HAZİRANDA MUBI'DE NELER VAR?

Uluslararası dijital film platformu Mubi'nin Haziran 2025 seçkisinde David Lynch ile Mark Frost’un efsanevi dizisi TWIN PEAKS ve 2017 tarihli devamı TWIN PEAKS: A LIMITED EVENT SERIES, Hikmet Kerem Özcan’ın taşrada hırs ve saplantıyı merkezine aldığı çıkış filmi HAKKI, Umut Şilan Oğurlu’nun dikkat çeken ödüllü kısa filmi DİLAN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ, Andreas Malm’ın aynı adlı tartışmalı kitabından esinlenen gerilim yüklü ekolojik öykü BİR BORU HATTI NASIL PATLATILIR, Kōji Yakusho ve Masaharu Fukuyama’nın başrollerini paylaştığı SON CİNAYET’in de aralarında olduğu üç Hirokazu Koreeda filmi ve daha pek çok dikkat çekici yapım öne çıkıyor.
TENİN GİZEMİ / MYSTERIOUS SKIN (Gregg Araki, 2004)
Scott Heim’ın 1995 tarihli romanından uyarlanan Tenin Gizemi , karakter olarak birbirinden çok farklı, birisi utangaç diğeri son derece girişken iki gencin, sekiz yaşında yaşadıkları ortak bir travmayla yollarının kesişmesini anlatıyor. Venedik ve Sundance dahil olmak üzere birçok festivalde övgüyle karşılanan, Amerikan bağımsız sinemasının önemli yönetmenlerinden Gregg Araki’nin imzasını taşıyan film, Joseph Gordon-Levitt’in performansıyla da dikkat çekiyor.
SON CİNAYET / THE THIRD MURDER (Hirokazu Koreeda, 2017)
Japon sinemasının en önemli yönetmenlerinden Hirokazu Koreeda’nın yazıp yönettiği Son Cinayet adalet, gerçeklik ve yasa kavramlarını sorgulayan gerilim yüklü bir drama. Başrollerini şarkıcı ve oyuncu Masaharu Fukuyama ile Mükemmel Günler'in yıldızı Kōji Yakusho’nun paylaştıkları film, daha önce cinayetten hüküm giymiş olan Misumi’nin (Kōji Yakusho) patronunu öldürdüğünü itiraf etmesiyle başlar, ancak soruşturma ilerledikçe, avukat Shigemori (Masaharu Fukuyama) müvekkilinin masum olabileceğini düşünür.
ÇAYKOVSKİ’NİN KARISI / TCHAIKOVSKY’S WIFE (Kirill Serebrennikov, 2022)
Ünlü Rus besteci Piotr Çaykovski ile eşi Antonina Miliukova arasındaki fırtınalı ilişkiyi konu alan Çaykovski'nin Karısı, izleyiciyi 19. yüzyıl Rusyası'nın sosyal normları ve bireysel trajedileri üzerine düşünmeye davet ediyor. Kirill Serebrennikov imzalı film, Cannes’da dünya prömiyerini gerçekleştirmiş, kocasının bastırılmış cinselliğini kabullenemeyen ve aşkı giderek bir saplantıya dönüşen Antonina’ya hayat veren Alyona Mikhaylova’nın performansıyla ses getirmişti.
BİR BORU HATTI NASIL PATLATILIR / HOW TO BLOW UP A PIPELINE (Daniel Goldhaber, 2022)
Andreas Malm’ın “radikal bir ekoloji manifestosu” olarak değerlendirilen aynı adlı kitabından uyarlanan Bir Boru Hattı Nasıl Patlatılır’ın yönetmen koltuğunda Daniel Goldhaber oturuyor. Film, yaşadıkları bölgeye zarar veren devasa bir şirkete karşı büyük gürültü koparacak, cesur bir eylem planlayan bir grup çevre savaşçısına odaklanıyor.
DİLAN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ (Umut Şilan Oğurlu, 2024)
İstanbul Film Festivali’nde Mansiyon Ödülü’ne layık görülen Dilan Hakkında konuşmalıyız, 30 yaşına merdiven dayamış, annesiyle yaşayan ve amcasının emlak ofisinde çalışan Dilan’ı konu alıyor. Bir belgesel ekibi, potansiyelini gerçekleştiremediğini düşünen Dilan’ın üretkenlik sorununu araştırırken, izleyiciyi mizah ve melankoli arasında gidip gelen bir yolculuğa çıkarıyor. Pek çok ulusal ve uluslararası festivalde gösterilerek dikkat çeken kısa filmin başrolünde, içerik üreticisi Sude Belkıs yer alıyor.
SAKINCALI FİLM DOLABI / THE CELLULOID CLOSET (Rob Epstein, Jeffrey Friedman, 1995)
Sundance, Venedik, Berlin gibi uluslararası festivallere damga vuran Rob Epstein ve Jeffrey Friedman imzalı belgesel Sakıncalı Film Dolabı, Hollywood’daki eşcinsel temsillerini ve bunun ardında yatan tavırları masaya yatırıyor. Lily Tomlin’in anlatımıyla zenginleşen yapım, gizli kalma zorunluluğu ve eşcinsellerin şeytanlaştırılması meselelerinin yanı sıra beyazperdede farklılıklara saygı gösteren temsillere de yer veriyor.
DENİZDEKİ ATEŞ / FIRE AT SEA (Gianfranco Rosi, 2016)
Gianfranco Rosi’nin Akdeniz’deki Lampedusa Adası’nda yaşayan 12 yaşındaki Samuele’i takip eden çarpıcı belgeseli Denizdeki Ateş, 2016’da Berlinale’de Altın Ayı dahil dört ödül kazandı. Anlatıcı kullanmadan, sabit kamera açılarıyla çekilen belgesel, adalıların sıradan hayatını, tehlikeli deniz yolculuklarıyla adaya ulaşan göçmenlerin yaşadığı trajedilerle yan yana getirerek güçlü bir tezat sunuyor.
PIXOTE: EN GÜÇSÜZÜN YAŞAM SAVAŞI / PIXOTE: THE LAW OF THE WEAKEST (Héctor Babenco, 1980)
Locarno Film Festivali’nde Gümüş Leopar kazanan Héctor Babenco imzalı klasik Pixote: En Güçsüzün Yaşam Savaşı, Brezilya’da sokak çocuğu olmanın acımasız gerçekliğini gözler önüne seriyor. Latin Amerika sinemasının en sarsıcı yapıtlarından biri olarak kabul edilen ve Tanrı Kent gibi yapımlara ilham kaynağı olan film, ıslah evindeki şiddetten ve yolsuzluktan kaçıp Rio de Janeiro sokaklarında suça sürüklenen 10 yaşındaki evsiz Pixote’un hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.