Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

ANKARA FİLM FESTİVALİ MUTLAKA YAŞAMALI !

19 Mart 2012 Pazartesi 16:58
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Yine Ankara’dayız. Bizlere, Mahmut Tali Öngören ve Aziz Nesin’den miras festival, 23 yaşında bu yıl. Özellikle, ‘Ulusal Kısa Film’de bir kale olan ve günümüzün pek çok ünlü sinemacısının yetiştiği bu naif festival, Perşembe akşamı, özel ödüllerini sahiplerine sunarak açıldı. Aziz Nesin Emek Ödülü, sinema yazarı Burçak Evren’e sunulurken, Sanat Çınarı Ödülü, usta seramik sanatçısı ve eğitimci Profesör Hamiye Çolakoğlu’na, Kitle İletişim Ödülü ise Orkestra Dergisi’ni kırk dokuz yıldır yayınlayan Panayot Abacı’ya takdim edildi. Açılış filmi ise, 2011’de aramızdan ayrılan Lütfi Ömer Akad’ın, hemen her yürekte yer etmiş 1966 tarihli eseri; “Vesikalı Yarim” oldu. Türkan Şoray ve Safa Önal’ın açılışa katılımıyla, büyük usta Akad bir kez daha saygıyla anıldı.

Ertesi gün, festival kataloğu didiklendi önce. 12 matinesiyle başlıyordu festival filmleri. Batı Sineması ve Kızılırmak Sineması’nda yapılıyordu gösterimler. Alman Kültür Merkezi ve Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’ni de unutmamalı tabii. Ulusal Uzun Film Yarışması’nda yer alan sekiz filmi de önceden izlemiştik. O yüzden, Dünya Sineması ve ‘Robert Altman Toplu Gösterimi’ne yönelttik ilgiyi. Ulusal Kısa Film ve Belgesel Film Yarışmasını da, Ankara’da bulunduğumuz müddetçe izlemeye çalıştık. Özellikle, Kısa Film Yarışması’nda yer alan çalışmaların bu yıl oldukça iddialı olduğu konuşuluyordu.
Batı Sineması, yalnızca festivaller için açılıp kapanan iki salona sahip bir sinema. Ankara’da yaşamış olanlar için tanıdık olan bu iki salona artık gerçekten ‘çeki düzen’ verilmeli. Bütün kışın soğuğu ve yalnızlığını, bir haftada ‘ısıtmaya’ çalışmak oldukça güç. Bir Don Kişot’luk yapılmalı ve ‘sinema salonu’ olarak yapılmış bu yapı, gerçek kimliğine, sadece bir hafta için değil, sonsuza dek kavuşmalı.
Şehrin merkezinde sinema keyfi yaşamak varken, AVM’lerde film seyretmek neden, anlaşılır gibi değil. Kızılırmak Sineması ise yine nostaljik anlara tanık oldu, eski Ankara sevdalıları adına. Filmlerin altyazı mevzusu ise festivalin yumuşak karnıydı bu yıl.
Daha özenli ve ciddi bir altyazı çalışması için gerekenler yapılmalı gelecek yıllar adına. Bu önemli noktayı belirtmek bir mecburiyet. Sinema salonlarına çok yakın mesafedeki konaklama mekânı ve film aralarında bolca vakit geçirdiğimiz, bize kendimizi ‘ev’de hissettiren ‘Orta Dünya’ tam not aldılar konuklardan.

Bu yıl bir buruktuk aslında. Festivalin ilk gününden beri takipçisi ve ardından basın danışmanı olan arkadaşımız Cumhur Canbazoğlu, çalışma takvimi ve aniden ortaya çıkan program dışı işleri yüzünden bu yıl yoktu Ankara’da. Salonlara karanfil koymadık ama saygı duruşunda bulunduk filmlerden önce onun adına. Her köşe başında onu andık. Ankara’ya gelince tabii, son yılların popüler karakteri Behzat Ç. ve arkadaşları egemen, gündelik konuşmaya… Ankara’nın Behzat Ç.si neyse, bizim için de Cumhur C. aynı anlamı taşıyordu. Bu önemli meseleyi, ‘ihsas ettirdik’ tabii.
Yalnız değildik elbet bu arada. Kadim dost ve kalem arkadaşı Murat Özer’le birlikte temsil ettik klasik Ankara ekibini. Uğur Vardan’la birlikte maç sonrası ‘başlık’ bulma oyununu, ‘kaptan’ aramızda yokken oynadık yine. SİYAD’ın genç kuşağının parlak ve dost isimlerinden Çağdaş Günerbüyük, salonda ve sokakta, hep yanımızda olan isimlerdendi. Ankaralı dostumuz, sinema tutkunu Sinan’ı unutmamak gerek.

Biz Ankara’dan ayrılırken, bütün hızıyla sürüyordu festival. Emeği geçenlere yine çok teşekkür. Bu festival, her türlü olanaksızlığa karşın mutlaka yaşamalı. Kaynak, sponsor ve destek bulmak, festival ekibinin görevi pek tabii. Salonları doldurmak ise Ankaralı sinemaseverin. 24. Ankara Uluslararası Film Festivali’ni ve daha nicelerini, aynı coşkuyla yaşayabilmek umuduyla.


FESTİVALİN DİKKAT ÇEKEN 10 FİLMİ

1-Torino Atı / The Turin Horse (Béla Tarr)
2-Cephede Eğlence / M.A.S.H. (Robert Altman)
3-Canavarlar Sofrası (Ramin Matin)
4-Hayal ve Görüntü / Images (Robert Altman)
5-Biz Değilsek Kim? / If Not Us, Who? (Andres Veiel)
6-Dünden Bugüne AST – Surların Dışına Nasıl Çıkacağız? (Umut Kol)
7-Hahamın Kedisi / The Rabbi’s Cat (Antoine Delesvaux, JoannSfar)
8-Simurg (Ruhi Karadağ)
9-Öğrenci / El Estudiante ( Santiago Mitre)
10-Ruh Eşim / Café de Flore (Jean-Marc Vallée)

MURAT ERŞAHİN




Diğer Yazılar