NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

NACİYE YİNE SAHNEDE

19 Eylül 2020 Cumartesi 10:28
NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

Popüler müziğimizin ‘panter kız’ı Seyyal Taner’in, Olcayto Ahmet Tuğsuz ile birlikte yaptığı “Leyla” adlı albüm, kayıtları temizlenerek-yenilenerek yeniden yayınlandı: “En İyileriyle 2 Naciye”. Ossi Müzik, bu tür projelerde yapılması gerekeni tam yaparak yayınladı bu albümü; tıpkı daha önce piyasaya sunduğu tüm albümlerde olduğu gibi (1986 yılında, yalnızca ‘kaset’ olarak yayınlanmış) bu albümün CD kayıtları cam gibi; üstelik ‘bonus’ları da var. Geçmişin ‘bir bilen’i Hakan Eren, “bir koleksiyoncudan diğer koleksiyonculara…” şiarından vazgeçmeden planlıyor albümlerini. Eren’in yaptığı, bir LP ya da kaseti olduğu gibi diske transfer etmek, ya da beş-on 45’liği bir araya getirerek bunlardan bir albüm çıkarmak değil. Her şarkı üzerinde duruyor-düşünüyor, işin kolayına kaçarak “Bu da olsa olur, şu da…” demiyor. Zor yolu seçerek bilinmeyeni-bulunmayanı yakalıyor, telif hakları ve izinler gibi insana göbek çatlatan zorlukları yenmeye çalışıyor. Eren ve firması Ossi’nin bütün bu projeler sırasındaki en büyük takıntısı 45’lik, LP ve kaset gibi yok olmak üzere formatlar üzerinde kayıtlı şarkıları disklere transfer etmek, böylelikle şarkılara, bu dijitale evrilmiş halleri ile yeni bir gelecek sunmak. Bu nedenle hiç yayınlanmamışların peşinde Eren ve firması, daha çok hiç ama hiç yayınlanmamışların peşinde; deneme kayıtlarının, ya da bir yarışmada seslendirilmiş ama bir şekilde gün yüzü görmemişlerin. Yalnızca kaset (yani ‘naylon’) bir ortam üzerinde piyasaya sunulmuş “Leyla” albümünün tamamı diske aktarılmış bu yeni baskısında; ilaveten de Taner’in Eurovision macerasından “Şarkım Sevgi Üstüne” ile, albümün şarkılarından “Dünya”nın Eurovision versiyonu.

1978 yılında Nilüfer’li Grup Nazar’ın bir üyesi olarak yanıdığımız Olcayto Ahmet Tuğsuz, popüler müziğimizin yetkin ve cesur isimlerinden biri. Bir tek Seyyal Taner ile yaptığı bu albüm bile, Tuğsuz’un cesaretinin sınırsızlığını gösterebiliyor. Herkesin tavernalarda coşmakta olduğu, “Bay bilmem kim ve kıymetli eşleri de teşrif etmişler…”li o saçma ötesi günlerimizde “Leyla” gibi bir albüm yapmak için, insanın deli cesaretine sahip olması gerekirmiş. Tuğsuz böyle bir cesarete sahipmiş işte! Herkes kendisini kadere-feleğe-şikayete-itiraza vurmuşken, siz kalkın, bütün dünyayı birbirine katmış ‘new wave’ akımından da izler taşıyan, üstelik (herkesin böyle konulardan ödü patlamaktayken hem de) toplumsal eleştirisi yerinde ve dozunda böyle şarkılar yapın! Hem de hem de, şarkıları hazırlama nedeniniz olan yorumcunun yeteneğini tam anlamıyla sergileyebilmesi için bütün özelliklerini dikkate alın, onu kollayın, her bir şarkıyı, her şarkının her bir dizesini ona özel kılın! Böyle yapmış Tuğsuz ve bu albümün tekrar yayınlanmasıyla birlikte herkes Tuğsuz ve Taner’in hakkını yeniden teslim edecek, ya da etmesi gerekecek.

ŞARKILAR SEVGİ ÜSTÜNE

Biraz da tarih: Hem yurt içi hem de dışında sinemaya, oyunculuğa merak sarmış Taner’in ilk plağını, Türk popunun önderlerinden Ali Kocatepe yayınladı. O sıralarda, 1 Numara adlı firması ile Türk popuna taklalar attırmaya başlamış olan Kocatepe, Seyyal Taner’i de firmasının sanatçıları arasına katmış ve (1974 yılında) “Tanrı Şahidimdir / Şimdi Sen Varsın” adlı plağı yayımlamıştı. Bir yıl sonra da ikinci 45’lik geldi: “Nene Hatun / Yalnızlığı Sen Bir de Bana Sor”. Bu iki plaktan sonra ise, Taner’i ve sesini bütün memlekete ezberletecek olan şarkı yayınlandı: “Son Verdim Kalbimin İşine”. Seyyal Taner, sonraki plaklarında dönemin favori takımlarından Çiğdem Talu-Melih Kibar ile birlikte çalışmaya başladı. Artık yabancı şarkılara paydos demek gerektiğini düşünen Taner, ilk olarak (son albümü “Gece Saat On İki”de Nükhet Duru tarafından da yeniden yorumlanmış olan) “Gülme Komşuna”yı yaptı bu ekiple… 1986 yılında, “Leyla” lı, “Naciye” li yeni albümünü yayınladı sanatçı; sonra da adet olduğu üzere Eurovision elemelerine katıldı. O günlerde Türk popu, neredeyse yalnızca Eurovision Türkiye elemelerinde temsil ediliyor olmuştu. Herkes gibi, Seyyal Taner de yarışanların arasına katıldı; önce “Dünya”yı seslendirdi bu elemelerde, bir sonraki yıl da “Şarkım Sevgi Üstüne”yi. İkinci seferinde istediğini elde etmişti sanatçı, birinci olmuş ve Brüksel’deki yarışmaya gitmeye hak kazanmıştı...

Seyyal Taner, “Şarkım Sevgi Üstüne” ile, Brüksel’deki yarışmada dişe dokunur bir sonuç almadan döner memlekete. Ama küsüp çekilecek değildir. Pop dendi mi herkesin binlerce metre uzağa kaçtığı bir dönemde “Nanay” adlı albümü yayımlar. Sanatçı, sanki geleceği görmüş ve bizden olanla batılı olanı dört başı mamur bir şekilde birleştirmeyi denemiştir bu albümünde. Ulaşılan nokta mükemmele yakındır ama, ne yazık ki çanlar daha çalmaya başlamamıştır. Türk popu uykudan uyanma mücadelesi vermeye başlamış ama henüz tam anlamıyla uyanamamıştır, buna biraz daha zaman vardır. 1991 yılına geldiğimizde artık şartlar daha uygundur.

Bu nedenle, bu tarihte çıkarılan “Alladı Pulladı” adlı albüm “Nanay” ile aynı kaderi paylaşmaz ve herkese ulaşır. Seyyal Taner, Yonca Evcimik ve Aşkın Nur Yengi ile birlikte Türk popunu harekete geçiren isimlerden biri olmuştur. Bunun rüzgarı ile iki yıl sonra “Geliyorum” u yapar Seyyal Taner. Ama kısa bir zaman içerisinde şartlar bir kere daha değişmiştir. Bu sefer, geçmiş yılların aksine epeyce fazla isim ve albüm vardır orta yerde. Göz gözü görmüyordur. Ortaya yeni çıkan şarkıcının haddi hesabı yoktur ve rekabet başını almış yürümüştür.

Ama öyle ya da böyle, Taner popun efendilerinden biridir. Bu nedenle de yeni ya da genç, hiçbir dalga onu tamamıyla dışarda tutmaya muktedir olamaz. O ve şarkıları usul usul bekler, yavaş yavaş tırmanır ve şartlar hazır olduğunda yüzünü gösterir. Şimdi olduğu gibi. Seyyal Taner yeniden aramızda işte; havai fişekler patlasa, konfetiler uçuşsa yeridir. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz sevgili Seyyal Taner ve Olcayto Ahmet Tuğsuz. Siz zaten mükemmel şarkılara imza attığınızı bilmekteydiniz; bu albümün yayınlanmasıyla birlikte herkes bilmiş oldu, ya da olacak.

 

BULURSANIZ KAÇIRMAYIN

Başta “Son Verdim Kalbimin İşine” (Yavuz) olmak üzere, Seyyal Taner’in bütün 45’lik ve LP’leri

Başta “En İyileriyle” ve “Naciye” olmak üzere, Seyyal Taner’in bütün CD’leri

Başta “Sevince” (Balet) olmak üzere, Olcayto Ahmet Tuğsuz’un elinin-sesinin-ruhunun değdiği her şey

 

KEŞKE OLSA

Nasıl olursa olsun bir Seyyal Taner-Erkin Koray düeti

Nerden gelirse gelsin bir Seyyal Taner-Gülden Karaböcek düeti

(Keşke keşke keşke olsa) bir “Rashit featuring Seyyal Taner” projesi

En İyileriyle 2/Naciye, Seyyal Taner, Ossi Müzik, 2007

 

[email protected]

NAİM DİLMENER



Diğer Yazılar