Alex’in farklı bir işi vardır: İlişkileri bozmak. Konusunda ondan daha başarılı kimse yoktur, işini kesinlikle yerine getirir. Juliette ise genç, güzel ve bir zengin kızdır. On gün sonra evlenecektir ama babası bu işe pek sıcak bakmamaktadır. Alex, bu çifti ayırmak üzere işe alındığında, kendisini bir yarışın içinde bulur. Ama aşk söz konusu olduğunda, mükemmel bir plân yapılamayacağını anlayacaktır.
Kyung Chul zevk için insanları öldüren tehlikeli bir psikopattır. Emekli bir polis şefinin kızı olan Joo Yeon’u öldürmeyi kafasına koyar ve izlemeye başlar. Joo Yeon’un ölümü, gizli ajan olan nişanlısı Dae Hoon’u çok sarsar, katili bulmaya karar verir. Bunun için bir canavara dönüşmesi gerekse bile, öcünü almak için elinden gelen her şeyi yapacağına yemin eder.
Samuel sağlık görevlisi belgesini almak için çalışırken Nadia, Samuel’e saldıran adamlar tarafından kaçırılır. Polis gözetiminde hastanede yatan Sartet’i oradan çıkarmak için Samuel’in sadece üç saati vardır. Samuel’in kaderi polisin hırsızlık suçundan peşinde olduğu Sartet’e bağlıdır. Eğer karısını bir daha görmek istiyorsa çok hızlı davranmalıdır.
Film, Borrower adı verilen, 10 cm boyunda olan ve normal boyutlardaki insan evlerinin yer döşemelerinin altında yaşayan bir grup ufak insan etrafında şekilleniyor. 12 yaşındaki Sho, annesinin çocukluğunu geçirdiği eve geldiğinde arabadan inerken bir kedinin çalıların arasındaki bir şeye saldırmaya çalıştığını fark ediyor ve 14 yaşında Borrower Arrietty’i görüyor.
Rachel, New York’ta bir hukuk firmasında çalışan yetenekli bir avukat, en iyi arkadaşı Darcy’nin kendisine sürekli hatırlattığı gibi ne yazık ki hâlâ bekâr bir kadındır. Ancak 30. yaş gününü kutladıktan sonra, Rachel, kendini hukuk fakültesinden beri aşık olduğu Dex’in kollarında bulur, ancak Dex, Darcy’nin nişanlısıdır. Darcy’nin düğünü yaklaşırken Rachel, Darcy ile dostluğu ve hayatının aşkı arasında kalakalır.
Luisa Llorente, Victoria döneminde Valdemar’a ait bir binaya sahip olmak isteyen, bina vergilendirilmelerinde çalışan bir uzmandır. Luisa, birdenbire ortadan kaybolur. Luisa’nın çalıştığı şirketin başkanı olan Maximilian, Luisa’yı bulmak için Nicholas Tramel isimli bir dedektif ile anlaşır. Aslında bilmedikleri bir şey vardır: İlk kaybolan Luisa değildir.
Yakın arkadaş olan Francis ve Marie bir yemekte taşradan şehre yeni taşınmış olan yakışıklı ve gizemli Nicolas’la tanışırlar. Buluşmalar birbirini takip eder ve Nicolas’ın yolladığı farklı işaretler Francis ve Marie’nin kafasını karıştırır, saplantılı hayallerini daha da güçlendirir. İki yakın dost, bu arzu nesnesinin peşinde sürüklendikçe aralarındaki bağlar da koparmaya başlar.
Oktay, Paris’ten Kütahya’ya geldiğinde onu evinden uzakta tutan nedenlerle yüzleşir. Şehri yeniden terk etmek üzereyken, Ayşe ile karşılaşır. Oktay ve Ayşe, yıllar sonra birbirlerinde mutluluğu bulurlar. Mutluluğu sürdürebilmenin tek yolu, Ayşe’nin Oktay ile birlikte Paris’e gitmesidir. Ayşe’nin kararı, Oktay’ın, kendi hayatındaki “misafir”liğinin sona erip ermeyeceğini de belirleyecektir.
Babası Francis Ford Coppola’nın gölgesinden çoktan çıkan Sofia Coppola’nın son filmi, çılgın ama mutsuz bir hayat süren bir Hollywood yıldızının günün birinde 11 yaşındaki kızı tarafından ziyaret edilmesiyle gelişen olayları anlatıyor. Bu yılın en iyi bağımsız filmlerinden sayılan film, Stephen Dorff ve Elle Fanning’in kusursuz uyumuyla göz dolduruyor.
Fransa’nın kuzeyindeki Sainte-Gudule kasabası, sene 1977. Suzanne fabrikasını ve ailesini demir yumrukla yöneten varlıklı sanayici Robert Pujol’ün itaatkâr ve evine bağlı karısıdır. İşçiler greve giderek Robert’ı rehin aldıklarında fabrikanın yönetimi ellerine kalır, becerisi ve iddiasıyla herkesi şaşırtır. Ancak kocası, serbest kalıp çıktığı deniz yolculuğundan dinlenmiş ve formunu kazanmış olarak döndüğünde işler karışır.
Suzanne kırklı yaşlarında, iki genç çocuk annesi bir doktor eşidir. Çocuklarını yetiştirmek için bırakmak zorunda kaldığı eski mesleği fizyoterapistliğe tekrar başlamaya karar verir. Kocası arka bahçelerine bir muayenehane yaptırmasına izin verir. İnşaat işinin başındaki kişi ise zor işlerin adamı Ivan’dır. Suzanne her şeyden vazgeçip tutkularını yaşamaya karar verir.
Radyo Dj olarak çalıştıkları günlerde plâkçılar çarşısında yaşanan komik olaylar kendilerine anlatıldığında çok şaşırdıkları komik olayları kaleme aldıklarını söyleyen filmin genç yapımcıları, “Bu komedi filminde yaşanmışlıklar ön plânda tutuldu.” dediler. Şov Bizınıs, “İnsan neden şöhret olmak ister?” sorusunun cevabını da komik bir üslûpla anlatıyor.
Gizemli Angelica ile yolları kesişen Jack Sparrow, bunun aşk olduğundan emin değildir, yoksa bu kadın onu efsanevi Gençlik Pınarı’nı bulmak için kullanmakta mıdır? Kadın onu efsane korsan Kara Sakal’ın gemisi “Kraliçe Anne’in İntikamı”na bindirdiğinde kendisini beklenmedik bir maceranın ortasında bulur ve kimden daha çok korkması gerektiğini bilemez.
Cüzzamla savaş ve eğitim konusunda imza attığı reformlarla dünyada tanınan Türkan Saylan’ın hayatı film oldu. Türkan Saylan’a benzerliği ve güçlü performansı ile büyük beğeni toplayan Rüçhan Çalışkur, afişte pencereden sevenlerine elle sakin olun anlamında bir mesaj veriyor. Türkan’ı izlerken zamanda bir yolculuğa çıkacağız. Ama uzun yıllar öncesine değil, sadece birkaç yıl öncesine.
Okulun popüler prensi, 17 yaşındaki Kyle’ın son hedefi, hakkında büyücü dedikoduları dönen Kendra’yı küçük düşürmektir. Kendra, Kyle’ın bu acımasız tutumundan hiç etkilenmese de, ona bir ders vermeye karar verir ve onu, iç dünyası kadar çirkin bir varlığa dönüştürür. Eğer Kyle, bir yıl içerisinde gerçekten onu sevebilecek birini bulamazsa lânet, ömür boyu sürecektir.
Hop, kazayla Paskalya Tavşanı’nı yaralayan ve iyileşmesi için onu içeri almak zorunda kalan miskin ve işsiz Fred’in komik hikâyesini anlatıyor. Fred, dünyanın en kötü misafiriyle uğraşırken, sonunda ikisi de büyümek için neler gerektiğini öğrenecektir.
Son vampir savaşından sonra insanlar, duvarlarla çevrili ve kilise tarafından yönetilen şehirlerde yaşamaktadır.Yeğeni vampirler tarafından kaçırılan Kutsal Savaşçı kilisenin kurallarını çiğner ve yeğeni vampire çevirilmeden onu kurtarmak amacıyla yola çıkar.
Restoran sahibi Max ve karısı Vero, her sene en yakın arkadaşlarını yazlık evlerine çağırarak sezon açılışını beraber yapmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Bu sene Paris’ten ayrılmadan hemen önce arkadaşları Ludo bir trafik kazası geçirince, hepsi sarsılır. Bu nedenle tatil, itirafların, sırların ve suçluluk duygularının ortaya çıkmasına neden olur.
Brezilyalı efsanevi yarışçı Ayrton Senna üzerine kurulu olan belgesel film, Senna’nın 80’lerin ortasında başladığı Formula 1 kariyerini anlatırken siyasetin spora getirdiği zorluklara da değiniyor. 1994 yılında yarış esnasında virajı dönemeyip beton duvara çarpan Senna, direksiyon milinden kopan bir kaynak parçasının kaskı delerek başına saplanması sonucu 34 yaşında hayatını kaybetti.
Henry, bir banka soygununa şahit olur. Suçu üstlenen Henry hapisten çıktıktan sonra, cezasını çektiği ancak aslında soymadığı bankayı soymaya karar verir. Bankayla tiyatronun arasında bir tünelin olduğunu farkeden Henry, hücre arkadaşı Max’in de tahliye olup olaya dahil olmasıyla soyguna yaklaşır. Ancak aşkı Julie ile karşılaşacağını hesaba katmamıştır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Çekimleri sırasında sette Alex Baldwin'in silahından çıkan kurşunla görüntü yönetmeni Halyna Hutchins’in öldüğü Rusk filminden ilk fragman yayınlandı. Alec Baldwin’in başrolünde yer aldığı western filmi, 2 Mayıs’ta ABD sinemalarında ve dijital platformlarda yayınlanacak.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Antonio Banderas, ünlü mutfak şefi Anthony Bourdain'in biyografik filminde rol almaya hazırlanıyor. Yedi yıl önce hayatını kaybeden Amerikalı şefin gençliğini Dominic Sessa'nın canlandıracağı filmde Banderas'ın rolü henüz duyurulmadı. Matt Johnson yöneteceği, Tony adlı filmin çekimlerine Mayıs ayının sonunda başlanacak.
Para kazanabilmek için su satıp ayakkabı boyayarak günübirlik işler kovalayan, bu işleri yaparken de hakkını aramak için sürekli koşmak zorunda kalan, savaşta ailesini kaybetmiş kimsesiz Amiro’nun özelinde savaşın geride bıraktığı yıkık hayatlar... İmkânsızlıklara rağmen daha iyi bir hayat sürme hayaliyle okula gitmeye karar veren Amiro’nun hırsı ve inancıyla, “istedikten ve inandıktan sonra her şeyin başarılabileceği” mesajını veren film, İran sinemasının yüz aklarından.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: