Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

14 TEMMUZ 2023

13 Temmuz 2023 Perşembe 20:24
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Çok şiddetli depremler, büyük bir felaket yaşadık!
Ülke olarak tarifsiz bir acı içindeyiz! 
06 Şubat 2023 saat 04:17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.7 ve saat 13.24’te Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi ve yüreklerimiz yandı. Bütün yurtta ve dış temsilciliklerde yedi gün süreyle millî yas ilan edildi. 
Depremden, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Kilis ve Malatya illerimiz etkilendi. Resmi rakamlara göre bu satırların yazıldığı an, elli bine aşkın vatandaşımız hayatını kaybetmişti ve yüz küsur bini aşkın yaralımız vardı. Neredeyse beş yüz bin vatandaşımız bölgeden tahliye edildi. 20 Şubat gecesi ise Hatay’da 6.4 ve 5.8 büyüklüğünde iki bağımsız deprem daha meydana geldi. Altı can daha hayatını kaybederken üç yüze yakın kişi de yaralandı. 
Hayatını kaybeden canlarımıza rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. 
Tek düşüncemiz yaraların bir an evvel sarılması! Gün, yardım, destek ve dayanışma günü! Nerede olursak olalım, depremzedeler için yapabilecek mutlaka bir şeyimiz olmalı! Yüreğimiz yanıyor!
Kelimeler kifayetsiz! Hal böyleyken hemen hiçbir şeyin, bizim işimiz özelinde filmlerin ve vizyonda ne olup olmadığının bir önemi kalmıyor! İnsan deprem bölgesinden uzakta, yatağında yatmaya, bir bardak çay içmeye, neredeyse nefes alıp vermeye utanıyor! 
Öte yandan film şirketleri çalışmalarına devam ediyorlar. Sinemalar açık. Her hafta yeni filmler vizyona girmeye devam ediyor. İki hafta süreyle ara verdiğimiz vizyon/film tanıtımlarına, işimiz mecburiyeti gereği 24 Şubat haftasından itibaren yeniden başladık.

 

SİNEMA TARİHİNDEN 5 KLASİK

Uomini Contro / Karşı Adamlar
(Yönetmen: Francesco Rosi / 1970)

Sacco e Vanzetti / Sacco ve Vanzetti
(Yönetmen: Giuliano Montaldo / 1971)

Le retour d’Afrique
(Yönetmen: Alain Tanner / 1973)

Violette Nozière / Zehirli Çiçek
(Yönetmen: Claude Chabrol / 1978)

Allons Z’Enfants
(Yönetmen: Yves Boisset / 1981)

 

Vizyonda bu hafta (14 Temmuz 2023)

İkisi yerli yapım olmak üzere toplam yedi yeni filme ev sahipliği yapıyor 14 Temmuz vizyonu!

Haftanın notlarımız arasında yer alan tek yenisi Avustralya yapımı korku-gerilim ‘The Reef: Stalked / Resif: Kanlı Takip’


RESİF: KANLI TAKİP
-Korkunla yüzleş!-

Sinemanın pek sevdiği, canavarlaşan vahşi hayvanların başında gelen köpekbalığının masum insanları mavi derinliğin ortasında avlaması ve etrafa dehşet saçması izleyici tarafından daima ilgi çekti. Spielberg’in kült yapım ‘Jaws’ ile açtığı güvenli yoldan ilerleyen birçok isim oldu. Avustralyalı sinemacı Andrew Traucki de bunlardan biri! 2010 yılında büyük beyaz köpekbalığının saldığı dehşeti ‘The Reef’ filminde yeniden beyazperdeye taşıdı. Resiflerde, mercan kayalıklarında kurbanlarını avlayan büyük beyaz, gişe de de yüzleri güldürdü. Traucki on iki yıl aradan sonra filmine yeni bir halka ekledi. ‘The Reef: Stalked / Resif: Kanlı Takip’.
Nic, kız kardeşinin cinayetinin ardından bunalıma girmiştir. Üç arkadaşıyla birlikte Pasifikte, bir maceraya atılıp, ruhsal sağlığına yeniden kavuşmak adına kanolarla denize açılırlar. Fakat uçsuz bucaksız mavinin uzandığı boşlukta yalnız değildirler. Onları takip eden inatçı ve kana susamış bir köpekbalığı vardır ve tekin olmayan bu sularda en derin korkunuz sizi canlı canlı yiyebilir! 
Teressa Liane, Ann Truong, Saskia Archer ve Kate Lister oyuncu kadrosunu oluşturuyorlar. Tatminkâr olmayan dijital efektler, ‘oysa biz ne köpekbalıkları izlemiştik’ dedirtiyor insana. Türün birçok benzer filminde olduğu gibi ‘aynılık’ kokan formüllerle ilerleyen ve mantıksal boşluklarla soru işaretleri yaratan korku-gerilim, sadece türün ve vahşi köpekbalığı öykülerinin meraklıları için artı değere ulaşabilir. Klimalı serin salonlarda, denizi özletmeyecek yaz sıcağı filmlerine taze bir örnek. (2 / 5) 

Haftanın diğer yenilerine bakacak olursak…
‘Mission: Impossible - Dead Reckoning Part One / Mission: Impossible – Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm’, ‘Görevimiz Tehlike’ serisinin 7. devam filmi! İkonik ajan Ethan Hunt ve birlikte çalıştığı IMF ekibinin yeni maceralarına tanık oluyoruz. Görevimiz Tehlike ekibi, yanlış ellere geçmeden önce, tehlikeli bir silahın izini sürüp etkisiz hale getirmek mecburiyetindedirler! Tom Cruise’un yeniden ‘Ethan Hunt’ karakterine hayat verdiği aksiyonda Rebecca Ferguson üçüncü kez ‘Ilsa Faust’ karakterini canlandırırken, oyuncu kadrosunda Simon Pegg, Vanessa Kirby, Shea Whigham, Esai Morales, Cary Elwes, Ving Rhames gibi isimler de yer alıyor. Filmin yönetmenliğini ise serinin beşinci devam halkasından itibaren yönetmen koltuğunda oturan Christopher McQuarrie üstleniyor.
İzlandalı sinemacı Hlynur Pálmason’un yazıp yönettiği incelikli dram on dokuzuncu yüzyılın sonunda geçiyor. Genç bir Danimarkalı papaz, İzlanda’nın ücra topraklarına gönderilir. ‘Vanskabte Land / Tanrının Unuttuğu Yer’, İnanç, ölüm, doğa, aile, zaman, ahlâk kavramlarını ele alıyor. Bir kilise inşa etmek amacıyla İzlanda’ya gelen Danimarkalı rahibin doğayla ve ada halkıyla karşı karşıya geldikçe asıl niyetinden, kendi ahlaki ve insani ideallerinden uzaklaşmasına tanıklık ediyoruz! İzlanda-Danimarka-İsveç-Fransa ortak yapımı, Cannes Film Festivali’nin prestijli bölümü ‘Un Certain Regard / Belirli Bir Bakış Ödülü’ne aday olmuş ve katıldığı festivallerde toplam otuz beş adaylık ve on dört ödül kazanmıştı.
Usta aktör Jim Broadbent, Hettie McDonald’ın yönettiği İngiltere yapımı dram ‘The Unlikely Pilgrimage of Harold Fry / Harold Fry’ın Beklenmedik Yolculuğu’nda başrolü üstleniyor. Emekli bir memur olan Harold Fry, kanser olduğunu öğrendiği eski iş arkadaşı Queenie’ye moral vermek için bir mektup yazar. Sonra mektubu tam postaya verecekken, kendisi teslim etmeye karar verir ve arkadaşının yatırıldığı 800 km uzaktaki bakım evine doğru yürümeye başlar. Yürüyüşü sırasında geçmiş hataları, kayıpları ve başarılarıyla yüzleşip, hayatını yeniden keşfeder.  
Rusya yapımı animasyon ‘Finnick / Çılgın Dostum Finnik’, Denis Chernov imzalı. Yaşadığı evin sahipleriyle geçinemeyen tatlı Finnick, onları kendi yöntemleriyle bir bir kovar. Ta ki Christine gelene kadar! Zeki ve dedektifliğe merak salmış Christine, Finnick’in itirazlarına rağmen onunla arkadaşlık kurmayı başarır. İkili birlikte tüm şehri etkileyen bir gizemi çözmek için heyecan dolu bir maceraya atılırlar.
İlkin, günlerdir gördüğü rüyanın etkisiyle babasının ve dedesinin kaybolduğu eski eve gitmek ister. İlkin’in annesi bu duruma karşı çıksa da İlkin ve arkadaşları o eve giderler. Eve gittiklerinde, önce her şey normalmiş gibi gözükse de daha sonra olaylar korkunç bir hal alır. Elvin Abdulla imzası taşıyan korku örneği ‘Cinnas’ın başlıca rollerini Hikmet Rehimov ve Pervin Abıyeva üstleniyorlar.
Osman Cavcı, Kaan Şahin ve Mecbure Bozyel’in oyuncu kadrosunu oluşturduğu korku öyküsü ‘Semur 4: Mahşer’i Hakkı Kaplan yönetmiş. Hiç kimsesi olmayan Ozan, günün birinde kendisine bir evin miras kaldığını öğrenir. Paraya çok ihtiyacı olan Barkın, bir emlakçıyla anlaşarak evi satmaya karar vermiştir. Satış işlemleri için yanına arkadaşlarını da alıp giden Ozan, işlemlerin uzaması üzerine bir gece evde arkadaşlarıyla birlikte kalmak zorundadır ancak sabahı görmek neredeyse imkânsızdır!
İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın!
İyi seyirler herkese!

 

TARİHTE BU HAFTA
Altı yıl öncesine, 2017 yılına gidiyor, tarihte bu haftayı anımsıyoruz!


Vizyonda bu hafta (14 Temmuz 2017)

İkisi yerli yapım olmak üzere, dokuz filmlik yeni hafta, farklı beğenilere sesleniyor yine. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! Herkese iyi seyirler. 


ÇIRAK
-Asla soru sorma!-

Junfeng Boo’nun yazıp yönettiği Singapur yapımı sarsıcı dram, idam cezası üzerine etraflıca düşündüren ve şiirimiz karadır diyen bir film. Aiman, otuzlu yaşlarına merdiven dayamış, ablası ile bir toplu konutta yaşayan Malezyalı bir ıslah memurudur. Büyük bir hapishanede işe başlayan Aiman, kısa sürede tecrübeli baş infaz memuru Rahim’in dikkatini çeker. İkili birbirlerini tanıdıkça, genç adamın geçmişiyle vicdanı arasında ortaya çıkan ikilem, geleceğini belirleyecektir.
Cannes’de, prestijli ‘Un Certain Regard / Belirli Bir Bakış’ bölümünde yarışan incelikli dram, idam cezasının içeriği ve insan doğası üzerine cesur yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Gerçekçi, aynı anda duygusal ve oldukça karanlık yapım, güçlü rejisi ve kurgusuyla benzer öykülerden ayrılıyor. Klişelerle arasına mesafe koymayı başarmış filmin iki başrol oyuncusu; Firdaus Rahman ve Wan Hanafi Su, oldukça başarılı performanslar sergiliyorlar. Perdelerimize nadiren uğrayan bir sinemanın ürünü olan karakter sahibi yapımın Benoit Soler imzalı görüntü yönetimi de, karanlık anlatıya yarattığı atmosferle eşlik etmiş. (3,5 / 5)


GEÇMİŞ 
-Geçmişin dingin huzuruna erişme arzusu-

Çağdaş Çağrı imzalı dram, ünlü bir fotoğraf sanatçısının, yıllar öncesi çektiği bir fotoğrafın izini sürme öyküsünü yansıtıyor perdeye. Geçmişin yürekte yer etmiş hayaletini arama cesaretini gösterip, yollara düşen ellili yaşlarını süren adamın trajedisi. Varoluş acısının kekremsi tadı!
Meslek hayatının ilk yıllarında Mardin Nusaybin’de çekmiş olduğu bir kadın fotoğrafı, Yusuf’un hayatının her döneminde tüm saf ve temizliği ile karşısına çıkmış, değişen mevsimler, hayatına giren kadınlar, içilen acı sigaralar ve aradan geçen yirmi beş yıla rağmen ‘kirlenmemiş’ bir şey kaldığının kanıtı olmuştur elinde! O kadının fotoğrafı, daha önce tattığı fakat bir daha asla hissetmediği o duygu! Hayatın; insanı, oluşları, duyguları takmadığı günümüzde, yüreğinde kalan masumiyet kırıntılarıyla fotoğraftaki kadını bulmak için yollara düşer Yusuf. 
Bazı duygusal anlarıyla ufak pırıltılar saçan ama genelde damakta oldukça yavan bir lezzet bırakan yapımın en büyük artısı, usta aktör Bülent Emin Yarar’ın performansı. Sözün özü; yüreğin ve zihnin hızla kirlenmesine öfkelenen ve naif bir masumiyeti okşayan öyküsüyle kayda değer ama sinemasıyla fazlasıyla zorlama, demode bir anlatı. Sinemamızda kendine sağlam bir yer edinecek gerçek bir ‘ıssız adam’ figürü öte yandan! (2 / 5)


KORKU TÜNELİ
-Dört kadından dört korku öyküsü-

Orijinal adı ‘XX’ olan Kanada-ABD yapımı, dört kadın yönetmenin dört öyküsünü, dört küçük ‘korku’ filmini yansıtıyor perdeye. İlk film, Kanadalı sinemacı Jovanka Vuckovic imzalı. ‘The Box’ adlı öykü, metroda tuhaf bir yabancının elinde tuttuğu hediye kutusunun içindekini merak edip bakan çocuğun ve ailesinin kötü kaderini anlatıyor. Ürkütücü ve rahatsız edici hikayede, evin annesi Natalie Brown ve trendeki netameli yabancı rolünde Michael Dyson öne çıkıyorlar.
İkinci film, müzisyen ve şarkıcı St. Vincent’ın ilk yönetmenlik denemesi olan ‘The Birthday Party’. Bu kez, çocuğunun doğum gününde evde meydana gelen akıl dışı tuhaflıklara ve ölümlere rağmen kutlama peşindeki ‘annenin’ trajedisi’ni izliyoruz. Melanie Lynskey ve Shelia Vand, başlıca rolleri üstleniyorlar.
Üçüncü öykü, Roxanne Benjamin tarafından yazılıp yönetilmiş. ‘Don’t Fall’ adlı bölümde, şehir dışında karavanla tatile çıkan dört arkadaşın şahit oldukları vahşet işleniyor. Epey kanlı olan hikaye, yapımın en sert bölümü belki de. 
Dördüncü ve son film, belki de projenin en ünlü isminin imzasını taşıyor. 2000 yılında ‘Girlfight’ ile çıkış yapan, ‘Æon Flux’, ‘Jennifer’s Body’ ve ‘Invitation’ adlı filmleriyle tanınan Karyn Kusama’nın yönettiği bölümün adı ‘Her Only Living Son’. Genetik geçmişinin kabusuyla uğraşan çocuk ve ‘bilmenin’ acısıyla yaşayan anne… Kyle Allen ve Christina Kirk, oyuncu kadrosunda yer alan isimler.
Dört film içinde Kusama ve Vuckovic’in filmleri epey öne çıkıyor. Diğer iki öykünün olgunluğu ve sineması oldukça amatör. Korku filmi kategorisinde fazla bir artı değeri ve kalıcılığı olmayan fakat türün iflah olmaz tutkunları ile önceden bu tür küçük filmciklerden oluşan yapımları izleyip sevmiş olanlara keyif verebilecek yapım, öykülerinin odağına ‘kadınsal durumları’ yerleştirmesi açısından da kayda değer. (2 / 5)

Üçlemeye dönüşen popüler serinin son halkası olan ‘War for the Planet of the Apes / Maymunlar Cehennemi: Savaş’, Natalie Portman’ın, Johnny Depp ile Vanessa Paradis’in kızları genç aktris Lily-Rose Depp’e eşlik ettiği gizem yüklü fantastik dram ‘Planetarium’, usta aktör Christopher Plummer’ın rol aldığı romantik savaş dramı ‘The Exception / İstisna’, iki yeni animasyon; Çin yapımı ‘Boonie Bears / Ayı Kardeşler: Sirkte Curcuna’ ve Alman yapımı çizgi film Pettersson und Findus - Kleiner Quälgeist, große Freundschaft / Fırıldak Kedi’ ile birlikte gerilim içeren yerli yapım; başrollerinde Emre Altuğ ile Görkem Yeltan’ı izleyeceğimiz ‘Durak’, haftanın notlarımız arasında yer alamayan diğer yenileri. Tekrar iyi seyirler herkese.
MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar