“Aşkım” (Cheri), zengin erkekleri baştan çıkarmasıyla meşhur 49 yaşındaki Lea de Lonval’le, daha 19 yaşındaki havalı ve deneyimsiz Fred’in altı yıl süren ilişkilerini anlatıyor. 1900’lerin başında Paris’te geçen filmde Lea, rakibesi Charlotte’un oğlu Fred’i kadınlar hakkında bir şeyler öğrenmesi için kanatları altına alır. İlişkileri safi zevkten ibaretken birbirlerine aşık olurlar.
Filmde, 1800’lü yılların sonunda iki Osmanlının, dönemin padişahı tarafından gönderildikleri Amerika görevi sırasında başlarına gelen olaylar anlatılıyor. Sinema ve tiyatro dünyamızın pek çok ünlü ismini biraraya getiren filmde, Süleyman Turan, Yılmaz Köksal, Uğur Polat, Cansu Dere, Mazlum Çimen ve Tuncay Özinel de konuk oyuncu olarak yer alıyor.
Müzik yıldızı sincaplar Alvin, Simon ve Theodore, Dave Seville’in yeğeni Toby ile yaşamaktadırlar. Okullarına devam etmek için süperstar’lıktan vazgeçen sincaplar okulun müzik programını 25.000 dolar ödül verilen yarışmayı kazanarak kurtarmakla görevlendirilirler. Fakat bu sefer yalnız değillerdir, rakipleri kız sincaplardan oluşan bir müzik grubu olan The Chipettes’lerdir.
Arızalı Çiftler’de orta batılı dört çift, lüks bir cennet adaya hayatlarının gezisine çıkar. Çiftlerden biri evliliklerini kurtarmak için oraya giderken, diğer üç çift jet ski yapmak, spa’nın keyfini çıkarmak ve güneşte eğlenmek için yola çıkar. Ancak kısa sürede fark ederler ki, tatil köyünün sıradışı çiftler terapisine katılmak mecburidir. Bir anda, grup indirimi aldıkları tatilleri onlara pahalıya patlar.
Zombilerin istilâ ettiği bir dünyada hayatta kalmanın bir yolunu bulan iki adam. Columbus, tam bir korkaktır ama korktuğunuz şey zombiler tarafından yenilmekse, korku sizi hayatta tutabilir. Tallahassee, zombi avlayan sert biridir. Wichita ve Little Rock’le güçlerini birleştirdiklerinde, birbirlerine muhtaç olmanın mı, zombilere teslim olmanın mı daha kötü olduğuna karar vereceklerdir.
Kıyametin internetten yayılan bir virüsle başlayacağını anlatan d@bbe ve gerçek bir öyküden uyarlanan Semum filmleriyle tanınan Hasan Karacadağ son filmi d@bbe 2’nin çekimlerini tamamladı. “Türk Korku Filmi” konseptini dünya sinemasına kazandırmak amacıyla konu olarak filmlerinde sadece kültürel öğelerden yola çıkan Hasan Karacadağ, d@bbe 2’de de yerel unsurlar içeren yepyeni bir korku filmine imza attı.
65 yaşındaki anne, huzurevinde yaşamına son vermiş, 36 yaşındaki abla annesinin vefatıyla sarsılmıştır. 32 yaşındaki erkek kardeş de yıllardır dönmediği ülkesine dönmüştür. Abla-kardeş annelerini defnederler, Büyükada münzevî bir yaşam sürmekte olan 71 yaşındaki babalarını bulurlar. Bir araya gelen aile fertleri, o güne dek konuşamadıklarını konuşurlar.
Eskişehir’de edebiyat öğretmeni olan Orhan, evlenmeyi plânladığı Ayşe’yle yollarını ayırıp İstanbul’a gelir, Oya ile evlenir. Evliklerinin ilk günlerinde kendini zor bir aşk üçgeninin ortasında bulur. Bir yandan da yeni tanıştığı öğrencisi Seda, Orhan’ı çıkılması güç bir yola sürüklemektedir. Üç kadın arasında kalan ve hayatı alt üst olan Orhan’ı zor günler bekler.
Celal, karısı ve çocuğuyla mutsuz hayat sürmektedir. Abisi Cemal’le birlikte ortak oldukları elektrik dükkânında da işler pek parlak değildir. Abisiyle tek eğlencesi Samsun’da pavyona gitmektir. Pavyonda çalışan Sibel Ceylan’a olan aşkı Celal’in başına dert açacaktır. Celal’in karısı Sevilay, Almanya’da yaşayan babasının gönderdiği paraları biriktirerek saklamaktadır.
Oğuz, üç yıldır birlikte olduğu Naz ile evlenmeye karar verir. Ancak Naz’ın babası kızını milli formayı giyen birisine vermeye and içmiştir. Çaresizlik içinde kalan Oğuz, tam umudunu yitirmeye başladığı anda televizyonda hiç bilmediği bir spor dalı görür: Curling. Oğuz ve arkadaşları curling takımı kurarak kimsenin bilmediği bu spor ile kolay yoldan Milli Sporcu olmaya karar verirler.
İşitme engelli bir gencin çağrı merkezinde çalışan bir kıza aşık olmasını şiirsel bir dille anlatan film, aşkın hiçbir engel tanımayacağını birbirinden ilginç anekdotlarla beyazperdeye aktarıyor. Örümcek misali kendi etrafına ağ ören ve kendini kendine kapatan insanların öyküsü. Film, sosyal sorumluluk konularında daha duyarlı olmaya davet eden mesajlarıyla dikkat çekiyor.
Film, 12 Eylül darbesinden sonra, anne ve babası polis baskınında gözleri önünde katledilen Gece’in yaşadığı dramı anlatıyor. Ufuk çizgisi ne kadar uzaksa ayrılık o kadar yakındır. İki aşk arasında kalan bir yürek, iki farklı dünya arasında zoraki bir seçim ve bir kadın. Bakışlar vardır insanı ağlatan, duygular vardır karşı koyulamayan. Aşk, uğrunda ölmeyi, bazen çekip gitmeyi bilmektir. Aşk başlangıçla final arasında geçen bir yoldur.
Roberto, Sara’ya aşıktır. Ancak Sara, kendisine olan bu ilgiye rağmen, Roberto’nun hayatından dikkat çekmeden sessizce ayrılır. Roberto aldatıldığını keşfeder, sevdiği kadını kaybetme korkusu, kadının onu aldatmasından daha ağır gelir. Roberto’nun çektiği acıyı paylaşan tek bir kişi vardır, o da küçük kardeşi Carlo’dur.
Film, şirket egemenliğinin, insanlar üzerindeki mahvedici etkisini konu alıyor. Ama bu sefer, sanık General Motors’tan çok daha büyük ve suç mahalli de Michigan’daki Flint kasabasından çok daha geniş bir alanı kapsıyor. Orta Amerika’dan tutun da Washington’daki iktidar salonlarına ve Manhattan’daki küresel finans merkezine varana kadar, Michael Moore sinema seyircilerini bir kez daha keşfedilmemiş topraklara götürüyor.
Ali Tarantula 45 yaşlarında, eğitimi sınırlı, ‘kendinden menkul’ otoriteye sahip biridir. Bu Ali Tarantula bir gün futboldaki ofsayt kuralına kafayı takıyor. Elinde tabureyle ‘Telegole’ programına giriyor. Arkasından Ahmet Çakar “Maazallah… Başarılı olur da ofsaytı kaldırırsa biz ne hallere düşeriz.” diyor. Sinan Engin de sevgi dolu bir yorum getiriyor, “Bu arkadaş var ya… Ali Tarantula… tam sopalık.” diyor.
Özel ajan Strahm ölmüştür ve Dedektif Hoffman da Jigsaw’ın tartışmasız varisi olarak ortaya çıkmıştır. Ancak, FBI Hoffman’a yaklaştıkça o da bir oyun başlatmaya zorlanır. Böylece Jigsaw’ın asıl büyük plânı sonunda anlaşılmıştır.
Evli ve iki çocuklu bir yazar olan Jeanne’ın bedeni değişmeye başlamıştır ama etrafındaki hiç kimse bunun farkında değildir. Ailesi onun korkularını, yeni kitabını yazmakla ilgili stresine bağlasa da, Jeanne daha derinlerde başka bir şeyler olduğunu bilmektedir. Annesinin evinde bulduğu bir fotoğraf onu İtalya’da bir arayışa sürükler.
Yönetmen A. yarıda bıraktığı filminin çekimini tamamlamak üzere Roma’daki stüdyosuna geri döner. Film, A.’nın annesinin hayat boyu büyük aşk yaşadığı iki adamla olan ilişkilerini anlatmaktadır. Karakterler birbirlerini bir bulup bir yitirir, 20. yüzyılın ikinci yarısının önemli olaylarını kateden bir yolculukta Sibirya, Kuzey Kazakistan, İtalya, Almanya ve Amerika’da birbirlerini ararlar.
Can, bir hafta sonra evleneceği Aybige’yi çocukluk arkadaşı Ilgaz’la tanıştırdığında, garip bir şey olur: Ilgaz, Aybige’ye şaşılacak kadar soğuk davranır. Arkadaşının bu tavrı, Can’ın nişanlısından kuşku duymaya başlamasına, Aybige’nin de huzursuz olmasına yol açar. Ama Ilgaz’ın ağabeyi Harun çıkagelince, olayların seyri değişir. Beklenmedik sırların açığa çıkmasıyla nikâhtan önceki son hafta hayatlarının sınavına dönüşür.
Abimm, bol aksiyonlu, komedisi ve ağır da dramı olan, sıcacık bir aile filmi. İzleyicileri acıklı bir komedi bekliyor. Ticari filmlerin şansı olmadığı önyargısını bu filmle kıracağını belirten yapımcı Ergun Mercan, “Filmimiz özellikle senaryosu ve kaliteli oyunculuğu ile dikkat çekiyor, özellikle Levent Üzümcü’nün canlandırdığı zeka engelli rolü çok konuşulacak.” dedi.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Çekimleri sırasında sette Alex Baldwin'in silahından çıkan kurşunla görüntü yönetmeni Halyna Hutchins’in öldüğü Rusk filminden ilk fragman yayınlandı. Alec Baldwin’in başrolünde yer aldığı western filmi, 2 Mayıs’ta ABD sinemalarında ve dijital platformlarda yayınlanacak.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Antonio Banderas, ünlü mutfak şefi Anthony Bourdain'in biyografik filminde rol almaya hazırlanıyor. Yedi yıl önce hayatını kaybeden Amerikalı şefin gençliğini Dominic Sessa'nın canlandıracağı filmde Banderas'ın rolü henüz duyurulmadı. Matt Johnson yöneteceği, Tony adlı filmin çekimlerine Mayıs ayının sonunda başlanacak.
Bambaşka karakterde üç kardeş bir gün uzun bir yolculuğa çıkacak olduklarından habersizdirler. Hayat her insana kendi içsel yolculuğu için sınırsız imkanlar tanır ve bu bazen sevdiklerimizin ölümü de olabilir. Üç farklı kardeşin babaları ölür. Bu olayın ardından Hindistan’a yolculuğa çıkarlar. İşte o yolculukta fantastik maceralar beklemektedir onları.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: