerinden oynuyor.
Nilüfer’in 1970’lerin başına uzanan müzik serüveni çabayla, hırsla, emekle şekillenmiş yolculuk. Hafta Sonu gazetesinin açtığı ‘Altın Ses’ yarışmasına, ailesine haber vermeden katılıyor. Aralarında Ajda Pekkan’ın da yer aldığı jüri, on beş yaşındaki Nilüfer Yumlu’yu birçok aday arasından birinci seçiyor. İlk iş olarak okulunu değiştirip İtalyan Lisesi’nden Şişli Koleji’ne geçiyor Nilüfer; ardından da müzik dersleri ağır basınca okulu bırakıyor.
Müzik listelerinde Tarkan 'Yo' ile birinci, Mabel Matiz 'Kömür'le ikinci, Ebru Yaşar-Siyam-Zeyd 'Kafamlın İçi'yle üçüncü oldu.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Pandemide müzisyenlerin karşılaştığı zorluklara karşı bir araya gelen Olta Dayanışma Topluluğunun on beşinci albümü yayınlandı. “Umut denizine atılmış bir olta” söylemiyle yola çıkan Olta albümlerinde dört yılda bağımsız müzisyenlerin katıldığı şarkılar yayınlandı. Olta’nın geliştirdiği dayanışma sistemine göre, müzisyenler, Olta platformuna şarkılarını hibe ederek dijital gelirlerinden feragat ediyorlar.
Alison Moyet, stüdyo çalışmalarını sürdürdüğü yeni albümünün adını duyurdu: 'Key'. Cooking Vinyl etiketiyle 4 Ekim 2024 tarihinde yayınlanacak yapıt, Yazoo grubuyla tanındıktan sonra yoluna tek başına devam eden Moyet solo kariyerinin 40. yılını 'Key'le kutlayacak. Moy, yeni albümde hit parçalarının yeni versiyonlarına yer verecek:
Benzersiz seslerden Cem Adrian'ın Türk Sanat Müziği'nin hafızalara yer etmiş birbirinden güzel eserlerini seslendirdiği 'Solmayan Şarkılar 2' albümü plak ve CD formatında da piyasaya verildi.. Sony Music Türkiye etiketiyle yayınlanan 'Bir Gülü Sevdim', 'Hatıram Olsun', 'Şimdi Uzaklardasın', 'Bir İlkbahar Sabahı' gibi klasikleri içeriyor.
Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oluyor ve Kasım 1969’da Aşık Veysel’in köyü Sivrialan’a bu kez tek başına gidiyor Kar yolları kapatınca üç ay ustasının yanında yaşıyor. Uzun ziyaretten dönünce Yumma Gözün Kör Gibi/Yağmur Olsam’ı 45’lik olarak yayımlıyor. 21 hafta listelerde kalan bu plak Kızılok’u zirveye taşıyan yapıt oluyor. Artık onun da ‘altın plak’ ödülü var…
Yerli müzikte Simge 'Önümüz Yaz'la birinci, Mela Bedel 'Ben Sana Gelemem'le ikinci, Reynmen 'Renklensin'le üçüncü oldu.
Rock ve müzik tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için rap şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu fotoğrafı tıklayınca:
Tuğçe Pala ile akustik eserler, bugün 19.00'da TRT Müzik'te ekranlara gelecek Nazende programında.
Naz Koçaş, best of'unu Stig'in şarkılarından yaptı:
İsmi Açık Hava Tiyatrosu; halkın ağzında Harbiye Açıkhava; kartvizitinde ise ‘Türkiye’nin Müzik Mabedi’ yazılı. Hem ülke, hem dünya kültür tarihinde bir Royal Albert Hall, Madison Square Garden, Olympia kadar önemli ve değerli bir amfitiyatro. Kent mimarisi için de önemli merkez. Batılı örneklerine benzer şekilde bir eğlence vadisinin ortasında bulunuyor. En üstte Hilton, biraz altında, günümüzde adı İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı olmuş meşhur Spor ve Sergi Sarayı, Açıkhava Tiyatrosu, Küçük Çiftlik Park lunaparkı ve ismi sürekli değişen stadyum…