Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

04 EKİM 2019

03 Ekim 2019 Perşembe 20:55
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

İkisi yabancı, beşi yerli yapım olmak üzere yeni vizyon haftası, toplam yedi filme ev sahipliği yapıyor. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! İyi seyirler herkese. 

JOKER

-Gülümsemeyin!-

Todd Phillips imzalı ‘Joker’, ‘Batman’in en büyük düşmanı olan ünlü bir DC Comics karakteri olmanın çok ötesinde, sinema tarihinin en büyük toplum düşmanı, en sosyopat, en anarşist, buna karşılık en karizmatik karakterlerinden biri olarak beyazperdeden tehdit ediyor yaşadığımız düzeni. Değerli dostum ve meslektaşım Tunca Arslan’ın da altını çizdiği üzere, Joker, ‘Travis Bickle’ın yakın akrabası adeta. Scorsese başyapıtlarından 1976 tarihli ‘Taxi Driver’ın unutulmaz karakteri, perdede yıllar sonrasında ‘Amerikan Rüyası’nın çöküşünün yarattığı travmayı sembolleştiren Joker’e dönüşmüş! Robert De Niro, öylesine değil, bilinçli biçimde rol alıyor bu toplum düşmanı meselde.

Kalabalık içinde bile yalnız hisseden, birlikte yaşadığı annesinin ‘mutlu’ diye seslendiği, stand-up komedyen olma arzusundaki başarısız ve sorunlu palyaço Arthur Fleck, çevresiyle bağ kurma arayışından etap etap uzaklaşarak, karanlığın içinde aydınlığı bulan, tamamen başka bir karaktere dönüşecektir! Babasız büyüyen, sıcaklık, sevgi ve dünyayla yüreği arasında bir bağ arayan uyumsuz adam, çevresindeki dünyanın ufak bir parçası olmaktan vazgeçtiği anda, kapkara bir noktada cesaretlenip, özgürleşecektir de! Serseri ergenlerin zorbalığı, takım elbiseli Amerikan sapıklarının saldırgan kibri, kurtlar sofrasındaki acımasız palyaçoların duyarsız kabalığı ve çevrenin ikircikli, buz gibi, kötücül ve anlayışsız davranışları, bardağı taşıran damlalar olacaktır sadece!

Todd Phillips, DC Comics evreninden aldığı mecburi karakter ve referanslar haricinde çizgi roman dünyasına tamamen mesafe koymuş filminde. Kopkoyu, loşluğu bile karanlık, derin bir dram ve incelikli, titiz bir karakter analizi ‘Joker’. Joaquin Phoenix’in hiç kimseye, hiçbir şeye benzemeyen üstün performansı ise kelimeleri kifayetsiz kılıyor! Gerçeğin dibine vurmuş, vahşi kapitalist düzenin, yalanın, yabancılaşmanın insanı getirdiği noktayı net biçimde algılamış, öfke nöbetleri geçiren sıradan bir kötü değil, meselesi sınıfsal olan Joker karakteri, sadece Gotham’ın kâbusu, namı diğer ‘Batman’ Bruce Wayne’in en büyük düşmanı olarak işaretlenmesinin aksine, toplum mekaniğine sokulmuş demir bir çomak oluyor adeta! Lawrence Sher’in tekinsiz kaos’u görüntüleyen kamerası, İzlandalı Hildur Guðnadóttir’in orijinal müziği, genel yapım tasarımı, biçimi, iddialı özüne karşın mütevazı yapısıyla çok sıkı bir film olmuş ‘Joker’! Çıldırmış, kahpe, ahlaksız, yalancı dünyanın süper kahramanlara asla ihtiyacı yok, gerçekle yoğrulmuş, sahte olmayan bir kaos belirleyebilir belki insanlığın gideceği noktayı diyor karanlığın gerçek şövalyesi! (4,5 / 5)  

Altın Ayı için yarıştığı Berlin’den ‘En İyi Senaryo’ ödülü ile dönen İtalya yapımı suç dramı ‘Piranhas / Piranalar’ ile birlikte beş yerli yapım; Berat Özdoğan’ın yönettiği komedi ‘Dert Bende’, Ali Yorgancıoğlu imzalı suç komedisi ‘Hareket Sekiz’, yönetmen koltuğunda Utku Uçar’ın oturduğu aksiyon ‘Kuşatma Yedi Uyuyanlar’, Korkmaz Yalınkılıç ve Bülent Terzioğlu’nun birlikte yönettikleri dram ‘Keşfedilmemiş Çocuklar’ ve yine iki isim; Haluk Can Dizdaroğlu ile Berk Tokay imzası taşıyan animasyon ‘Kral Şakir Korsanlar Diyarı’, haftanın notlarımız arasında yer alamayan diğer yenileri. Tekrar iyi seyirler herkese! MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar