Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

25 TEMMUZ 2014

24 Temmuz 2014 Perşembe 22:09
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Korku filmlerinin çoğunlukta olduğu haftanın, dokuz yeni filminden dördü notlarımız arasında. Aynı adlı çizgi romandan uyarlanan, Brett Ratner’ın yönetip, Dwayne Johnson’un başrolü üstlendiği ‘Hercules / Herkül: Özgürlük Savaşçısı’, yerli korku denemesi ‘Muska’, Fransız yapımı korku-gerilim ‘Aux yeux des Vivants / Dehşet Kasabası’, Hollywood’dan gelen bir diğer korku-gerilim örneği olan ‘Jinn / Jinn: Cin’ ve İngiltere yapımı müzikal romantik komedi ‘Walking On Sunshine / İtalya Tatili’, haftanın diğer filmleri. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın bırakmayın. Herkese iyi seyirler!

VECİDE
Suudi Arabistan-Almanya ortak yapımı, hüzünle gülümseten içli bir dram. On iki çocuklu bir ailenin sekizinci çocuğu olarak Suudi Arabistan’ın küçük bir kasabasında büyüyen Haifaa Al-Mansour’un yazıp yönettiği etkileyici film, yönetmenin ilk belgeselinin ardından çektiği ilk uzun metraj kurmaca. Suudi Arabistan’da ve İslam ülkelerinde kadın olmanın ‘zorluğu’ üzerine, oldukça içerden, samimi ve doğru bir film ‘Vecide’. Çekimleri tamamen Riyad’da gerçekleşen yapım, on yaşlarındaki bir kızın, çevresinin ve ülke gerçeklerinin öyküsü. Yaşadığı muhafazakar çevreye inat, eğlenmeyi ve özgürlüğü seven küçük kızın en büyük rüyası, bir bisiklet sahibi olmaktır. Bir dükkanda gördüğü yeşil bisikleti satın almak için para biriktirmeye başlar oysa yaşadığı toplumda bir kızın bisiklete binmesi hoş karşılanmamaktadır. Küçük Vecide’yi Waad Mohammed’in, fedakar annesini ise, Reem Abdullah’ın canlandırdığı küçük ama yüreği kocaman film, aşırı muhafazakar toplumlarda, kadına olan bakışı ve toplumsal kural ve normların, başta kadınlar olmak üzere, insanların üzerinde yarattığı yok edici baskıyı yansıtıyor perdeye. Elini korkak alıştırmayan, sert eleştirilerle yüklü, sıcacık, direkt, içten, dürüst bir film olmuş Vecide. İzlediklerinizin ardından, insani bir sorumluluk ve sızı hissetmemeniz mümkün değil! (3,5 / 5)

KORKU YOLU
İngiliz yapımı korku gerilim, ‘Blair Witch Project / Blair Cadısı’ tadında başlayıp, bir süre sonra fena halde Rutger Hauer’li ‘The Hitcher / Otostopçu’ya öykünüyor. Tom ve Lucy, İrlanda’daki bir müzik festivaline katılmak üzere arabalarıyla yol almaktadırlar. Genç çift, yollarının üzerindeki taşra moteline ulaşmak isterken, gecenin çökmesiyle birlikte dağ yolunda adeta bir labirentin içinde bulurlar kendilerini. Arabalarına aldıkları yabancı ise, medeniyetten uzak, bu izbe yerde, hayal bile edilmeyecek bir şiddet oyununu başlatacaktır. TV için çektiği diziler, filmler ve belgesellerin ardından ilk uzun metraj kurmaca öyküsünde Jeremy Lovering, ‘yabancı’ korkusundan, bilinmeyene uzanan o gizemli ürküntüyü kaşımış. 2012 tarihli Sally Potter filmi ‘Ginger & Rosa / Bir Hayalimiz Vardı’ da, ‘Rosa’ rolünde izlediğimiz Alice Englert’ı başrolde izlediğimiz korku denemesinde, İskoçyalı aktör Iain De Caestecker ve İrlandalı Allen Leech, diğer rolleri üstleniyorlar. Özellikle ilk yarım saati, atmosfer yaratma konusunda başarılı sayılabilecek tür denemesi, bir süre sonra kaçılması maharet isteyen aynılık tuzağına düşmekten kurtulamıyor maalesef. Kamera kullanımı ve oyuncu kadrosu ise, dejavu tadı veren yapımın artıları. (2,5 / 5)

ANORMAL AKTİVİTE 2
Sevdiği kadın Kisha’yı bir trafik kazasında yitirdikten sonra iki çocuğu olan Megan’la yeni bir eve taşınan Malcolm, paranormal olayların başlamasına engel olamaz! Korku gerilim filmleriyle dalgasını geçen ‘Scary Movie / Korkunç Bir Film’ ekibinden Marlon Wayans’ın senaryo ortağı olduğu ve başrolü üstlendiği komedi, 2013 tarihli ‘A Haunted House / Anormal Aktivite’nin devam filmi. İlk filmde olduğu gibi yine Michael Tiddes’in yönettiği ‘sulu’ komedide Wayans ile birlikte, Jaime Pressly, Essence Atkins ve Cedric the Entertainer, diğer önemli rolleri paylaşıyorlar. Başta, ‘Paranormal Activity’ olmak üzere, seriye dönüşmüş popüler korku-gerilim filmleriyle dalga geçen yapım, bir video filmi biçimi içinde, zoraki gülümsemeler ve fazla zorlama oluşlarla yol alıyor. İlginç, zeki ve orijinal olan bir buluş, hoş bir parıltı bulmak, pek kolay değil doğrusu! (1 / 5)

ZAMANDA YOLCULUK
İngiltere önderliğinde gerçekleşen çizgi film, ABD ve Moğolistan’ın ortak yapımcılığında gerçekleşmiş. Leon Joosen ve Aaron Seelman’ın yönettikleri üç boyutlu animasyon, özellikle on yaş ve altındaki izleyiciye sesleniyor. Noel baba için çalışan sakar ve başarısız Elf Bernard, Noel babanın gizli zaman makinesinin sırrını öğrendiğinde her şey için çok geçtir artık! Kötü kalpli Baddington ve annesi Vera’nın kötücül planlarını bozmak ve Noel babayı kurtarmak, Bernard’ın sorumluluğudur artık. Sayısız çocuğun Noel akşamı hediyelerine kavuşmalarını sağlamak da öyle tabii. İşin içine zaman makinesini katan noel baba öyküsü, biçim olarak, başta Pixar olmak üzere, büyük stüdyo işi çizgi filmlerin gerisinde kalmaktan kurtulamıyor. Filmin orijinal seslendirmesinde görev alan isimlerse ilginç. Tim Curry, Tim Conway, Martin Freeman gibi usta ve yetenekli oyuncuların yanı sıra, özellikle 70’li ve 80’li yılların aranan aktrisi Joan Collins’i kadroda en azından isim olarak görmek ve sesini duymak hoş bir sürpriz. Her ne kadar, filmin hedef kitlesi olan küçük çocukları ilgilendirmese de, 1978 tarihli ‘The Stud / Çivi’ yıllarına götürüyor insanı, bu hoş tesadüf! (1,5 / 5)
MURAT ERŞAHİN




Diğer Yazılar