NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

GİTME ÇOK UZAKLARA

24 Nisan 2020 Cuma 19:40
NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

Kimi çevrelere göre Nilüfer, Kayahan’sız bu işi biraz zor götürürdü ve eninde sonunda, 90’lı yılların bu haddinden fazla parlatılmış şarkı yazarına dönmek, el etek öpmek mecburiyetindeydi. Kimi çevreler ise bir parça daha insaflıydı. Bu çevreler ise, Nilüfer’in Kayahan’dan önce de son derece görkemli ve başarılı bir müzikal yaşamı olduğunun altını çiziyor, Türk popunun, bu gerçekten çok pop, çok renkli isminin ne yapıp edip kendisine yeni bir yol çizeceğini ve eski yeni kuşakları birlikte etkilemeye devam edeceğini söylüyordu. Nilüfer’in son albümü “Karar Verdim”in yayınlanmasıyla birlikte görüldü ki ikinci gruptakiler haklıymış; Nilüfer yine yapacağını yapmış ve (kendi firmasını da kurmuş olmanın getirdiği rahatlık ile, giderek daralmış, bozulmuş, kötüleşmiş müzik piyasasının şartlarına – beklentilerine aldırmaksızın) resmen ‘bomba gibi’ bir dönüş yapmıştı. Albümün hazırlıkları sırasında, sanatçının bizzat kendi yazdığı şarkıları seslendireceği de duyulmamış değildi. Bu duyulmuştu duyulmasına ya, çoğunluğun bu haber ya da gelişmeden beklediği ya da umduğu şey de aşağı yukarı şuydu: “Erkekler Ağlamaz’ı yazmıştı daha önce, Asya’ya da şarkı sözü yazmışlığı vardı; muhtemelen yine Yunanistan’da popüler hale gelmiş bir iki şarkı seçer, onlara söz yazar, albüme dahil eder…” Ama Nilüfer, tabiri caizse hepimizi bir seksen yere serdi; 11 şarkılık albümün tam altı şarkısı Nilüfer imzalıydı, hem söz hem de müzik olarak… Bugüne kadar şarkı söylemeyi, yalnızca şarkı söylemeyi önemsemiş, “Şarkı söyleyeyim yeter, başka hiçbir şey yapmasam da olur…” diye düşünmüş olan Nilüfer, bu en sevdiği işi yapmaya devam edecekse dizginleri ele almak gerektiğine karar verdi; oturdu yazdı – yarattı ve söyledi. Bu albümden sonra Nilüfer’in önü çok açık artık: Şarkılarla arasına kimse giremeyecek, kimse “Söylersin – söyleyemezsin” diye horozlanamayacak, hiç kimse bu memleketin gelmiş geçmiş en ‘billur’ seslerinden birini kısmaya ya da kesmeye kalkışamayacak. 

KENDİNİ UNUTUR İNSAN

Nilüfer’in bu yeni döneminin ilk habercisi “İlk Göz Ağrısı” olmuştu. Bir televizyon dizisinde kullanılmış olan bu şarkı güzel olmasına güzel, dokunaklı olmasına dokunaklıydı ya, yine de Nilüfer’in yapacakları ya da yapıyor oldukları konusunda hiçbirimizin kafasında ‘zil,’ çaldırmamıştı: Eh, tek bir şarkıydı sonuçta, öyle çok fazla Nilüfer damgalı bir şarkı da değildi; yani olabilir – yazılabilir – 

