Şevket Uğurluer 1938’de İstanbul’da dünyaya gelmişti. Enstrüman çalan anne ve babasının desteğiyle ilkokul çağlarında mandolin ile akordeona başlamış; piyanoyu da yalnız başına öğrenmişti. Yeteneği sonucu küçük yaşta Erdoğan Çaplı’nın yanında profesyonel olmuş Uğurluer, bir süre Vasfi Uçaroğlu, Müfit Kiper gibi isimlerin orkestralarında çaldıktan sonra 1963’te kendi orkestrasını kurmuştu.
45’likler çıkardıktan sonra, 1970’lerin ortalarından itibaren orkestrasıyla Altın Gitar ve Altın Kemanlar uzunçalarlarını yayınlamış Metin Alkanlı, bu yapıtlarda kulaklarda yer etmiş şarkıları pop tarzında yorumlamıştı.
1986’da Onlar (Sevingül Bahadır-Candan Erçetin) grubuyla birleşip, sözleri İlhan İrem’e, bestesi Melih Kibar’a ait Halley şarkısıyla Türkiye’yi Eurovision Şarkı Yarışması’nda temsil etmişler, Türkiye'nin o güne kadar aldığı en iyi derece dokuzunculukla dönmüşler, Onlar ile ortak albüm yayınlamışlardı. Bir başka ilginç olay daha yaşamış ve çok uluslu bir kola firmasının Türkiye reklamları için Tina Turner ile düet yapmıştı…
1947 Üsküdar doğumlu Aldoğan, Barok 6, Yurdaer Doğulu Orkestrası, Yalçın Ateş Orkestrası, Dinamitler, Damlalar ve Otobüs Yolcuları gibi çeşitli orkestralarda yer aldıktan sonra Kurtalan Ekspresi’ne katılmıştı.
1971'de Yaratıklar grubuyla Toto Karaca’nın tiyatrosunda çalarken Cem Karaca tarafından Kardaşlar’a transfer edilmişti.Kardaşlar’ın Ersen’le birleştiği dönemde kendini göstererek birçok parçanın düzenlemesini yazmıştı. Hiç eğitim almadan kendi kendine yetişmiş bir müzisyen olarak Çökertme, Çakmağı Çak, Metelik adlı parçalardaki gitar performansı şaşırtıcı derecede üst düzeydeydi.
Beş yaşında piyanoya müziğe başlayan, konservatuar eğitimi gören, burnu ve çenesiyle org çalmasıyla ünlenen Rıza Silahlıpoda (1946 İstanbul doğumlu) profesyonelliğe adım attığı ve üç yıl çalıştığı Yurdaer Doğulu Orkestrası’ndan ayrıldıktan sonra kendi orkestrasını kurmuştu. Orkestra ilk olarak onlara Ritm 68 adını veren Sadri Alışık’a sahne çalışmalarında eşlik etti.
Türkiye Müzisyenler Sendikası’ndan Muammer Yeşil, Yugoslavya’nın başkenti Belgrad’da 1-2 Eylül 1964 tarihlerinde düzenlenecek Balkan Melodileri Festivali’nde Türkiye’yi temsil edecek Milli Orkestra’ya Müfit Kiper Orkestrası’nın davulcusu Vasfi Uçaroğlu’nu da davet etmiş, Milli Orkestra sıra dışı bir performansla birinciliği alarak ülkeye dönmüştü. Uçaroğlu aynı yıl Ankara’da orkestrasını yeniden kurmuş ve bu ekiple filmlerde de rol almıştı. 1965 yılının ‘Milli Orkestra’sında davul yine Vasfi Uçaroğlu’na emanet edilmişti…
1947 İzmir doğumlu olan ve ilkokul 4. sınıftayken piyano çalmaya başlayan Zafer Çotal, Ankara Devlet Konservatuarı’nda okumuştu. 17 yaşında İlhan Feyman Orkestrası’na giren, Yurdaer Doğulu ve Hasan Hür orkestralarında da çalışan Çotal, 1968’de arkadaşlarıyla ‘Lir 5’ adında bir grup kurmuştu. Birkaç ay bu isimle müzik yaptıktan sonra Yurdaer Doğulu’yla birlikte sahne almaya başlamıştı.
Anadolu Pop’un ikinci kuşağına mensup Sefa Ulaştır 3 Ocak 1956 Kastamonu doğumluydu. 11 yaşındayken Beybonlar orkestrasının davulculuğunu yapmış ve parlak performansıyla teşvik ödülü kazanmıştı. Bu orkestrayla 1969’da Gelin Ayşem/Nenni 45’liğini doldurduktan sonra, yine çok küçük yaşta, kardeşleriyle birlikte Selçuk Alagöz Orkestrası’na transfer olarak, bu ekipten ayrılmış Hüreller’in boşluğunu doldurmuştu.
1948 Ankara doğumlu Bora, on beş yaşında ‘Halk Evleri’nde davul çalmaya başlamıştı. 1972’de Özdemir Erdoğan Orkestrası’nda profesyonelliğe geçti ve vatani görevinin ardından 1974’te arkadaşı Oktay Aldoğan’ın ön ayak olmasıyla Kurtalan Ekspresi’ne katılmıştı. On beş günlük Edirdahan serüveni dışında, 1991’e dek Kurtalan Ekspres’te çalmıştı.
15 Mayıs 1946 doğumlu Oğuz Durukan, konservatuarda eğitim gördükten sonra 19 yaşında Ali Atasagun (solist, gitar), Uğur Dikmen (tuşlular), Asım Ekren’li (davul) kadroyla Ali Atasagun Dörtlüsü adı altında bir araya gelmişti. Klasik rock yapacak grupta bas gitarı çalacaktı.
Mavi Işıklar’la da çalışan Danga vatani görevinin ardından Moğollar’a girmişti. Cem Karaca’yla ortak müzik yapıldığı dönemde gruptan ayrılıp Kardaşlar’a katılmış, bir ara Edip Akbayram Dostlar’da da çalmıştı. Ayrıca, Kerem Güney’le çalışan Güneşin Sofrası ile Zorbeyler gruplarında da yer almış, yerli rock tarihine en sağlam tekniği olan davulculardan biri olarak geçmişti.
Kurtalan Ekspres’in ikinci kuşak üyelerinden olan Bahadır Akkuzu (3 Şubat 1955 İstanbul doğumlu) müziğe dokuz yaşında mandolin çalarak başlamıştı. 12 yaşında gitara geçti. İlk grubu Hoko Moko’yu 15 yaşında Gebze’de kurdu.
Anadolu pop-rock birçok kaliteli şarkıcı, gitarist, davulcu yetiştirse de iyi klavyecilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmemişti. Bunlardan birisi, belki de en yeteneklisi, her şarkıya kendinden çok şey katan, ‘işi bilen’, ‘tuşluların sihirbazı' Kılıç Danışman’dı.
Subay olan babasının görevi nedeniyle Anadolu’da dolaştığı günlerden kulağı türkülerle doluydu. Yabancı okulda aldığı Batılı eğitimle Anadolu’da öğrendiklerini birleştirip zaman zaman hoş sentezler yaratmayı başarmıştı. Sağlam gitar tekniğinin yanında besteleriyle de ünlenmişti. Bunlardan Resimdeki Gözyaşları ile Bu Son Olsun, Türk pop tarihine altın harflerle yazılmıştı.
1972’de Kurtalan Ekspresi’ne katılmış; yaylı tambur, bağlama, gitar çalmanın yanında düzenlemelerin büyük bölümünü de üstlenerek gruba önemli katkı yapmıştı. Barış Manço’nun simge parçalarından Acıh da Bağa Vir, Ohannes Kemer ile Celal Güven’in ortak bestesiydi.
1950 yılında Kütahya’da doğan Moray, davuldaki sağlam altyapısıyla, disipliniyle tanınıyordu. Milliyet Liselerarası Hafif Müzik Yarışması’nın iddialı okullarından Kadıköy Ticaret Lisesi’nin şampiyon kadrosunda yer almıştı.
Türkiye’ye dönünce bir süre Okan Dinçer ve Kontraslar’da yer aldıktan sonra 1968’de Atilla Aksel (piyano), Teoman Erzurumlu (gitar), Cantekin (vokal), Norayr Demirci (kontrbas), Melih Çetiner’den (davul) oluşan kendi orkestrasını kurdu. Sahne ve plak kayıtlarında yıldız isimlere eşlik etmeye başlayan 'Yalçın Ateş 6’, aynı yıl Odeon Plak Şirketi’nin devamlı orkestrası oldu.
Soyarslan'la beraber Apaşlar’ın kurucusu olan Tümay, müziğe 14 yaşında başlamıştı. İlk enstrumanı piyanoydu; ardından ritm gitarı seçmişti. 50'lerin ortalarında esen rock'n roll rüzgârına kapılmış ve kafadarı Mehmet Soyarslan'la Apaşlar'a giden yolu açmıştı.
Nisan ayını uğurluyoruz! 43. İstanbul Film Festivali bildik rüzgarını estirdi yine İstanbul’da… Vizyon da hız kesmedi hani! Festivalden birçok film önümüzdeki haftalar ve aylar içinde vizyonda karşımıza çıkar sanıyorum… Üçü yerli yapım olmak üzere toplam dokuz yeni film Nisan ayının son vizyonunu oluşturuyor. İstanbul Film Festivali’ni takip ettiğim için haftanın filmlerinden sadece birinin basın gösterimine katılabildim. ‘The Fall Guy / Dublör’, haftanın notlarımız arasında ayrıntılı olarak yer alan tek filmi.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Ülkeyi harap eden bir iç savaştan sonra hâkimiyeti ele geçiren güçler Başkan’ı öldürmek ve son noktayı koymak ister. Bu ana tanıklık etme çabasındaki farklı kuşaktan dört gazeteci de New York’tan Washington’a yola çıkar. Garland’ın distopik filmi ‘İç Savaş’ Trump dönemiyle su yüzüne çıkan politik meselelere ama asıl olarak zor zamanlarda gazetecilik ve meslek etiğine odaklanıyor. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/20.04.2024)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Berlin Film Festivali izlenimlerinden sonra, yazılarımıza biraz ara vermek durumunda kalmıştık. Bu arada vizyona giren bir grup filmle yorumlarımıza devam edelim. Senenin şu ana kadar en çok ses getiren filmi olarak Dune’un ikinci bölümünü atlamayalım, onunla başlayalım. Vizyonda çok ses getirmese de Reha Erdem’in yeni filmine ve Demir Pençe’ye de bir göz atalım. Sonra da Köylüler’e, Hayalet Avcıları serisinin yeni filmine bakarak devam edelim. Menümüzde, birkaç yıldır vizyon sırasını bekleyen Eflatun ve enteresan bir yabancı korku filmi de var.
TRT İstanbul Radyosu ses sanatçısı Ayşen Birgör, gökteki yıldızlar misali ışıl ışıl şarkıları bugün 19.00'da TRT Müzik'te ekranlara gelecek Yıldızlar Altında programında seslendiriyor.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Burhan Şeşen’in kaleme aldığı “Nesinİ Söyleyim” kitabı yayınlandı. "Biz Kitap" etiketi taşıyan yapıtı Şeşen, kitabını, oğlu Serhan ile kızı Dilhan'a armağan etti. Okuma serüveninin başladığı mahalle kütüphanesinden bu günlere süreci okuyucularıyla paylaşan Şeşen'in kitabı 183 sayfa.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.