ELEKTRONİĞİN SULANDIRILMADIĞI GÜNLERDEN...

Düsseldorflu müzik öğrencileri Ralf Hutter ile Florian Schneider, ‘Organisation’ adı verdikleri grupla müzikal serüvenlerine başlamıştı. 1970’de adları Kraftwerk (Elektrik Santrali) olmuş ve 1971-73 arasında Anglo-Amerikan arayışlara girişmişlerdi.

1974’de genişleyen kadroyla sentetik ritmleri keşfetmişler ve ortaya Autobahn gibi bir yapıt çıkmıştı. Müzik dünyası için çok önemli adımdı Autobahn.

Bugün dört adet portatif bilgisayarla yapılan müziğe ulaşabilmek için o günlerde tonlarca ağırlıktaki bilgisayarları kullanmışlar, bir yerden bir yere giderken büyük zorlukla karşılaşmışlardı…

70’lerin ikinci yarısında yayımlanan Radioactivity, Trans Europe Express, The Man Machine elektronik müzikte adeta tarih yazan yapıtlardı.

Kling Klang adını verdikleri stüdyoda, türlü teknik olanaksızlıklara karşı, vocaderler kullanıp insan sesiyle oynayarak çeşitli soundlar üretmişlerdi.

Sonraları, tüm zamanların en iyi Alman elektronik grubu seçilecek Kraftwerk uluslararası bir dil yaratarak, makine ile insan ilişkisine yumuşak bir yorum getirerek, makinelere iyi davranıp karşılığını da yine olumlu alarak ‘new wave’den ‘disco’ya, ‘hip hop’tan ‘techno’ya kadar birçok türün ateşleyicisi olmuştu.

Grubun sound mühendisleri Fritz Hilpert’le Henning’in asıl üye olarak Kraftwerk’e katılmalarından sonra Seksenler’de işin içine iyice giren bilgisayar gruba geniş ufuklar açmış, Computer World albümü Kraftwerk’i yeniden ateşlemişti.

1986’daki ‘rafine’ Electric Cafe, 1991’deki antoloji The Mix, Kraftwerk adını zirvede tutmaya devam etmişti. Doksanlar’da Kraftwerk köşesinde otururken Orbital, Underworld ve Daft Punk gibi gruplar onların misyonunu üstlenip bir adım daha ileriye taşımaya çalışmıştı.

Yeni bin yılla birlikte müzikal sessizliğini bozup, 2003’e rastlayan Fransa Bisiklet Turu’nun 100. yılı onuruna, Seksenler’in ilk yarısında ürettikleri midi albüm Tour De France’ı yeniden gündeme getirmeye karar vermişti grup.

2003’ün yazında genç nesil müziksever Tour De France Sountracks albümüyle Kraftwerk’i tanıma olanağını, elektroniğin sulandırılmadığı günlerde elektronik adına olumlu işler yapmaya çalışan ustaları dinleme olanağını yakaladı.

Kraftwerk, 17 yıllık sessizlikten sonra bu albümle yeniden ortaya çıkmıştı. Hutter’in bisiklet tutkusu yeniden alevlenmiş, dünyanın en zor spor yarışlarından biri olan Fransa Bisiklet Turu’nun onuruna, eski parçaları gözden geçirip albüm haline getirmişlerdi. Bisiklet makine ile insanın uyumunu en iyi yansıtan taşıtlardan biriydi ve bisikletin devamlı ileriye doğru sürülmesi Kraftwerk’in ilerici misyonunu simgeliyordu…

1983’de yayımlanmış midi albüm Tour De France’dan dört parçayı içeren Tour De France Soundtracks’deki elektronik sound, aynı bisiklet yarışındaki atmosferin doğurduğu dramatik duyguları, tutkuyu, çabayı, heyecan derinliğini müziksevere aktarmayı başarıyordu…

CUMHUR CANBAZOĞLU