Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

07 ŞUBAT 2025

06 Şubat 2025 Perşembe 18:47
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Yeni yıl, yeni sezon filan derken Şubat ayındayız işte… 28 gün süren Şubat kısa ama vizyona giren film sayısı azalmıyor… Bir dolu unutulmaz sürprizle buluşmayı diliyoruz ay içinde sinema salonlarında!
Şubat ayında ülke genelinde beklenen soğuk hava ve kar yağışları başladı. Kar berekettir. Saftır, temizdir. Sağlıktır. İyilikler getirsin. Behçet Aysan’ın ‘Dışarda Kar’ adlı enfes şiiriyle koyalım noktayı giriş yazımıza…

‘kar yağıyor dışarda
sokak lambasına düşüyor
ve serçeler üşüyor

kenarları hafifçe yanmış
sayfalarına kan sıçramış bir kitapta
nâzım hikmet okuyorum.

dışarda kar yağıyor
ve dağ lokantasına
gidiyor zengin kasabalılar.

kar yağıyor dışarda
mektubun yeni gelmiş
İstanbul kokuyor.

dışarda kar yağıyor 
seni seviyorum.’

 

 

SİNEMA TARİHİNDEN 5 KLASİK
Mr. Smith Goes to Washington / Mr. Smith Washington’a Gidiyor
(Yönetmen: Frank Capra / 1939)

The Grapes of Warth / Gazap Üzümleri
(Yönetmen: John Ford / 1940)

Rebecca / Rebeka
(Yönetmen: Alfred Hitchcock / 1940)

Double Indemnity / Çifte Tazminat
(Yönetmen: Billy Wilder / 1944)

All About Eve / Perde Açılıyor
(Yönetmen: Joseph L. Mankiewicz / 1950)

 


HAFTA SONU AİLE SİNEMASI
ANNE VE BABA İÇİN

Dressed to Kill / Cani
(Yönetmen: Brian De Palma / 1980)

Body Heat / Ateşli Vücutlar
(Yönetmen: Lawrence Kasdan / 1981)

Crimes of Passion / Tutku Suçları
(Yönetmen: Ken Russell / 1984)


ÇOCUKLAR İÇİN
Pinocchio / Pinokyo
(Yönetmen: Norman Ferguson, T. Hee, Wilfred Jackson / 1940) 

Dumbo / Uçan Fil Dumbo
(Yönetmen: Samuel Armstrong, Norman Ferguson, Wilfred Jackson / 1941)
 
Bambi
(Yönetmen: James Algar, Samuel Armstrong, David Hand / 1942)

 


Vizyonda bu hafta (7 Şubat 2025)
Şubat ayının son vizyon haftası, ikisi yerli yapım olmak üzere toplam dokuz yeni film içeriyor!
İstanbul dışında bulunduğumdan ötürü kimi filmler adına düzenlenen basın gösterimlerine katılamadığımdan, haftanın notlarımız arasında ayrıntılı olarak yer alan tek filmi, daha önce katıldığım bir festivalde izleme şansı bulduğum Romanya yapımı ‘Trei kilometri pâna la capatul lumii / Dünyanın Sonuna Üç Kilometre’ adlı dram.

 

DÜNYANIN SONUNA ÜÇ KİLOMETRE
-Olanca kötülüğe karşı sessiz kalmanın erdemi-

Romanya’da Tuna kıyısında yer alan sakin, küçük, yoksul, derin bir köydeyiz! Bu deltada yaşayan muhafazakâr topluluk üyesi ailelerden birinin oğlu olan on yedi yaşındaki Adi, bir gece sokak ortasında saldırıya uğrar ve acımasızca dövülür. Olaylar sonucu, ailesinin ona bakışı değiştiği gibi köyün sözde huzuru da çatırdamaya başlar. İsimsiz bir ihbar ve şikâyet sonucu, olayı araştırmak için büyük şehirden görevliler kasabaya gelirler ve… Ödüllü oyuncu ve yönetmen Emanuel Parvu, üçüncü uzun metraj kurmacasını, homofobik bir saldırının genç kurbanı üzerine kuruyor ve ailesiyle köy halkının buz gibi gerçekliği, önyargıları ve sistematik yolsuzluk karşısında genç Adi’nin gitgide derinleşen hayal kırıklığını ve sessiz çığlıklarını perdeye yansıtıyor. Romanya’nın ‘En İyi Yabancı Dilde Film’ dalında Oscar adayı olan, Cannes’de ‘Altın Palmiye’ için yarışan ve Queer Palm’ı kazanan gerilimi yüksek etkileyici dram, Saraybosna Film Festivali’nde ise ‘En İyi Film’ ödülünü kazanmıştı. 
Bogdan Dumitrache, Ciprian Chiujdea, Laura Vasiliu ve Valeriu Andriuta’nın başlıca rolleri üstlendiği ‘Dünyanın Sonuna Üç Kilometre’, söyleyecek sözü olan yaman bir film. Bir gencin kendini keşfetme yolunda, başta ailesi olmak üzere neredeyse bütün yöre halkının sahip olduğu geleneksel değerler ve anlayışla çatıştığı ‘karanlık’, ‘tutucu’, ‘sert’ ve ‘anlayışsız’ ortama hümanist bir bakış. Öfke, vicdanı ertelemek, nefret suçu, duyarsızlık öte yandan sadece yürekle çözümlenenler… Kötülüğün, muhafazakarlığın, nefret ve ayrımcılığın, kendini inkarın, çürümüşlüğün, bürokrasinin ve dünyanın ‘nobran’ halinin röntgenini çekmiş yönetmen Emanuel Parvu. Sessiz kalmanın onurlu isyanı ne kadar çok şey söylüyor, avaz avaz haykırıyor hatta! (4 / 5)


