Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

01 KASIM 2019

31 Ekim 2019 Perşembe 18:45
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

İkisi yerli yapım, toplam beş yeni filme ev sahipliği yapıyor 1 Kasım haftası. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! İyi seyirler herkese.

PARAZİT

-Evler ve sahipleri-

Kim ailesinin işsiz, yaşama mücadelesi veren becerikli bireyleri, zengin Park ailesinin gösterişli evine, belgede sahtecilik dahil her türlü hileyle, sırasıyla İngilizce öğretmeni, resim öğretmeni, şoför ve hizmetçi olarak sızarlar. Sınıfsal farklılıklar, aile, yuva, hedef, kibir, intikam, varlık, sefalet, aidiyet, öfke, görgü, cinnet ve kapanmayan derin yaralar… Cannes’de Altın Palmiye’yi kazanan, Güney Kore’nin Oscar adayı, ince bir mizah da içeren kapkara bir dram. Yürek söken elem dolu öykü, gerilimli bir şiddet de barındırıyor bünyesinde.
‘Cinayet Günlüğü’, ‘Yaratık’, ‘Ana’, ‘Kar Küreyici’ ve ‘Okja’ gibi müthiş filmlerle son derece sıkı bir sinemacı olduğunu zihinlere mıhlayan yaman adam Bong Joon-Ho, yedinci uzun metrajında, güçlü sinema dili ve meseleye olan egemenliği ile büyülüyor yine. Her şeyden önce hemen her karesine hüzün sinmiş politik bir film ‘Gisaengchung / Parazit’. Toplumsal meselesini, insana ait en derin ve hakiki nüanslarla yoğuran bir öykü perdede duran. Sınıfsal farklılıklar, bu farklılıkların açtığı derin ve kanayan açık yaralar, sınıf atlama gayreti ve en nihayetinde sapasağlam bir sınıf bilinci!
Ev nedir sorusu sonra. Evinden kopup alınmak, yeni bir ‘yer’ bulmak, eve dönmek ve eve sahip olmak! Sahip olmak ve ötesi… Dinmeyen kazanma hırsı, kibir, kokan, kötü kokan, çok kötü kokan şeyler… Kötü kokuların yükseldiği gerçekler! Görüntünün altında yatan hakikilik. Bir gün mutlaka eve, yuvaya dönme azmi!
Yönetmenin başucu oyuncusu, usta aktör Song Kang-ho başta olmak üzere bütün oyuncu kadrosunun üstün performansı, yapımın kalburüstü teknik ekibi ve senaryodan kurguya, renk paletinden, genel yapım tasarımına üst düzey bir yedinci sanat örneği perdedeki. Yüreğe sokulan bir bıçak adeta öykü. İçinizde, derin bir yerde, incecik ve dinmesi mümkün olmayan bir sızı bırakarak sona ererken film, öfke, tarifi zor bir umut, buruk bir gülümseme ve elemle veda ediyorsunuz bir gün tekrar sarılacağınız sevdiklerinize… Yüreğinizi değil sadece, her şeyinizi; düşlerinizi, hayal kırıklıklarınızı, umutlarınızı, kavga ve özlemlerinizi bıraktığınız yer ev! (5 / 5)  

James Cameron imzası taşıyan efsane bilimkurgu-aksiyon yapımı ‘The Terminator’ün, Tim Miller’ın yönettiği altıncı filmi ‘Terminator: Dark Fate / Terminatör: Kara Kader’, Joseph Kelly’nin yazıp yönettiği korku örneği ‘Clown Motel / Palyaço’; senaryosunu Ahmet Ümit’in kaleme aldığı, Cengiz Özkarabekir’in yönettiği ve başrolünü Yetkin Dikinciler’in üstlendiği Nazım Hikmet hikâyesi ‘Merhaba Güzel Vatanım’, Biray Dalkıran imzası taşıyan korku serisinin yeni halkası ‘Araf 3: Cinler Kitabı’, haftanın notlarımız arasında yer alamayan diğer yenileri. Herkese tekrar iyi seyirler. MURAT ERŞAHİN

 



Diğer Yazılar