çizilebilirdi. Ama albümün çıkışıyla birlikte gördük ki, Nilüfer yılların birikimini, tecrübesini son derece makul, son derece güzel, son derece Nilüfervari bir biçimde aktarmıştı şarkılarına. Nilüfer’in ilk dönem hit’lerinden şen – şakrak “Başıma Gelenler”in (benzeyen değil) izinden giden “Hoşuna Gider mi?”den, “Selam Söyle”nin ‘hoppa kız’ının zaman içinde biraz değişmiş kafa yapısını gösteriyor gibi olan “Karar Verdim”e; Nilüfer için Kayahan tarafından ölçü alınarak – prova edilerek yazılmış (aslında söylemeye gerek bile yok; hiçbiri de, diyelim ki bir Adnan Ergil şarkısı kadar can yakmamış, yüreğe dokunamamış ama Nilüfer tarafından seslendirildiği için ‘şarkı’ haline gelebilmiş, ya da öyle kabul görmüş) o ‘duygusal’ şarkıların hepsinden daha hakiki ve daha ‘insani’ (“Aldığım her nefeste, güneşin ateşinde, gördüğüm her güzel düşte, canımın her damlasında bu aşk…”) “Aşk” ve (“Kimbilir neler verir hayat, kimbilir neler alır geri”) “Ansızın”dan, (“Bir yolu yok mu, inanmak sevdiğine, istediğim çok mu?”) “Kolaycısın”a kadar, farklı renk ve yapıda şarkılar bunlar. Nilüfer’in ‘ses’i, Ozan Çolakoğlu’nun artık ustalıktan öteye taşmış becerisi, (Nilüfer’i Nilüfer yapan ‘gerçek’ isim olan ve onu herkesten daha iyi tanıyan) büyücü prodüktör Nino Varon’un  fikirleri sonucu, bir albümü albüm yapan birinci özellik olan (söz ve müzik anlamında) ‘tutarlılık’ konusunun da ferah ferah aşıldığı bu albümün bir başka önemli ismi ise Şehrazat. 80’li yıllar bitmek üzereyken Ajda Pekkan’a verdiği “Yaz Yaz Yaz” ile müziğin ritm ve hızını yükseltmiş olan (bu eski günlerin süper şarkıcısı, günümüzün yetenekli ve çalışkan yaratıcısı) Şehrazat da, tutarlı bir müzikal yapı için epeyce katkıda bulunmuş. (Bir şarkı için fazla kitabi gibi gözüken “bakış açısı” sözcüğüne rağmen) “Ucuz Atlattım” adlı şarkı, Nilüfer’in 70 ya da 80’li yıllarda söylediği o çok eğlenceli şarkıların çağdaş bir versiyonu gibi: Şehrazat, evde – elde hazır duran şarkılardan birini Nilüfer’e vermemiş – önermemiş, “Al, bu senin olsun!” dememiş, oturmuş, kafa yormuş ve çok iyi tanıyor olduğu sanatçının üzerine tam oturan bir şarkı yazmış. Adnan Ergil de öyle; 1985 yılında, Metin Özülkü ile birlikte Grup Çağrışım’ı kurarak müzik dünyamızı şereflendirmiş, “Böyle Ayrılık Olmaz” başta olmak üzere yazdığı birçok şarkı ile herkesi mest etmiş bu çelebi müzisyen de Nilüfer’i iyi tanıyan isimlerden biri ve onun da iki şarkısı yer almış bu Nilüfer’i rahat rahat 2010 ve sonrasına taşıyacak son albümde.

Nilüfer’siz bir müzik dünyası hayal etmek gerçekten zor. Hep zordu ya, “Karar Verdim”, bunu yeniden görmemizi – düşünmemizi sağlayacak. 1970 yılındaki “Altın Ses” yarışmasında Nilüfer’e oy vererek onu birinci yapan herkese, bu yarışma sonrası Nilüfer’i alıp Odeon stüdyolarına sokan ve hızlı bir şekilde deneme kaydı (ki, Nilüfer’in ikinci 45’liğinin arka yüzünde yer alan “Neden” adlı şarkıdır bu da) yapmasını sağlayan Nino Varon ve Dani Grunberg’e ne kadar teşekkür etsek azdır. Nilüfer’siz bir müzik dünyasını ‘öksüz’ saymamız gerekecekti. Öksüz ve bahtsız. Ve kuru ve karanlık.  

Karar Verdim, Nilüfer, Nilüfer Prodüksiyon / Seyhan

 

BULURSANIZ KAÇIRMAYIN

Başta “Hatıra Defteri” olmak üzere Nilüfer’in bütün yerli 45’likleri

Başta “Bau Mirein Paradies” olmak üzere Nilüfer’in bütün yabancı 45’likleri

Başta “15 Şarkı” olmak üzere Nilüfer’in bütün LP’leri

Başta Odeon’un yayınladığı dört disk olmak üzere Nilüfer’in (“Büyük Aşkım” bile dahil) bütün CD’leri

SAKIN YAKLAŞMAYIN

Nilüfer’in hayat verdiği Kayahan şarkılarının Kayahan versiyonları

KEŞKE OLSA

Nilüfer’in 35 yıla yaklaşan müzikal yaşamını layıkıyla özetleyen bir DVD

[email protected]

 

RADİKAL / 22 OCAK 2006 Pazar



Diğer Yazılar