Haftanın diğer yenilerine bakacak olursak…
‘A Complete Unknown / Bob Dylan: Tam Bir Bilinmez’, ABD’li efsane müzisyen ve yazar Bob Dylan’ın biyografisi. Usta sinemacı James Mangold’un yönetmenliğini üstlendiği yapımda, henüz hayattayken bir efsaneye dönüşmüş Dylan’ı, Timothée Chalamet canlandırıyor. En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil tam sekiz dalda Oscar adayı olan doküdrama, bir dönem filmi öte yandan. 1961 yılında New York’dayız. Henüz on dokuz yaşında olan genç müzisyen Bon Dylan’ı tanıyoruz. Genç adam, olağanüstü yeteneğiyle hızlı yükselişi sırasında Greenwich Village’ın müzik ikonlarıyla ilişkiler kurar ve dünya çapında yankı uyandıran bir performansla zirveye ulaşır. Chalamet’e eşlik eden başlıca isimlerse Edward Norton ve Elle Fanning.
En İyi Film dahil tam sekiz dalda Oscar adayı olan haftanın bir diğer yenisi ise Edward Berger’in yönettiği gerilimi yüksek dram ‘Conclave / Konsey’. Kardinal Lawrence, dünyanın en gizli ve kadim olaylarından birine liderlik etmek; yeni Papa’nın seçileceği konsey sürecini yönetmekle görevlendirilir ve burada kendisini, Kilise’nin temellerini sarsabilecek bir komplonun tam ortasında bulur. Bölünmeler, skandallar, Vatikan içindeki siyasi rekabet ve entrikalar yoğunlaşırken Lawrence, ölen Papa’nın yeni Papa seçilmeden önce mutlaka ortaya çıkarılması gereken kritik bir sırla hayata gözlerini yumduğunu fark eder. Başrolü üstlenen usta aktör Ralph Fiennes’e, Stanley Tucci, John Lithgow ve Isabella Rossellini gibi usta isimler eşlik ediyorlar.
Geride bırakmak istediği karanlık bir sırrı olan görünüşte yumuşak huylu bir emlakçının, geçmişinden gelen bu sırrın yeniden hayatına girmesiyle yaşadıklarını perdeye taşıyan ‘Love Hurts / Kırarım Kalbini’, aksiyonu yüksek bir komedi. Dublörlükten yönetmen koltuğuna terfi eden Jonathan Eusebio’nun ilk uzun metrajında başlıca rolleri Ke Huy Quan, Ariana DeBose, Mustafa Shakir ve Lio Tipton üstleniyorlar.
Colm McCarthy imzası taşıyan korku örneği ‘Bagman / Karabasan’, çocukluğu boyunca kendisine musallat olan kötü bir ruhun yeniden ortaya çıkmasıyla yaşamı kabusa dönüşen bir babanın ürkütücü öyküsü. Sam Claflin, Antonia Thomas, Will Davis, Adelle Leonce, Willaim Hope ve gencecik aktör Caréll Vincent Rhoden, oyuncu kadrosunu oluşturan isimler.
İspanya-ABD ortak yapımı animasyon ‘Inspector Sun y la maldición de la viuda negra / Dedektif Sun ve Ekibi: Kurtarma Operasyonu’ Julio Soto Gurpide imzalı. Müfettiş Sun, çok ihtiyaç duyduğu bir tatil için San Francisco’ya giden bir deniz uçağına biner. Ancak, uçuşu sırasında gizemli bir milyonere yönelik bir tehdit almasıyla, Sun tekrar iş başına döner. Macera dolu olayların içinde kendini bulan Sun, suçluyu bulmak zorundadır yoksa her şey için çok geç olacaktır.
‘Hyperfocus: Tomorrow x Together VR Concert / Tomorrow x Together: Hyperfocus Sinemalarda’ Tomorrow X Together, daha çok bilinen adıyla TXT olan Big Hit Entertainment tarafından oluşturulan Güney Koreli erkek grubunun sanal konser videosu beyazperdede!
Yönetmen koltuğunda Uğur Bayraktar’ın oturduğu ‘Dayı: Bir Adamın Hikayesi 2’, ilki 2021 tarihli orijinal filmin devamı niteliği taşıyor. Aksiyon katkılı dramın başrolünü üstlenen Ufuk Bayraktar’a, Ergül Miray Şahin, Reha Özcan, Cem Özer, Yıldıray Şahinler, Recep Çavdar, Umut Oğuz ve Gizem Erdem eşlik ediyorlar. 
Yönetmenliğini ‘Bana Karanlığını Anlat’ adlı ilk uzun metrajıyla tanıdığımız Gizem Kızıl’ın üstlendiği romantik dram ‘Bir Ömrün Sonbaharı’ nda başrolleri Eylül Tumbar ve Yiğit Koçak üstleniyorlar. Çocukluk travmaları ve kaybetme korkusuyla mücadele eden Zeynep’in hayatının, Can ile tanıştıktan sonra nasıl aşkı ve umudu keşfettiğini anlatıyor öykü. Can’ın amansız hastalığına rağmen, aşkları her türlü zorluğun üstesinden gelmeye çalışır. Gerçek aşkın gücünü ve hayatın değerini sorgularken, umut ve ilham vermeye çalışıyor duygusal yapım.
İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini kesinlikle bırakmayın!

İyi seyirler herkese!

MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar