Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

04 EYLÜL 2015

03 Eylül 2015 Perşembe 21:01
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Yedi yeni filmin merhaba dediği haftanın iki filmi, notlarımız arasında bulunuyor. Başrolün, Jason Statham’dan, Ed Skrein’e geçtiği popüler aksiyon serisi ‘The Transporter / Taşıyıcı’nın yeni halkası ‘The Transporter Refueled / Taşıyıcı: Son Hız’, Almanya yapımı gerilim ‘Who Am I – Kein System Ist Sicher / Ben Kimim’ ve üç yerli yapım Levent İnanır’ın yazıp yönettiği dram ‘Karayel Poyraz’, çizgi roman okurlarının on yedi yıldır mizah dergilerinden takip ettiği Gürcan Yurt imzalı ‘Robinson Crusoe ve Cuma’ ile ‘Piyasadan Büyük Alacağımız Var’ adlı komediler, haftanın notlarımızda yer alamayan diğer yenileri. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! Herkese iyi seyirler.

MİNYONLAR
Bir seriye dönüşen animasyon ‘Despicable Me / Çılgın Hırsız’ın yan bölümü ‘Minyonlar’, son derece keyifli bir macerayla karşımızdalar. Tek hücreli sarı organizmalar Minyonlar, çılgın ve kötücül efendilerine hizmette kusur etmeyen sevimli canlılardır. Zamanın başlangıcından beri, gelişmeyi sürdüren sevimli yaratıklar, T-Rex’den, ilk insana, Firavun’dan, Napolyon’a ve Dracula’ya dek birçok ‘kötü’ lidere hizmet etmişler ama liderleri zaman içinde birer birer yok olmuştur. Hizmet edecek bir efendi bulamayınca, Antartika’da bir buz mağarasında kendi aralarında, ümitsizlik ve depresyon içinde yaşamaya başlarlar. 1960’lara gelindiğinde, Kevin adlı minyon, halkına umut verir. İki gönüllü, Stuart ve Bob ile birlikte, yeni bir kötü patron bulmak üzere yola düşecektir. New York’tan, Londra’ya uzanan macera; onları, potansiyel efendileri, dünyanın ilk dişi süper kötüsü olan Scarlet Overkill’e ulaştıracaktır. Pierre Coffin ve Kyle Balda’nın yönettikleri sempatik animasyonda, yönetmenlerden Coffin, tam 899 minyonu seslendirmiş. Orijinal seslendirme kadrosunda, Sandra Bullock, Michael Keaton, Jon Hamm, Steve Coogan, Steve Carell ve Geoffrey Rush gibi usta isimlerin rol aldığı macera dolu çizgi film, dünya ve insanlık tarihine hınzır bir bakış atmaktan da geri kalmıyor. Yaşadığımız gezegene ve insan ırkına farklı bir perspektifle yaklaşan animasyonun soundtrack’i de gayet incelikli. Turtles’dan ‘Happy Together’, The Doors’tan ‘Break On Through’, The Rolling Stones’dan ‘19th Nervous Breakdown’, The Who’dan ‘My Generation’, The Beatles’dan ‘Love Me Do’ ve ‘Got To Get You Into My Life’, doksan dakikalık ‘şık’ gösteriye eşlik eden klasik melodiler. (3,5 / 5)

ŞEYTANIN GECESİ
Almanya doğumlu Marcus Nispel’i, Tobe Hooper’ın başyapıtı ‘The Texas Chainsaw Massacre / Teksas Katlamı’nın 2004 tarihli yeniden çevirimi ile tanımıştık. ‘Pathfinder’, yine birer yeniden çevirim olan ‘Friday the 13th / 13. Gün’ ve ‘Conan the Barbarian / Conan’ ile süren macerasında, çok sevdiği korku-gerilim türünde yeni bir kolaja imza atmış Nispel. Korku sinemasının yapı taşlarından ‘The Exorcist / Şeytan’ kaynaklı öykü, henüz ilk yarım saat içinde maalesef, sıradan, kanlı bir slasher’e dönüşüyor. Bir grup genç, zihinsel problemli çocuklara uygulanan dehşet verici tedavi yöntemleri ile bilinen terk edilmiş bir akıl hastanesinde, bildiğimiz medeniyetten ve polislerden uzak bir parti düzenlemeye karar verirler. Eğlenmek için ruh çağırma seansı düzenleyen grup, günün ilk ışıklarına dek olacakları tahmin bile edemeyecektir. Amatör şeytan çıkarma seansına mecbur kalan gençler, çok güçlü, öfkeli ve hepsini katletmek isteyen şeytani bir ruhun ortaya çıkmasına sebep olurlar. Brittany Curran, Brett Dier, Kelly Blatz ve Kevin Chapman’a, tecrübeli isim Stephen Lang eşik ediyor. ‘Gore’ alt türüne göz kırpan ‘vahşi’ sahneleri ihmal etmeyen korku-gerilim, sağlam çıkışı ve zengin kolaj olanağına rağmen, yavan bir tekrardan öteye gidemiyor. (2 / 5)
MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar