THE ROAD TO HELL-PART 2 (CHRIS REA)

Bizde de bir dönem çok sevilmiş İngiliz müzisyen Chris Rea (vokal, tuşlular, gitar) havaalanında toprağa ayak bastıktan sonra karısını arayıp 20 dakika sonra evde olacağını söylüyor ve arabasıyla yola koyuluyor.
Kullandığı yol Londra’nın ünlü M4 otobanı; akıcılığıyla ünlü. Ancak, o anda adeta otoparka dönüşmüş gibi; taşıtlar milim milim ilerleyebiliyor. Chris Rea direksiyonda düşüncelere dalıyor ve hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmeye başlıyor.
Hayaller, anılar, düşünceler, pişmanlıklar… Metafor hazır; hayatın geriye dönüşü yasak yolu ölüme doğru akıp gidiyor…
Zar zor eve varıyor ve hemen piyanosuna oturup aklındaki sözleri müziğe aktarma vakti.
Ortaya çıkan şarkı The Road To Hell iki bölüm ve uzun; yedi dakikayı aşıyor. İlk bölümde Rea, karanlığın içinde kalmış durumda, son derece üzgün şekilde cehenneme yollanan bir yolun peşinde. İkinci bölüme ise tempo ve hareket geliyor.
Plak şirketi ilk bölümü anlamsız ve boş buluyor ama Chris Rea bastırınca sürenin azaltılması şartıyla anlaşmaya varılıyor.
Rea’nın 10. stüdyo albümü olacak yapıta da Road To Hell (1989) adı veriliyor ve bu şekilde yayınlanıyor. Sıra 45’liğe gelince yapımcı şirket Warner, sadece ikinci bölümü The Road To Hell- Part 2 adıyla kullanmak istiyor ve onların dediği oluyor.
Muhteşem gospel izleri ve sıra dışı blues rifleriyle The Road To Hell-Part 2 ve albüm Rea’nın bugüne dek en çok satan eserleri oluyor.