Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

06 NİSAN 2018

05 Nisan 2018 Perşembe 20:59
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Yerli filmlerin hakimiyetinde bir haftaya merhaba diyor yeni vizyon! Beşi yerli, ikisi animasyon, dokuz yeni film yansıyor perdeye. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! İyi seyirler herkese.


KARANLIK SIR

-Biz ayrılamayız!-

İspanya’dan çıkagelen dram ağırlıklı korku-gerilim, yönetmeni Sergio G. Sánchez’in ilk uzun metraj kurmacası. Birbirlerinden ayrılmamak için annelerinin ölümünü dış dünyadan saklayan ve büyük bir sırrı paylaşan dört kardeş, yaşadıkları büyük eski evde izole bir yaşam sürmektedirler. Geçmişlerine dair sakladıkları sırdan daha karanlık olan bir kötülük evin içinde gezmektedir öte yandan!

George MacKay, Anya Taylor-Joy, Charlie Heaton, Mia Goth, Matthew Stagg ve Tom Fisher, oyuncu kadrosunu oluşturan isimler. Görüntü yönetmeni Xavi Giménez’in titiz kamerası, özellikle kapalı mekanda büyük iş yapmış! Dört kardeşin, geçmişlerinden taşıdıkları ailevi sırla, ‘canavarlarla’ dolu dünyada verdikleri mücadele ve dayanışma, öykünün odağında yer alıyor. Dış dünyanın acımasız buyurganlığı, karanlık geçmişin dinmez kini ve ‘herkese karşı tek başına’ olma durumu! Alejandro Amenábar’ın 2001 tarihli tür klasiği ‘The Others / Diğerleri’ne benzer bir saygı duruşunda bulunan öykü, duygusal tonuyla dikkat çekiyor. Kabulleniş ve kabulleniş tarzı üzerine de düşündüren bir başınalık öyküsü, ‘korkunç kalabalıktan uzakta’ kalmak isteyenler için ayrıca önemli!

Türdeşlerinden çok büyük bir farklılığı ve aykırı yanı olmasa da, kumaşı, anlatımı, kırılma anları, içsel sürprizleri, biçimi ve yakaladığı atmosferle keyifle izlenen İspanyol yapımı, başarılı oyuncu performansları ile de dikkat çekiyor. Soundtrack’te The Beach Boys’un ‘Wouldn’t It Be Nice’ adlı şarkısının yer aldığını belirtelim. Gerilimli bir ‘aynı bedende can gibiyiz’ hikayesi! (3 / 5)


ESKİ KOCAM(IZ)

-Dayanılması güç!-

Yeni Alman Sineması’nın önemli isimlerinden, ‘Die Verlorene Ehre Der Katharina Blum / Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru’, ‘Schwestern oder Die Balance des Glücks / Kız Kardeşler Ya da Mutluluğun Dengesi’, ‘Die Bleierne Zeit’ ve unutulmaz ‘Rosa Luxemburg’ gibi müthiş filmleriyle tanınan 1942 doğumlu Alman sinemacı Margarethe von Trotta’nın yeni filmi ‘Forget About Nick / Eski Kocam(ız)’, von Trotta imzasına yakışmayan son derece anlamsız ve gereksiz bir yapım olarak duruyor perdede. Fars ve vodvil komedilerin arasına sıkışmış, ne söylediği belli olmayan ve nasıl söylediğine asla dönüp bakmayan film, öylesine; ısmarlama bir popüler söylem olmuş.

Politik sinemanın, feminist bakışla yoğrulmuş klasiklerine imza atmış bir ‘auteur’ün böylesine şuursuz bir ‘oldubitti’yi yaratması düşündürücü. Pamela Katz’ın yazdığı senaryoda rol alan isimler arasında, bazı önemli uluslararası projelerde adına rastladığımız oyuncumuz Haluk Bilginer de bulunuyor. Başrolleri paylaşan iki aktris ise, Norveçli Ingrid Bolsø Berdal ile tecrübeli Alman oyuncu Katja Riemann.

Eski bir model olan Jade, çapkın bir adam olan kocası Nick’in yardımlarıyla kendi işini kurmuştur. İşine tutkuyla bağlı, başarı basamaklarını hızla çıkmak isteyen Jade’in hayatı, Nick’in kendisini, daha genç bir model için terk etmesiyle alt üst olur. Üstüne üstlük bir de Nick’in eski eşi Maria, Almanya’dan çıkagelip, ‘ortak malımız’ diyerek, Jade’in kendi zevkine göre, özenle döşediği daireye yerleşince, iki kadın arasında müthiş bir soğuk savaş başlar!

Hemen hiçbir toplumsal meseleye itinayla değinmemeye gayret göstererek, son derece sevimsiz karakterler üzerinden bir özel hayat öyküsü anlatan film için, Orhan Veli ustadan alıntı yaparak; ‘ne atom bombası ne Londra konferansı’ durumu diyebiliriz kolaylıkla! Tahminime göre, yıllardır politik ve toplumsal filmleriyle kadının rolünü ve önemini vurgulayan von Trotta, bilerek bir şaka yapmış izleyicisine büyük ihtimalle! Ya da günümüz sistematiğine bakıp sinirlenerek, alın işte size kadın filmi, demiş! Aksini düşünmek, ürkütücü zira! Zaman kaybı anlamı içeren, dayanılması güç bir akıl tutulması perdedeki şey! (1 / 5)



Özelliklere küçük yaştaki izleyiciye seslenen iki animasyon; Norveç yapımı ‘Louis & Luca / Louis ve Luca: Büyük Peynir Yarışı’ ve Kanada-Güney Kore ortak yapımı ‘The Nut Job 2: Nutty by Nature / Fındık İşi 2’ ile bazılarının adının birbirine karışması muhtemel altı yerli yapım; Raşit Çelikezer’in yönettiği ‘Eyvah Karım’, Bülent Pelit imzası taşıyan ‘Karımı Gördünüz mü?’, ikinci kez vizyon görecek olan ‘Antep Fıstığı’, başrollerini Burak Özçivit ile Kerem Bürsin’in paylaştıkları savaş dramı ‘Can Feda’, Murat Gürvardar’ın yazıp yönettiği, Cemal Hünal’ı başrolde izleyeceğimiz ‘Kızım ve Ben’ kalabalık haftanın notlarımız arasında yer alamayan diğer yenileri. Tekrar iyi seyirler herkese! MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar