Genç bir çiftçinin farkında olmadan dünyamız ve korkunç dev ırkının dünyası arasında açtığı kapı, eski bir savaşın tekrar alevlenmesine neden olur. Asırlar sonra tekrar yeryüzüne çıkan devler, bir zamanlar kaybettikleri toprakları geri kazanmak isterler. Jack adlı genç adam devleri durdurmak için hayatının savaşına girişmek zorunda kalır.
New Yorklu genç bir yazar olan Sal Paradise, babasının ölümünün ardından, büyüleyici ve eski sabıkalı Dean Moriarty ile tanışır. Dean, özgür ruhlu ve baştan çıkarıcı Marylou ile evlidir. Sal ve Dean kısa sürede arkadaş olurlar. Sınırları belli bir hayata mahkûm olmamak amacıyla tüm bağlarını koparan iki kafadar, yanlarına Marylou’yu da alarak yola çıkarlar. Üç genç insan yolda dünyayı keşfedeceklerdir.
Film, hükümdar Ziyad Han’ın Müslüman oğlu Mahmut ve Hristiyan Keşiş kızı Meryem’in imkânsız aşkını ele alıyor. Çaldıran Savaşı’nın yakıcı etkileriyle karşılaşan Mahmut, hayatın gerçeğiyle yüzleşiyor. Film, insan, neyi, kimi severse sevsin, bu sevginin aslında gerçek varlığa yöneldiğini ve sevginin insanı benlikten kurtaracak tek yol olduğunu gösteriyor.
Marty, Yedi Psikopat isimli kitabını bitirmek isteyen bir yazardır. Billy, Marty için her şeyi yapabilecek bir arkadaştır. Billy ve Hans’ın çaldığı köpeğin sahibi, psikopat bir katil olan Charlie ise, ne yapacağı tahmin edilemeyen saldırgan bir adamdır. Marty, kitabını bitirebilmek için olaylardan gerekli ilhamı alacaktır. Fakat kariyeri için gerekli ilhamı alıp, hayatta kalabilecek midir?
Hikâye, 13 yaşındaki Teksaslı Nicholas’ın hiçbir iz bırakmadan kaybolmasıyla başlıyor. Kaybolmasından üç buçuk yıl sonra, memleketinden binlerce kilometre uzakta, İspanya’da bulunur. Kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldığını, iddia etmektedir. Ailesi büyük mutluluk duymaktadır fakat Nicholas Teksas’a dönünce işler daha da tuhaflaşır
Richard Vineyard ailesiyle beraber hafta sonu geçirmek için New Jersey’nin güneyindeki Barrens korusuna kamp yapmaya gider. Bazı rivayetlere göre burada 400 yıllık bir geçmişi olan korkunç Jersey Şeytanı yaşamaktadır. Jersey Şeytanı, yöre halkı tarafından 13. çocuğunu şeytana kurban etmeye zorlanan bir annenin hikayesine dayanan bir efsanedir. Rivayetlere kulak asmayan Vineyard ailesi mükemmel kamp alanını bulmak için birlikte ormanın derinliklerine doğru ilerler. Bir süre sonra ormanda vahşice öldürülmüş hayvanlar bulunmasıyla ve kamptan genç bir çocuğun kaybolmasıyla olaylar korkutucu bir hal alır.
Jîn, bir nedenle, dağdaki silâhlı örgütten kaçmaktadır. Dağlarda yapayalnız günler ve geceler geçirir. Amacı bir büyük şehre ulaşmaktır. Ona en büyük gücü hayvanlar verir. Bir ayıyla bir ini paylaşır, yaralı bir eşeği tedavi eder, sonunda dağdan iner. Ancak ova dağdan daha tehlikelidir. Büyük bir hayal kırıklığıyla dağlara, yalnızlığına geri döner. Ağaçlar ve hayvanlardan başka kimsesi yoktur.
Mutlu evlilikleri olan Ferhat ile Zeynep´in ilişkisi, Ferhat´ın Antalya´da gençlik sevgilisi Nazlıgül´le karşılaşınca alt üst olur. İki kadının arasında kalan Ferhat´ın yaşadığı bunalım, Zeynep´in acısı, Nazlıgül´ün ´diğer kadın´ olmak istememesiyle öykü içinden çıkalamayacak bir hal alır...
25 Nisan 1915. Osmanlı İmparatorluğu’nun direniş kapısı olan Çanakkale, gemi yoluyla geçilememiş ve işgâlciler, çaresiz bir manevrayla Gelibolu kıyılarına çıkartma yapmaya başlamışlardır. İşgâl kuvvetlerinin belki de en büyük direnişi gördükleri koy, o andan sonra mağlup bir ordunun adıyla anılacaktır: Anzak Koyu.
Tad, Şikago’da çalışan bir inşaat işçisidir. Çocukluğundan beri en büyük hayali hazine peşinde koşan bir kahraman olmaktır. Nihayet bir gün şans ona güler ve bir dizi yanlış anlaşılmalar sonucunda, Tad kendini Peru’daki Kayıp Şehir’i bulmak için yola çıkacak olan bir profesörün yerine geçmiş olarak bulur. Profesörün güzel kızı Sara da ona eşlik edecektir.
Birbirine âşık nişanlı çift Alex ve Nina Kafkas dağlarına yapacakları gezide bölgeyi iyi bilen Dato’yu rehber olarak tutarlar. Başta her şey yolunda görünse de üçünün yaşadığı bir olay sonrası gezinin seyri tamamen değişecek, huzur dolu saatler yerini gerilime ve kestirilemeyen olaylara bırakacak ve hiçbirinin hayatı artık eskisi gibi huzurlu olmayacaktır.
Oscar Diggs, küçük çaplı bir sirk sihirbazıdır fakat pek de ahlâklı biri değildir. Toz toprak içindeki Kansas’tayken kendini bir anda canlı Oz diyarında bulan Oscar Diggs, turnayı gözünden vurduğunu düşünür. Şöhret ve servet kazanması çok kolay olacaktır. Oscar, kendini büyük Oz Büyücüsü’ne dönüştürmekle kalmaz, daha iyi bir adam haline de getirir.
Neil, Paris’te tanıştığı Marina ile tutkulu bir aşk yaşamaya başlar, yeni bir hayat kurmak üzere Amerika’ya yerleşirler. Fakat bir süre sonra Neil, çocukluk aşkı Jane ile karşılaşınca Marina’yı yüzüstü bırakır. Aşk ve ihanet gibi kavramları sorgulayan Marina da inanç hakkında şüpheleri olan Rahip Quintana ile görüşerek hayatındaki soru işaretlerini çözmeye çalışacaktır.
Doksan bin Osmanlı askerinin son derece şartlar nedeniyle yaşamını yitirdiği Sarıkamış Harekatı´nın ardından, Bakü´de görevli Hariciye Nazırlığı Kalem Müdürü´nün eşi Gül Hanım ile kızı Nihan, onlara eşlik eden Hariciyeci Saci Efendi´yle, kar kışta Erzurum´a doğru at arabasıyla ilerlemektedir. Atın yolda ölmesinin ardından üç yolcu, terk edilmiş bir Ermeni köyüne sığınmak zorunda kalır ve...
Bir fabrikada işçi olarak çalışan Bahar’ın geleceğiyle ilgili bambaşka hayalleri varken, ailesi onun kaderini çoktan belirlemiştir. Suskun bir anne, emekli bir baba ve işsiz bir ağabeyin arasında sıkışıp kalan Bahar, kurtuluşu çok iyi bilmediği bir dünyada aramaktadır. Amcası ise, kendi oğluna eş yapmak için, Bahar’ın kanunen reşit olmasını beklemektedir.
´Sevimli Canavarlar´, Canavarlar Dünyası isimli kendilerine ait bir dünyada yaşayan ve yaşayabilmek için insanlara ihtiyaç duyan ilginç ve sevimli canavarların dünyasının insanlarla karıştığı an ortaya çıkan trajikomik hikayeyi anlatır. Bu dünyada canavarlar yaşayabilmek için insanlara muhtaçtır çünkü insanları korkuttukları an duydukları çığlık onlar için enerji kaynağı gibidir. Bu ilginç dünyaya yanlışıkla küçük bir kız çocuğunun yolu düşünce işler çığrından çıkar. Çünkü insanlar bu tuhaf yaratıklara ters etki yapmaktadır ve dehşete kapılan canavarlar salgın bir hastalığın yayılacağını düşünüyorlardır. Bu küçük kız zannettikleri gibi onların yaşamını tehdit ediyor mudur?
Bir aile kurmak için sabırsızlanan Green çifti, çocuklarının nasıl olacağını hayal etmektedir. Küçük Timothy fırtınalı bir gecede kapılarında belirdiğinde Green çifti ve yaşadıkları ufak Stanleyville kasabası umulmadık şeylerin bazen hayattaki en büyük hediyeleri getirdiğini öğrenirler.
Film, Azerbeycan’ın Hocalı kasabasında yaşanan katliamı bir aşk hikâyesi bünyesinde anlatıyor. Bir gecede bir kasabanın tamamen yok olduğu Hocalı katliamı, İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından Dağlık Karabağ bölgesi işgâl edildikten sonra en kapsamlı sivil katliamı olarak nitelendirildi. Azerbaycan’ın savunma kuvvetlerinin direnişi sinema izleyicisini derinden etkileyecek.
Ethan’ın yaşadığı yer küçük ve 21. yüzyıla ayak uyduramamış, tutucu bir kasabadır. Burada hiçbir şey asla değişmez ve hiçbir şey olmaz. Annesinin ani ölümünün ardından tamamıyla içine kapanan babasıyla eve tıkılan Ethan, kitaplarda okuyabildiği hayatlara hasret duyar. Fakat Ethan’ın sıradan hayatı, Lena adlı güzel ve gizemli kızın gelmesiyle sarsılır.
Anadolu topraklarında geçen Hititya mitolojisinden yola çıkılarak anlatılan hikâyede arkeolog bir babanın ve özel güçlere sahip bir annenin çocukları olan Alaz, Yaman ve Nehir’in, paralel bir evren olan Hititya ülkesine geçerek özel güçlere sahip olmaları ve annelerine kavuşmak için kötülükler dünyasının efendisiyle savaşmaları anlatılıyor.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
James Cameron’ın yönettiği Avatar serisinin üçüncü filmi Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash) için yeni fragman paylaşıldı. Sam Worthington, Zoe Saldaña, Sigourney Weaver, Stephen Lang, Kate Winslet ve Cliff Curtis’in rol aldığı film, Jake (Sam Worthington) ve Neytiri’nin (Zoe Saldaña) ailesinin yaşadıkları kaybın ardından Pandora’daki savaşın büyümesini ve ailenin yolunun agresif bir Na’vi kabilesi olan Kül İnsanları ile kesişmesini konu alıyor. Avatar: Ateş ve Kül, 19 Aralık 2025’te gösterime girecek.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Predator: Badlands adlı filmi hazırlayan yönetmen Dan Trachtenberg, setlere dönmesi için Arnold Schwarzenegger'le görüştüklerini duyurdu. 1987'de efsanevi Major Dutch karakterini canlandıran Schwarzenegger 'in geri dönme fikrine hiç de sıcak baktığı, görüşmeler sırasında oyuncunun karakteri için yeni açılımlar yapılabileceğini, anlatılacak çok fazla hikaye olduğunu söylediği belirtildi.
Himalaya-Bir Şefin Çocukluğu, sanki bir bilimkurgu gibi zamanın çok yavaş işlediği başka dünyalara ait öykü anlatıyor seyirciye. Teknolojinin çılgınca ilerlediği 21. yüzyılın başında, yaşamın tuza endekslendiği, liderlerin ekonomik güç ya da entrika yeteneği yerine cesaret katsayısına göre seçildiği, Batı’nın yoz değerleri karşısında eğilmemiş, kirlenmemiş bir topluluğun belgesel tadındaki serüveni Himalaya. 20 yıla yakın süredir Nepal’de yaşayan Fransız Eric Valli’nin öyküsü, son derece basit olmasına karşın deforme edilmemiş görüntüleriyle tam bir masal atmosferi yaratıyor.
Amerikan müzik dergisi Ultimate Classic Rock, punk dünyasına dalıp 60'ların sonuyla 70'ler müzik dünyasının en güçlü akımlarından punkın en ünlü aktörlerini inceledi ve 30 şarkılık bir liste hazırladı. Sex Pistols, Clash ile Ramones'ten Green Day ile Blink-182 gruplarına uzanan zaman diliminden şu şarkılar öne çıktı:
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: