NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

REMİX HAKKINDA BİLMEK İSTEMEYECEĞİNİZ HER ŞEY

07 Nisan 2024 Pazar 10:01
NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

80’li yılların bir hediyesi remix; o yıllarda, müzik, giderek daha çok elektronik ağırlıklı olmaya doğru kayıp, bir süre sonra “new wave” adını alacak olan akıma bağlı gruplar bu eğilimi daha canla – başla sahiplenmeye başlayınca, remix de neredeyse kendiliğinden ve bir mecburiyet halinde ortalığı sarmıştı. Önceleri “maxi version” ya da “extended mix” olarak, yalnızca diskoteklerin işine yarayabilecek (asıl versiyonun bir – iki katı) uzunlukta mix’ler imal edilmesiyle başlayan  bu iş, uzun bir zaman böyle devam etti ve normal format olan 45’liğin yanında, piyasaya sürülmüş olan maxi – single’ların üzerinde hem diskoteklere hem de evlere girdi. Remix; bilgisayarın nimetlerinden daha çok faydalanma yollarının açılması ve buna meraklı epeyce DJ’in çıkmasıyla birlikte de, hem şekil hem niyet değiştirdi, her yanı sardı ve hala da öyle devam ediyor. Müzik piyasasında çok az insan remix’e karşı. Böyle olanların dillerine doladığı en önemli konu, remix’in orijinal versiyonlara çok fazla müdahele edip, çoğunlukla onları tanınmaz bir hale getirdiğidir. Böyle olduğu doğrudur da. Ama sonuçta, asıl versiyon oralarda bir yerde duruyor olduğuna göre telaşlanmak boşunadır. Canı çeken onu çeker önüne ve dinler. Remix’in faydaları ise saymakla bitmez:  Aynı şarkıdan daha fazla çeşitte müzik üretmek anlamına geliyor en başta. Şarkıyı yazanın aklına gelemeyecek başka imkanlar ve fikirlerle, şarkıyı kılıktan kılığa sokarak, bu şarkıyı ve sahibini hiç giremeyecekleri yerlere – mekanlara – evlere sokabilmek yani daha çok satış, daha çok para demek bu. Bir de bunun üstüne, artık sattığı kadar satıp miadını doldurmuş bir albümü remix ile destekleyip yeniden piysaya sürdüğünüzde gelecekleri ekleyin; ortaya çıkan manzara hem şarkıcılar – gruplar, hem de firmalar için çok cazip, bu nedenle, kimse bu işi kulak arkası edemiyor. Biz buralarda, remix’in önemini çok geç kavradık. Remix’e ilk başvuran isimler, Candan Erçetin, Sezen Aksu ve Tarkan oldu. Sezen Aksu çok erken başlayıp, çoğu hit’ini Kıvanç K’ya elden geçirtmiş olmasına rağmen, bunları yayınlamak konusunda çok da istekli davranmadığı için, işin şampiyonluğunu Candan Erçetin’e kaptırdı. Erçetin’in “Remix EP”si, neredeyse sıfırda bir albüm kadar satıp, kar hanesine büyük rakamlar koyunca herkes birden bu işe uyandı ve 90 ortalarından sonra, albümlere bir “remix versiyon” koymak moda oldu. Özellikle yaz başında çıkan albümlerde böyle oldu bu: Bodrum, Çeşme, Kemer... diskoteklerinde yaz boyu çınlayıp durmak isteyenler mutlaka böyle yaptı ve istediklerini de elde etti. Ama yine de, boydan boya remix’li albümler için çok beklemek zorunda kaldık. Bu işe meraklı epey isim vardı ama, kimse de cesaret edip bu işe kalkışmıyordu. Bir ara Yonca Evcimik’in bir “Remix Collection” projesi olduğu konuşuldu piyasada ama işin arkası gelmedi. Bugüne kadar (İzel, Tarkan, Ebru Gündeş, Rober Hatemo... ve benzerleri tarafından)  yapılanlar; hep son çıkmış olan albüme birkaç remix ekleyip, yenilenmiş – zenginleştirilmiş bir şekilde yeniden piyasaya vermek şeklinde yapıldı. Boydan boya remix’lerden oluşan bir albüm için bu yılı, CemAli ve Soner Arıca’yı beklemek zorunda kaldık. Bu tür albümlerin, işin bu kısmına her zaman kafa yormuş bu iki isimden gelmesi de hiç şaşırtıcı olmadı.

 

TANRIM ONU BAŞTAN YARAT

90’lı yılların ortaya çıkardığı isimlerin içinde, bulduğu – gördüğü ile  yetinmeyenlerin başında gelir Soner Arıca. Şarkıcı, remix - single diye diye hep farklı iş ve formatların peşinde koşmuştur. 1996 yılında, remix’lerden oluşan “Yalvarma” adlı bir EP, 1998 yılında ise Ajda Pekkan’ın en büyük hit’lerinden biri olan “Sen Mutlu Ol” single’ı ile piyasayı yoklamış olan Arıca, şimdi de son derece sade bir şekilde, yalnızca “Remix” olarak adlandırılmış 10 şarkılık bir albümle çıktı karşımıza. Büyük çapta, şarkıcının geçen yıl piyasaya çıkan “Kusursuz Aşk” adlı albümünden alınan şarkılarla oluşturulmuş albüme, bir önceki albüm olan “Şarkılar”dan alınan parçalar da eklenmiş. Son albümü açan şarkı olan “Hazırım”ın tam dört mix’ine yer verilmiş. “Adın Bahardı”nın iki mix’i yanında; “Yağmur”, “Devlerin Aşkı” ve “Tövbekar” da  birer versiyon ile yer almakta. Muhtemelen bir albümü tamamlayacak sayıya ulaşabilmek için, bazı şarkılara hiç dokunulmadan, eski – orijinal halleri (“Yağmur” ve “Ayrılık”) ile yer verilmiş. “Hazırım”ın “club mix”i hariç, çoğu remix de, memleketin remix ortalamasını ancak tutturabilmiş. Ümit Kuzer’in yaptığı “club mix”, bu ortalamayı aşabilmiş ve remix’in anlam ve önemine binaen, şarkıyı başka yerlere çekebilmiş.Ama Soner Arıca’nın bu yaptığı, nerden bakarsanız bakın bir “ilk”, bu nedenle de, hem alkışı hem de ilgiyi hak ediyor. Ama Soner Arıca, bu şerefe eren tek isim değil. CemAli de, aşağı yukarı Arıca ile aynı sıralarda, geçen yıl yayınladıkları “Hayat?” adlı albümlerinin remix versiyonu ile çıkıp geldiler. 90’lı yılların en kayda değer, en yetkin gruplarından olan CemAli, durmak – yorulmak bilmiyor. Sürekli deniyor, yaratıyor, yayınlıyor. “Duymak İstiyorum”, “Whirl” (yalnızca yurt dışında pazarlandı) ve “Yuh Yuh” adlı üç albüm çıkaran ikili, daha sonra Universal’in katkılarıyla, burda çıkan albümlerini remix’le destekleyerek yeniden piyasaya vermişlerdi. Geçen yıl da, yalnızca kendilerinin en iyi albümlerini değil, bütün 90’ların en iyi üç albümünden biri olarak sayılması gereken “Hayat?”ı çıkarmışlardı. Ama ne yazık ki, bu albüm hak ettiği ilginin binde birini bile görmeyerek arada kaynayıp gitmişti. CemAli, ne yaptıklarının – ürettiklerinin fazlasıyla farkında. Yazdıkları her şarkının, genel pop ortalamasının çok çok üzerinde olduğunu biliyorlar. Bu nedenle de, geçen yıl kimselere ulaştıramadıkları “Hayat?”ı, bu sefer remix’in gücü ile yeniden dikkatlere sunuyorlar. 71:33 dakikalık uzunluğu ile Türk Popu’nun en uzun süreli albümü payesini şimdiden elde eden bu albümün tek nimeti bu değil. Müzikteki her türlü yenilik ve farklılaşmanın hem farkında olup, hem de hiç bekletmeden kendi yazdıklarına uyarlayan CemAli’nin bu yeni “Hayat?”ı, yalnızca 90’ların değil, bütün zamanların en iyi albümlerinden biri. Çok ama çok çağdaş, yenilikçi ve radikal. Aynı sularda gezinen şarkıları bile tek albüme topladığında bir müzikal bütünlük oluşturamayanlar; binbir çeşit eğilimi bile dengeli bir şekilde harmanlayabilmiş CemAli’nin bu albümünü bir ders kitabı niyetiyle önlerine çekip, bıkmadan usanmadan dinlemeliler. Nerede yanlış yaptıklarını (eğer istekliyseler) çok çabuk şekilde görecek, bundan da hem biz hem onlar kazançlı çıkacak. Bu kadar da değil. “Kaybolurum”un “hard db mix”i de, şu memlekette bugüne kadar yapılabilmiş en iyi remix. Mix peşinde koşan DJ’lerin vazifesi de bu versiyonu incelemek olmalı. Remix yapıyorum derken, yalnızca zaman tüketmiş olanlar da, bu işi ciddiye alanlar da çok şey öğrenecek bu mix’den.

Çok sık olmasa da, şu müzik piyasamız bazen böyle sürprizler çıkarabiliyor. Sırf böyle ikramiyeler için, onlarca çöpe tahammül edilebilir. Özellikle CemAli’nin albümü, insanın bu piyasa ile bağını koparmaması için sağlam bir sebep oluşturuyor.

 

BULURSANIZ KAÇIRMAYIN

Duymak İstiyorum / CemAli  – Universal -  CD

Yuh Yuh / CemAli – Universal – CD

Hayat? (Remix) / CemAli – Universal – CD

Sen Mutlu Ol / Soner Arıca – Universal -  CD single

Kusursuz Aşk / Soner Arıca – Universal – CD

Remix / Soner Arıca – Universal – CD

NAİM DİLMENER



Diğer Yazılar