Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

25 EYLÜL 2015

24 Eylül 2015 Perşembe 21:01
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Yeni hafta, beraberinde yedi yeni filmle geliyor. Bu yedi filmden; Antoine de Saint-Exupéry’nin ölümsüz eseri ‘Le Petit Prince / Küçük Prens’ Marc Osborne imzalı bir animasyon olarak 23 Eylül Çarşamba, ‘Adana İşi’ adlı yerli komedi ise 24 Eylül Perşembe günü vizyona giriyor. 25 Eylül Cuma günü vizyon görecek filmlerden notlarımız arasında yer alamayan iki yerli yapımsa, Sivas, Madımak katliamına değinen ‘Madımak: Carina’nın Günlüğü’ adlı dram ile yönetmenliğini Semra Dündar’ın üstlendiği ‘Aşk Nerede’ adlı romantik komedi. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın. Herkese iyi seyirler.

45 YIL
Bir ömrü ‘birlikte’ harcamak üzerine içli bir öykü. İki başrol oyuncusuna, dev isimler; Charlotte Rampling ve Tom Courtenay’e Berlin Film Festivali’nde ‘en iyi erkek’ ve ‘en iyi kadın oyuncu’ ödüllerini kazandıran yapım, 2011 tarihli bağımsız ruhlu romantik dram ‘Weekend / Hafta Sonu’ filminden tanıdığımız Andrew Haigh imzası taşıyor. David Constantine’nin aynı adlı kısa öyküsünden yine Haigh tarafından uyarlanan dram, ‘beklenmedik biçimde’ kırk beş yıllık evliliklerinin iç yüzüyle karşılaşan bir kadın ve erkeğin hikayesini son derece yalın ve gerçekçi biçimde taşımış perdeye. Kendini kandırmanın buruk ve yenik tadı, evliliğin kırk beşinci yılında, ‘eski sevgilinin’ varlığıyla su yüzüne çıkar. Yıllar önce çok sevilmiş eski sevgilinin, İsviçre buzulunda bulunan cesediyle ortaya çıkan özlem, boş ve sevgisiz geçirilmiş yılları evin odalarına taşır. Hayatla olan acımasız muhasebenin dökümü. Yaşları ilerlemiş karı kocanın boş ve anlamsız geçirilmiş yılları fark etmelerinin kekremsi tadını müthiş performanslarla perdeye iliştiren oyuncular, kusursuz senaryo ve mutsuzluğun kışını dikte eden Lol Crawley imzalı incelikli görüntü yönetimi artı değer katıyor sarsıcı drama. The Moody Blues ve Turtles şarkıları, yüreğe yerleşen koyu hüzne eşlik ediyor. (4,5 / 5)

STAJYER
Nancy Meyers’ın yazıp yönettiği komedide başrolleri usta aktör Robert De Niro ile Anne Hathaway paylaşıyorlar. Yetmiş yaşındaki Ben Whittaker, emeklilik günlerinde feci sıkılmakta, ‘bir işe yaramak’ için yanıp tutuşmaktadır. Çalışkan, zeki ve gencecik girişimci Jules Ostin’in tırnaklarıyla kurup, büyüttüğü şirkette açılan stajyerlik programına başvuran yaşlı adam, ‘tecrübenin asla yaşlanmadığını’ kanıtlayacaktır. Bilge yaşlı, zeki ama tecrübesiz genç meselesi üzerinden, farklı ve sıcak bir dostluk öyküsü anlatan Meyers komedisi, uzun süresiyle, tekrar ve sarkmalara neden oluyor. De Niro ve Hathaway’in denk düşen kimyaları ile bazı anlar sevimli olmayı başaran yapım, teknolojik yenilik ve yeni nesil meselesinde günümüz dünyasına gerekli eleştirileri yapmaktan kaçınmıyor. Yine de kapitalist bağlam anlamında son düzlükte tutucu ve katı davranan komedi, acımasız iş dünyasını usulca kutsamaktan da geri kalmıyor. Rene Russo, öyküye renk katan sürpriz ismi filmin. (2,5 / 5)

YOK ARTIK
‘Ev’ adlı eleştirel dramı yazıp yöneten ve oyuncu kimliğiyle de tanıdığımız Caner Özyurtlu’nun yönettiği komedinin senaryosu, karikatürist kimliğiyle tanıdığımız Serkan Altuniğne imzalı. Skeçlerden oluşan komedi, bütüne dönüşmekte zorlanan bir görüntüye sahipse de, birçok popüler sulu sepken komedi örneğinden, özellikle yetenekli oyuncu kadrosu sayesinde bir parça ayrılıyor. Erkan Kolçak Köstendil, Çağlar Çorumlu, Serkan Keskin, Demet Evgar, Necip Memili, Algı Eke, Şebnem Bozoklu ve Murat Akkoyunlu, skeçlerde karşılaştığımız yetenekli oyuncular. Taksici Fikret’in anlattığı öyküler etrafında dönen film, Arjantin’in ‘en iyi yabancı film’ dalında Oscar adayı olan ‘Relatos Salvajes / Asabiyim Ben’e özenmiş ama Damián Szifrón imzalı zeki ve eleştirel toplumsal komedinin dinamiklerini yakalamakta epey geride kalmış bir yapıya sahip. (2/ 5)
MURAT ERŞAHİN




Diğer Yazılar