Louie, 2. Dünya Savaşı’nda bir uçak kazasından sonra iki mürettebatla birlikte bir salda 47 gün boyunca yaşam mücadelesi verdi, ardından da Japon Donanması tarafından yakalanarak savaş esirleri kampına gönderildi. Laura Hillenbrand’ın kitabından uyarlanan Unbroken, Olimpiyat oyuncusu ve savaş kahramanı Louis Zamperini’nin insan ruhunun dayanma gücünü konu olan inanılmaz ve ilham veren gerçek hikâyesini beyazperdeye taşıyor.
1952 kışında İngiliz yetkililer bir soygun ihbarını araştırmak üzere Alan Turing’in evine girerler. Ahlâksız davranış suçlamasıyla Turing’i gözaltına alırlar. Yetkililer, modern bilgisayarcılığın öncüsünü suçladıklarından habersizdir. Bilgin, dilbilimci, satranç şampiyonu ve istihbarat görevlilerinden oluşan bir grubun lideri olan Alan Turing’in, İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın kırılamaz tabir edilen Enigma makinesinin şifrelerini kırdığı bilinmektedir.
Diane kocasını kaybetmiştir. Kocasının ölümünden kısa süre sonra tek çocuğu Steve’i dikkat bozukluğu tedavisi için bir rehabilitasyon merkezine yatırır ama Steve kafeteryayı ateşe verince zorla uzaklaştırılır. Merkez görevlileri Diana’ya iki seçenek sunar, ya Steve’i kendi evine götürecek ya da ıslahevine gönderecektir. Islahevinde tedavisi imkânsız olduğundan oraya göndermek istemez. Ama bu durumda ona kendisinin bakması gerecektir.
Kariyerine 25 yaşında Chicago Sun Times’ta başlayan, film eleştirmenliğinin ciddiye alınması ve kurumsallaşmasında öncü bir rol üstlenen, bütün dünyadaki eleştirmenlerin kullanacağı bir yöntem haline gelecek olan yıldız sisteminin yaratıcısı Roger Ebert’ın son yıllarında kendi blog’unda kaleme aldığı otobiyografisi Life Itself: A Memoir adıyla kitaplaşmıştı. Bu kitaptan yola çıkan film, Roger Ebert’in sinema tarihinin yarısına yayılan serüvenine odaklanıyor.
Donanma SEAL komandolarından Chris Kyle, silâh arkadaşlarını korumak için Irak’a gönderilir. Keskin ve isabetli atışları sayesinde savaş alanında çok sayıda hayat kurtarır. Görevleriyle ilgili hikâyeler yayıldıkça “Efsane” lâkabını kazanır. Ancak ünü düşman hatlarının gerisinde de yayılmaktadır ve kafasına ödül konmasıyla birlikte isyancıların öncelikli hedeflerinden biri haline gelir. Ayrıca iyi bir koca ve baba olmak için de zorlu bir uğraş vermektedir.
Ali, sigortalı bir işte çalışmayı reddeden ve yaptığı icatların bir gün mutlaka fark edileceğine inanan biridir. Çocukluk arkadaşı Vedat’la aynı mahallede yaşamaktadırlar. Vedat sisteme boyun eğer ve Ali ile aynı hayallerin peşinde koşmaktan vazgeçer. Çünkü Vedat’ın sevdiği kız Ayşe ile evlenebilmesinin şartı sigortalı bir işe girmesidir. Aynı şart Ayşe’nin ablası İlknur’a aşık olan Ali için de geçerlidir. Herşey Vedat’la Ayşe’nin kına gecesinde değişir.
Kırmızı Başlıklı Kız, Sindrella, Rapunzel gibi klasikleşmiş pek çok masalın farklı kahramanları aynı filmde buluşuyor. Klasik Grimm karakterlerini farklı bir tarzda ve üstelik müzikal türünde beyazperdeye taşıyan film, bir cadı tarafından lanetlenen bir fırıncı ve eşinin hikayesini klasik masallarla bağlıyor.
Gizlice girmek zorunda kaldıkları villanın sabahında askeri darbeye yakalanan 17 yaşındaki Bahar ve yoksul ailesinin var olabilme mücadelesi. Askerler tarafından aranan babasının ev tutup kendilerini aldıracağı günü bekleyen Bahar, kendi kültür evrenine tamamen yabancı olan bu ortamda karşı villada oturan Ekin’e aşık olur. Bu aşkın karşılık görmesi için hayaller kuran Bahar aynı zamanda ressam olmak istemektedir. Ancak gerçek dünya çok farklıdır.
Devlet içerisinde devlet kurma çabasını ve oluşturulan kadroların kimlere hizmet ettiğini açıklayan bir film. Devlet düşmanlarının ortaya çıkarılmasını anlatan filmde, yargı ve polis teşkilatındaki yapılanma, Gezi olayları, 17 Aralık dönemindeki MİT tırları operasyonları, 17 ve 25 Aralık operasyonlarıyla ne gibi olayların hedeflendiği, savcı ve hâkimlerin imza attığı hukuk cinayetleri başta olmak üzere birçok konu başlığı yer alıyor.
Film, 27 yaşındaki milyarder Christian Grey ile cinselliğe başlamamış olan öğrenci Anastasia Steele arasında gelişen ilişkiyi araştırıyor. Aşk hikâyelerinden ve romantiklikten çok farklı bir yöne gidiyor. Cinsel sınırlarla, sınırları belirlemekle, onlara saygı duymakla, aşmakla ve orada gerçekleşebilecek her türlü araştırmayla ilgileniyor. Güven ve bağlılığın yerini bir dizi kurala bırakmasını inceliyor.
Columbia Üniversitesi’nde dil bölümünde profesör olan Alice Howland hayatta istediği her şeye sahiptir. Ona sadık bir kocası ve üç çocuğu vardır. Hayatı işiyle ailesinin arasında gidip gelmektedir. UCLA’de yaptığı bir konuşma sırasında konuşma için çok önemli bir kelimeyi bir türlü hatırlayamaz. Ailesinden gizlice göründüğü nörolog, çok kötü bir haber verir. Alice, Erken Başlangıçlı Alzheimer’a yakalanmıştır.
Rio’nun egzotik doğal güzelliklerini ve insani çeşitliliğini şehirde geçen farklı aşk hikâyeleri üzerinden anlatan her bir kısa film Rio’nun farklı mahallelerinde geçiyor. On yönetmen Rio aşkını ve Rio’da aşık olmanın hikâyelerini anlatıyor.
Bir gecede yeni bir hayata başlamak isteyen bir aile geçmişini bilmedikleri tehlikeli, korkutucu ve gizemli bir eve taşınır. Oldukça sakin başlayan günlerin ardından bir anda aksiyon, gerilim ve korku dolu günler gelir. Temposu düşmeyen filmin oldukça sürükleyici bir hikâyesi vardır. Onlar kurtulmaya çalıştıkça evin kötü geçmişi asla peşlerini bırakmayacaktır.
1970 yılında Toroslar’ın eteklerinde yaşayan bir grup genç, amatör olarak sinema filmi çekmeye kalkışır ancak film yarıda kalır. 12 Eylül 1980 askeri darbesinde gençlerden birinin evinde çektikleri filme ait dokümanlar bulunur. Gençler aksiyon filmi çekmek istemiştir ama o dönemin askeri yönetimi başka şeyler peşindedir. Film çekmeye çalışan gençler ve köylüler silâhlı suç örgütü kurmaktan günlerce karakolda kalır ve sorgulanırlar.
Barış otuzlu yaşlarında, sol eli annesi ona hamileyken kullandığı ilâçlardan dolayı garip bir şekilde yüzgeci andıran, deniz biyologu bir adamdır. Babasının ölümünden sonra akvaryumcu dükkânını devralır. Dükkânda yaptığı araştırmalarla, kendindeki bozuklukları bilimle anlamlandırmaya çalışır. Tekneyle yolculuğa çıkan Barış, genç bir dalgıç olan Deniz ile karşılaşır, doğa devreye girer, bilim ile aşkı birleştirir ve yeni bir ailenin tohumları atılır.
Bir yudumluk hayatı doya doya yaşamaya çalışan kanser hastası Volkan ve Serhan’a yol arkadaşlığı yapıyoruz. Bu kez onlara Özlem Tekin de eşlik ediyor. Kendilerini acımasız zamanın gerisinde ve uçurumun kenarında bulan iki dost, yarının olmadığını biliyorlar ama “Her şeye rağmen yaşamak güzel” deyip bir kez daha düşüyorlar yollara. İstanbul’dan Denizli’ye, Denizli’den Pamukkale’ye insanın içini ısıtan bir serüven var önlerinde.
Doğu Anadolu’nun Cırtik köyünde doğan Sabri ile Medeni, hastalanan nenelerinin ilaç masrafları için çareyi sahip oldukları üç koyunu satmakta bulur. İnternete verdikleri ilana İstanbul’dan müşteri çıkınca, İstanbul’a gitmeye karar verirler. Fakat hesaba katmadıkları bir şey vardır. Köyün, futbol düşkünü üç çocuğu da, İstanbul’da futbolcu olmak için onlarla gitmiştir. İstanbul’a gittiklerinde bir koyunun çalındığını fark ederler.
Zarok, yıllar önce Edirne’de beşikteki bir çocuğu çalıp büyük acıların yaşanmasına sebep olur. Yıllar sonra bu vicdan azabından kurtulacağı bir fırsat yakalayan Zarok, kaçırdığı kızı ikinci kez kaçırıp gerçek ailesine geri götürür.
Jupiter Jones dünyaya geldiğinde, kaderinde çok büyük olayların var olacağına dair birçok işaretler vardır. Şimdi bir yetişkin olan Jupiter, yıldızları hayal etmekte ama her gün kötü ayrılıklarla biten ilişkilerinin soğukluğuyla uyanmaktadır. Bir gün Jupiter’i bulmak için eski bir asker olan Caine, dünyaya geldiğinde, Jupiter Jonesuin kaderi de ortaya çıkmaya başlar.
Turist, Alplere kayak tatiline giden İsveçli bir ailenin dağ manzaralı bir restoranda öğle yemeklerini yedikleri sırada çığ düşmesi ve ailenin bu felaketten kurtulması sonrasında babanın davranışını ele alıyor. İnsanlar stresli durumlarla karşılaştıklarında aptalca şeyler yapabilirler. Bu olayda çığ, hayatta karşılaştığımız günlük mücadeleleri bitiriyor, çekirdek aile kavramını yerle bir ediyor.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
James Cameron’ın yönettiği Avatar serisinin üçüncü filmi Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash) için yeni fragman paylaşıldı. Sam Worthington, Zoe Saldaña, Sigourney Weaver, Stephen Lang, Kate Winslet ve Cliff Curtis’in rol aldığı film, Jake (Sam Worthington) ve Neytiri’nin (Zoe Saldaña) ailesinin yaşadıkları kaybın ardından Pandora’daki savaşın büyümesini ve ailenin yolunun agresif bir Na’vi kabilesi olan Kül İnsanları ile kesişmesini konu alıyor. Avatar: Ateş ve Kül, 19 Aralık 2025’te gösterime girecek.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Predator: Badlands adlı filmi hazırlayan yönetmen Dan Trachtenberg, setlere dönmesi için Arnold Schwarzenegger'le görüştüklerini duyurdu. 1987'de efsanevi Major Dutch karakterini canlandıran Schwarzenegger 'in geri dönme fikrine hiç de sıcak baktığı, görüşmeler sırasında oyuncunun karakteri için yeni açılımlar yapılabileceğini, anlatılacak çok fazla hikaye olduğunu söylediği belirtildi.
Ulzii (Battsooj Uurtsaikh), Moğolistan'ın Ulan Batur şehrinin eteklerinde bir yurtta ailesiyle yaşayan bir gençtir. Babası ölmüştür ve annesi iş bulmak yerine alkol almaya yönelmiştir. Bu da kışın soğuğunda evi ısıtmak için genellikle yeterli kömür olmadığı anlamına gelir. Ulzii üç küçük kardeşinden sorumlu hisseder ve para kazanması gerekmektedir. Spor ayakkabılarını satar ve büyük komşusunun et karkaslarını teslim etmesine yardım eder. Ulzii okulda başarılıdır ve öğretmeni onu bir fizik yarışmasına katılmaya teşvik eder; eğer başarılı olursa burs kazanabilecektir.
Amerikan müzik dergisi Ultimate Classic Rock, punk dünyasına dalıp 60'ların sonuyla 70'ler müzik dünyasının en güçlü akımlarından punkın en ünlü aktörlerini inceledi ve 30 şarkılık bir liste hazırladı. Sex Pistols, Clash ile Ramones'ten Green Day ile Blink-182 gruplarına uzanan zaman diliminden şu şarkılar öne çıktı:
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: