18 NİSAN 2025
.jpg)
44. İstanbul Film Festivali sürüyor… İlkbaharın İstanbul’a dokunuşudur bir bakıma film festivali ta o ilk ‘sinema günleri’ yıllarından bu yana… Eski tadı ve heyecanı olmasa da festival önemlidir. Başımızın tacıdır! Vizyon durur mu; o da hız kesmiyor. Bu arada birtakım popüler, zamanında epey beğenilmiş, gişede yüz güldürmüş ünlü yapımlar, on, on beş, yirmi veya otuz yıl aradan sonra ikinci veya üçüncü kez vizyona giriyorlar, bu yeni adet!
Oktay Rifat’ın ‘Nisan Sabahı’ adlı şiiriyle noktalayalım giriş notlarımızı…
‘Sözde
Böyle açık saçık
Uykulu mahmur
Bahçe suluyor sözde
Hava alıyor sözde
Sözde
Bir şarkı tutturmuş dalgın
Töbe töbe
Bir gözü kedilerde çıfıtın
Bir gözü bende’
SİNEMA TARİHİNDEN 5 KLASİK
Il Posto / İş
(Yönetmen: Ermanno Olmi / 1961)
La Grande Bouffe / Büyük Tıkınma
(Yönetmen: Marco Ferreri / 1973)
Caravaggio
(Yönetmen: Derek Jarman / 1986)
The Cook, the Thief, His Wife & Her Lover / Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı
(Yönetmen: Peter Greenaway / 1989)
Wild at Heart / Vahşi Duygular
(Yönetmen: David Lynch / 1990)
HAFTA SONU AİLE SİNEMASI
ANNE VE BABA İÇİN
Gallipoli / Gelibolu
(Yönetmen: Peter Weir / 1981)
The Shipping News / Çok Özel Haber
(Yönetmen: Lasse Hallström / 2001)
The Life of David Gale / Ölümle Yaşam Arasında
(Yönetmen: Alan Parker / 2003)
ÇOCUKLAR İÇİN
Cloudy with a Chance of Meatballs / Köfte Yağmuru
(Yönetmen: Phil Lord, Christopher Miller / 2009)
Megamind / Megazeka
(Yönetmen: Tom McGrath / 2010)
Big Hero 6 / Altı Süper Kahraman
(Yönetmen: Don Hall, Chris Williams / 2014)
Dördü yerli yapım, ikisi yeniden vizyon görecek film olmak üzere toplam dokuz filme ev sahipliği yapıyor 18 Nisan haftası…
Özünde politik bir tür kırması olan ‘Sinners / Günahkârlar’ ve gerilimli casusluk öyküsü ‘Black Bag / Kara Torba Operasyonu’ haftanın notlarımız arasında geniş olarak yer alan iki yenisi!
GÜNAHKÂRLAR
-Kötülük, ırkçılık, kardeşlik, Blues ve tutku üzerine-
Karanlık geçmişlerinden kaçmaya çalışan ikiz kardeşler, ata toprağına dönerler ama burada daha koyu ve korkutucu bir karanlık onları beklemektedir. 1932’de Louisiana’da geçen aksiyon katkılı korku gerilim, politik temelleri olan bir dram işin aslı. Chicago’da kirli işlerle yoğrulduktan sonra memleketlerine dönen Smoke ve ikiz kardeşi yeni bir başlangıç yapmak niyetindedirler. Satın alıp işletmeye açtıkları gece kulübünü henüz ilk geceden beyaz adam görünümünde vampirler basar. Karanlık ve uğursuzlukla mücadele etmek için dayanışma, tutku ve fedakârlık gerekmektedir.
‘Fruitvale Station / Son Durak’, ‘Creed: Creed / Efsanenin Doğuşu’, ‘Black Panther / Kara Panter’ ve ‘Black Panther: Wakanda Forever / Kara Panter: Yaşasın Wakanda’ adlı filmlerin yaman yönetmeni Ryan Coogler’ın yazıp yönettiği yapımda başrolü, yönetmenin hemen her filminde rol verdiği başucu oyuncusu Michael B. Jordan üstleniyor. Miles Caton, Hailee Steinfield, Jack O’Connell, Tenaj L. Jackson, Andrene Ward-Hammond, Li Jun Li, Yao, Jayme Lawson ve Delroy Lindo oyuncu kadrosunun öne çıkan diğer isimleri. Irkçılık başta olmak üzere dönemin ve coğrafyanın birçok sosyal-ekonomik ve politik gerçeğini perdeye yansıtan yapım, oldukça bilinçli bir sömürgeci ve ırkçı beyaz adam saldırısı yaparken şuurlu bir taraf tutmanın örneğine dönüşüyor. Körü körüne inanca ve ABD’nin görünür nobran ve yüzeysel kapitalist değerlerine karşın, sıradan Afro-Amerikalının köklerine ve özellikle blues müziğine sahip çıkıyor. Bir nevi kültür analizi yapmış Ryan Coogan. Filmin soundrtack’ı da olağanüstü. Alvin Youngblood Hart, Bobby Rush, Big Joe Williams, Buddy Guy gibi Blues efsaneleri, ünlü şarkılarıyla hemen her karesindeler filmin. Öykü bir tarafıyla Robert Rodriguez’in 1996 tarihli ‘From Dusk Till Down / Günbatımından Şafağa’ adlı vampir öyküsünü esin alarak, meselesini farklı ve şık biçimde perdeye yansıtmış. Düzgün bir tür kırması ve politik bir korku filmi dersek yanlış olmaz, yapım tasarımından görüntü yönetmenliğine dek oldukça titiz gerçekleştirilmiş yapım için. (4 / 5)
KARA TORBA OPERASYONU
-Casuslar Sofrası!-
İngiliz Gizli Haber Alma Servisi’nde çalışan zeki ve iş bilir ajan Kathryn Woodhouse, ülkeye ihanet suçlamasıyla karşı karşıya bırakıldığı bir komplonun ortasındayken, teşkilatın efsane ajanlarından olan eşi George Woodhouse kolları sıvar ve gerçek suçluyu ortaya çıkarmak için bütün hünerlerini sergiler. Evliliği ve ülkesi arasında kalan ajanın ve istihbarat üyelerinin gerilimli öyküsü, gerilimi yüksek bir casusluk dramı öte yandan.
Usta yönetmen Steven Soderberg ve bir o kadar tecrübeli senarist David Koepp’in uzun süreli iş birliklerinin yeni ürünü orijinal adıyla ‘Black Bag’. İkilinin beraber gerçekleştirdikleri bir önceki filmleri ‘Presence / Varlık’ı ülkemizde 14 Şubat vizyonunda izlemiştik. İki yıldız isim; Michael Fassbender’e, Cate Blanchett’ın eşlik ettiği yapımın diğer oyuncuları Tom Burke, Naomie Harris, Marisa Abela, Regé-Jean Page ve usta aktör Pierce Brosnan.
Oldukça şık bir yapım tasarımının plastiği desteklediği casusluk öyküsü, Soderberg-Koepp ikilisinden beklendiği ölçüde zeki ve parıltılı olmasa da sinema tarihinden aldığı pek çok referansla birlikte, aile içi ilişkilerin de var olduğu romantik bir suç-ajan öyküsü olarak keyifle izleniyor. Ama ortada bir lezzet sorunu olduğu aşikâr! (3 / 5)
Haftanın diğer yenilerine bakacak olursak…
Tolga Karaçelik’in ABD’de çektiği ortak yapım ‘Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write about a Serial Killer / Saykoterapi: Bir Seri Katil Hakkında Yazmaya Karar Veren Yazarın Sığ Hikayesi’ bir kara komedi. 44. İstanbul Film Festivali’nin ‘Altın Lale Yarışması’nda yer alan yapım, Tolga Karaçelik’in yazıp yönettiği dördüncü uzun metrajı. Keane, yeni kitabını yazarken zorlanmaktadır; bir yandan da sarsılan evliliğinin derdine düşmüştür. Çok içtiği bir gece, emekli bir seri katil olduğunu iddia eden Kollmick adında tuhaf bir adamla tanışır. Kollmick, Keane’i kendisi hakkında yazmaya ikna etmeye çalışır. Kollmick sabahları evde evlilik danışmanlığı, akşamları da yeni kitap için seri katil danışmanlığı yapmaya başlar. Usta aktör Steve Buscemi, John Magaro ve Britt Lower, oyuncu kadrosunun yıldız isimleri.
Christopher Nolan imzalı 2020 tarihli zamanda seyahat temalı aksiyon katkılı bilimkurgu ‘Tenet’ ikinci kez vizyonda! Nolan’ın her daim kullandığı zaman mefhumunun bozumunu, dünyanın geleceğine gizemli bir tehdidin ışığında bir başka seviyeye taşıyor yapım. Filmin ana kahramanı, alacakaranlığın içinde, gerçek zamanın ötesinde açığa çıkarılabilecek, uluslararası bir casusluk görevindedir. Bütün dünyayı kurtarabilmek adına, çıktığı yolculukta tek sahip olduğu donanımı bir kelimeden oluşur: Tenet. John David Washington’a, Robert Pattinson, Elizabeth Debicki, Martin Donovan, Aaron Taylor-Johnson, Kenneth Branagh ve usta aktör Michael Caine eşlik ediyorlar. Film, ‘En İyi Görsel Efekt’ dalında Oscar kazanmıştı.
Luc Besson’un yazıp yönettiği 1994 tarihli ‘Léon / Sevginin Gücü’ otuz bir yıl aradan sonra üçüncü kez vizyona giriyor. Mathilda, New York’ta yaşayan ailesi dağılmış, on iki yaşında küçük bir kızdır. Babası uyuşturucu işlerine bulaşınca mafya ailenin tüm bireylerini öldürür. O sırada alışverişte olan Mathilda ise olaydan kıl payı kurtulur ve Leon’un kaldığı daireye saklanır. Leon ise çok soğukkanlı bir katildir. Ancak Mathilda’ya karşı içten bir sevgi besler ve ona kol kanat gerer. Babalık, arkadaşlık gibi kavramlar ona çok yabancıdır oysa! İtalyan tetikçi ve New Yorklu yetim-öksüz kızın dostluk öyküsü, yürek ısıtan bir aksiyon dram. Sinema tarihinin en popüler yapımlarından olan filmde başrolü üstlenen Jean Reno’ya o zamanlar on üç yaşında olan ve beyazperdedeki ilk rolünü üstlenen günümüzün yıldız ismi Natalie Portman ve Gary Oldman eşlik ediyorlar.
‘Bolshoe puteshestvie. Vokrug sveta / Büyük Macera 3: Çılgın Dostlar’, Vasiliy Rovenskiy imzalı, Rusya yapımı bir animasyon. Ailesiyle ve arılarıyla mutlu mesut yaşayan ayı Mic Mic’in kapısına leylek yine yanlış bir bebek getirir. Bu çok sevimli yavru lamayı ailesine götürmek için ona en yakın dostları tavşan Oscar, panda, kurt ve leylek de eşlik edecektir.
‘Baldız’, Hamdi Alkan’ın yönetmenliğini üstlendiği komedi. Bir yanda sevimli olduğu kadar kıskanç da olan bir abla, diğer yanda ise aşkı uğruna her şeyi yapmaya hazır olan bir kız kardeş ve ikisinin ortasında kalan çaresiz bir damat. Oya Başar, Asuman Dabak, Ayşegül Asar, Pedro Karami, Damla Aslanalp ve Emel Müftüoğlu oyuncu kadrosunu oluşturan isimler.
Adem Kaya’nın yazıp yönettiği gizem yüklü polisiye gerilim ‘Katiliyle Kahvaltı’, yedi kişinin olduğu bir otelde işlenen cinayetin aydınlatılma çabasını öykülüyor. Musa Kazım Öney, Hicran Yavuz, Sevim Didar Gültekin ve Çağdaş Tekin, filmin oyuncuları.
Kenan Aktaşın imzası taşıyan animasyon ‘Hay Hak’, dört yıl boyunca kaybolduktan sonra köylerine geri dönen sakar ikili Hacivat ve Karagöz’ün hikâyesi. Dört yıl sonra köylerine geri dönen sakar ikili Hacivat ve Karagöz, artık nüfustan bile silindiklerini öğrenince, köylülerin sevgisini kazanmak için herkese yardım etmeye karar verirler. Ancak iyi niyetle başladıkları her iş, köyde tam bir felakete dönüşerek büyük bir kaosa sebep olur. Kendilerini affettirmeye çalışırken köylüleri birbirine düşüren bu absürt kahramanlar, sonunda istemeden de olsa birlik ve dayanışmanın gerçek anlamını keşfederler.
İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın!
İyi seyirler herkese!
MURAT ERŞAHİN