Anadolu pop-rock birçok kaliteli şarkıcı, gitarist, davulcu yetiştirse de iyi klavyecilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmemişti. Bunlardan birisi, belki de en yeteneklisi, her şarkıya kendinden çok şey katan, ‘işi bilen’, ‘tuşluların sihirbazı' Kılıç Danışman’dı.
Teleskop, TRT televizyonunda yayınlanmadan bir ay önce radyo programı olarak başlamıştı. 1982’de TV ekranında yayına geçen Teleskop’un yönetmenliğini, yapımcılığını, sunuculuğunu İzzet Öz ve Saip Ertem üstlenmişti. İlk sezonda programda Nilgün Akça da sunucu olarak yer almıştı. Teleskop’ta müzisyenlerin yanı sıra fotoğrafçı, stilist, ressam, manken ve dansçı gibi sanatçılarda performans sergilemişlerdi. TRT’den sonra 1997 yılında programı Kanal D’ ekranlarına taşıyan İzzet Öz, 2011’de Teleskop’la yeniden TRT’ye dönmüştü.
Ne demişler; yaptığın şeyin en iyisini yapacaksın. Kötülük mü, dört dörtlük kötü olacaksın! Ancak, gel gör ki bizim filmler ‘kötü fakiri’. Ne bir seri katil, ne de işini bilen katliamcı. Böyle kısır ortamda gel de Camoka’ya hayran olma.
Türkiye’de görsel ve işitsel yayıncılık bir yere ulaşabilmişse bunda İsmail Cem’in payı çok büyük. Görevde kalabildiği bir yıl içinde ‘siyah-beyaz TRT’yi program kalitesi açısından Avrupa beşincisi yapabilmesi bu çabanın en çarpıcı örneği.
İtalyan yıldız Umberto Tozzi’nin hit parçası Gloria listelerde inişe geçmişken, şarkının İngilizce versiyonu plak listelerini alt üst etmişti. O güne kadar ağızlarda adeta marş halini almış parçayı bir de İngilizce dinlemek İtalyanlar’a garip gelse de dünyanın dört bir yanında İngilizce sözler daha bir taraftar bulmuş ve Gloria, İngiltere ve ABD’de haftalarca liste başında kalmıştı.
Yeşilçam’ın emektar yönetmenlerinden Zeki Ökten. On dokuz yaşında yönetmen asistanı olarak başlayan sinema serüveni 48 koca yılı geride bıraktıktan sonra 19 Aralık 2009’da bir hastahanede sona erdi. Rakamların, ödüllerin, modaların, sloganların baş role çıkmadığı, emek ve sabrın sivrildiği, ağır başlı bir yönetmenin iyi senaristlerle yolunun kesiştiği, alçak sesli filmlerle bezeli öyküydü bu.
Oya Küçümen-Bora Ebeoğlu ikilisi, önce ‘Grup Denk’ adıyla 1987 Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye finalinde Melih Kibar bestesi Paydos’la ikinci olarak adını duyurdu. Melih Kibar, ikiliyi bu proje için bir araya getirmişti. Aynı yıl Kuşadası Altın Güvercin Şarkı Yarışması’nda söylediği Tasvir-i Şikayet’le büyük sükse yapan ikili, ilk albüme Seninle Beraberim/Akvaryum adını vermişti. Devir Eurovision devriydi ve ...
Yuki, Nisan 1959’da bir Pazar günü İstanbul Radyosu’nda Boran’ın sunduğu ‘Dinleyici İstekleri’ programında Türk halkına tanıtılır ve ilk olarak ‘Ya Mustafa’ adlı şarkıyı takdim eder.
8 Şubat 2004 tarihinde kalp yetmezliği nedeniyle aramızdan ayrılan Cem Karaca, uzun kariyeri boyunca 'Bay dadaloğlu' diye anılmştır ama, kitleleri en fazla etkileyen şarkısı Tamirci Çırağı olmuştur. 1975'te Dervişan grubuyla birlikte müzik üreten Karaca, Anadolu rockın yanında...
Doksanlı yıllarda Yunan popunun en güçlü seslerinden ve yorumcularından Haris Alexiou ne zaman albüm çıkarsa, 'Bizim popçuların gözü aydın: Alexiou albüm çıkardı' diye başlık atardık. O yıllarda ‘dolaylı olarak’ Türkiye pop müzik piyasasını etkilerdi Alexiou. Onun şarkılarına yapılan aranjmanlarla şekillenirdi müzik listeleri.
Yeşilçam’ın tarihini yansıtan kitaplardan biri de, Giovanni Scognamillo ile Metin Demirhan’ın yazdığı Erotik Türk Sineması’ydı. Daha önce, yine Kabalcı Yayınları etiketiyle Fantastik Türk Sineması (1999) adlı geniş bir araştırmayı kitapta toplayan ikili, bu kez Seksenler öncesi, Yeşilçam’ın en ‘üretken’ dönemlerini yaşadığı ‘seks furyası günleri’ başta olmak üzere, sinemamızdaki cinselliğin izini sürüyordu.
Nereden nereye… Doksanlar’ın ikinci yarısında ilk kez toplu halde Ankara Uluslararası Film Festivali’ne konuk olan Türkiye kökenli genç yönetmenler ile oyuncular, zamanla hayallerini bir bir gerçekleştirerek, umutları boşa çıkarmayarak çok önemli işler başardı. O günlerde ...
Konuyu bilebilecek birçok insan halen hayatta ama, Samanyolu gibi Yeşilçam’ın en sevilen şarkısıyla ilgili bu problem bir türlü çözülemiyor. Temennimiz, net bilgisi olanların bir an önce gerçeği tarihe not düşmesi.
Temmuz sonu; yıl 2009. Yılın yarısını Altınoluk’ta geçiren benim gibi biri için yerli rockın üç dev ismini bir direğe yalap şap yapıştırılmış aynı afişte görmek rüya gibi bir şey. İstanbul için bile inanılması güç bir organizasyon taa buralara mı gelecek. Birden kafamda sorular, sanki organizatör benmişim gibi... CUMHUR CANBAZOĞLU
Kurtalan Ekspres’in ikinci kuşak üyelerinden olan Bahadır Akkuzu (3 Şubat 1955 İstanbul doğumlu) müziğe dokuz yaşında mandolin çalarak başlamıştı. 12 yaşında gitara geçti. İlk grubu Hoko Moko’yu 15 yaşında Gebze’de kurdu.
Aslında, geleneksel bir Yahudi ezgisini Mirelle Matthieu modernize ederek, Fransızca sözlerle ‘L’Avergle’ adıyla plak yapmış, Batı’da ne çıktıyla anında üzerine atlayan bizimkiler de parçayı ‘Memleketim’ adıyla ve Ayten Alpman’ın yorumuyla 1972’de piyasaya çıkarmıştı. Parçanın sözleri Fikret Şeneş’e aitti ve plağın B yüzünde Unutsana adlı şarkı bulunuyordu. Ancak, şarkı kulaklarda yer edemeyerek tam tarihteki yerini alıyordu ki 1974’te Kıbrıs Savaşı patladı...
1977’de Seyyal Taner, Sedat Avcı ile Seyhan Karabay tarafından kuruldu. Bir günde yazılan, 24 saatte üretilen şarkıların ötesine geçecek, alternatif yaratacak kadroyu simgelemesi için 25. Saat adı verilen grup, Taner’in sahne şovlarına ve TV programlarına çıktı.
Önce haftanın bir günü İstanbul Teknik Üniversitesi’nden yapılan televizyon yayınlarında tanıdık Pilli Bebek’i. Çocuklar için ürkütücü suratı vardı bu kukla kahramanın. Ancak yine de çok sevilmiş, benimsenmişti. Çocuklar onun maceralarıyla hayallerinde yolculuğa çıkıyordu.
Mazhar Fuat Özkan üçlüsünün üyesi olarak çeşitli kereler Eurovision macerasını yaşamış Özkan Uğur'un fazla bilinmeyen bir Eurovision deneyimi daha olmuştu.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası.
2020 Mart ayından bu güne, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş sayılarda yayınlanmış eski yazılarımı paylaştım. 5 Mart 2021’den itibarense, sinema salonları perdelerini açana dek, her yeni hafta, o tarihe ait eski ‘sinemadan çıkmış insan / vizyonda bu hafta köşeleri’ni sizlerle buluşturdum. Sizlere her hafta sinema tarihinden 5 klasik film önerdiğim ‘Önce Tavsiyeler’ adlı bölüm ve geçmiş vizyon haftalarını anımsadığımız ‘Tarihte Bu Hafta’ adlı bölümler devam edecek! İkisi yerli yapım olmak üzere toplam altı yeni filme ev sahipliği yapıyor Haziran ayının son vizyon haftası! İstanbul dışında bulunduğumdan dolayı bu haftaki basın gösterimlerine katılamadığımdan; yeni filmlere sadece yapım notlarıyla değineceğiz.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Evliliği, ayrılma fikriyle ‘şiddet’li bir noktaya gelen Harper için her şey çok kötü gelişir... ‘Ex Machina’ ve ‘Annihilation’ gibi yönettiği filmlerin yanı sıra ‘Kumsal’, ‘28 Gün Sonra’, ‘Günışığı’, ‘Beni Asla Bırakma’ gibi yapımlardan da yazar kimliğiyle tanıdığımız Alex Garland, genel olarak eserlerinde ‘cennet’ metaforunu öne çıkarıyor. Onun karakterleri ruhlarındaki acıları dindirmek için gittikleri yerde problemlerinden kurtulmuyor, aksine çok daha zor denklemlerin içinde boğuşuyorlar... UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/03.06.2022)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Son haftaları festival izlenimlerine ayırdıktan sonra, vizyona geri dönelim. Yaz aylarında her zaman olduğu gibi, vizyon da zayıf ama çeşitli yönleriyle ilgi çeken filmler mevcut yine de. Bu hafta, birkaç tanesine göz atalım.
Bu ara plaklar popüler. Kimi albümler yeniden basılıyor, döneminde plak olarak yayımlanmamış albümler plağa kaydediliyor. Sadece bunlar değil, yeni albümler de plaklar aracılığıyla dinleyiciye ulaştırılıyor. Ekseriyetle 33’lük plaklar bunlar ama benim gibi 45’lik sevdalılarını sevindiren hamleler de yok değil. MURAT MERİÇ (gazeteduvar.com.tr/03.10/2021)
İhsan Güvenç ve Merve Kayacan ile en sevilen eserler bugün 22.00'da TRT Müzik'te yayınlanacak Kalpten Kalbe programında.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Bir süre önce Netflix'te İyi ki Yapmışım adlı belgeseli yayınlanan Metin Akpınar'ın yaşamı bu kez de kitaba konu oldu. Mundi etiketiyle satışa sunulan 'Sahneye Adanmış Bir Ömür: Metin Akpınar' adı yapıtın yazarı ise Zeynep Miraç.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık: