Çanakkale savaşı sırasında filizlenen bir aşkın ve tam 40 yıl sonra adresine ulaşan satırların hikâyesi. Gönüllü olarak Çanakkale’ye giden ve orada birbirleriyle tanışan Yüzbaşı Salih Ekrem ile Nihal Hemşire, savaşın zorlu şartlarında koştururken, Fuat isminde kimsesiz bir çocuğu korumak için mücadele ederler. Bir hava baskınında Salih Yüzbaşı’nın yardımıyla kurtulan Fuat, Nihal Hemşire’ye sığınarak, onların yakınlaşmasına vesile olur.
Henüz beş yaşında iken Eggsy, babasını gizli bir askeri görevde kaybeder. Ailesi bir madalyayla ödüllendirilir ve bir kere yardım istemeleri için bir telefon numarası verilir. 17 yıl sonra Eggsy, işi olmayan bir gençtir. Trafikte tutuklanınca madalyayı kurtulmak için kullanır. Onu kurtaran Harry kusursuz bir ajandır ve hayatını Eggsy’nin babasına borçludur.
Gökova’nın Çökertme Koyu’nda tüm hırslardan arınmış bir şekilde yaşayan Mustafaali babasının hastalığı nedeniyle İstanbul’a gelmek zorunda kalır. “Ben böyle hayata karşıyım” diyen bu garip köylü ile karşılaşması İstanbul için hiç de iyi olmaz. O gelene kadar kendi doğrularıyla mutlu mesut yaşayan İstanbul’un kafası iyice karışır. Niceleri gelip de yenememiştir onu, bu adam kimdir ki böyle dalga geçebilmektedir yirmi milyonluk koca devle?
Çok sevdiği babasına destek olmak isteyen Ella üvey annesini ve kızları Anastasia ve Drisella’yı evlerinde dostça karşılar. Ama Ella’nın babası ansızın ölünce, kendisinin kıskanç ve zalim yeni ailesinin insafına kaldığını görür. Sonunda küllerle kaplı bir hizmetçiden başka bir şey olmaz. Adı Sindirella olarak değiştirilen Ella umudunu hiç bir zaman yitirmeyerek, kendisine yapılan kötülüklere rağmen cesur ve nazik olmaya kararlıdır.
Küçük ejderha Kokonat, arkadaşları Oscar ve Matilda ile Ejderha Adası´nda yaşamaktadır. Adanın diğer sakinlerinden göre biraz farklı özelliklere sahip olan bu üç arkadaş, vakitlerinin neredeyse tamamını bir arada geçirir. Kasabadan değerli bir ot çalınınca macera düşkünü bu üç kafadar, yeni deneyimler kazanacakları oldukça tehlikeli bir göreve atılır.
Yetiştirme yurdunda birlikte büyüyen Yasemin ve Hakan hiç ayrılmamıştır. Aralarındaki bağı bu kadar kuvvetli yapansa Yasemin’in Hakan’a tek taraflı hissettiği duygulardır. Beklemedikleri bir anda Merve’nin hayatlarına girmesiyle Hakan’ın da Yasemin’in de hayatı değişir. Fakat Hakan’ı bekleyen ve hepsinin hayatını sonsuza kadar değiştirecek kötü bir sürpriz vardır. Bir yanda sabırlı bir aşık, diğer yanda her şeyden, vazgeçmeyi göze almış bir kadın.
Bir zamanlar, bir orman köyünde yaşlı bir oduncu yaşarmış. Bu oduncunun, yaşlı karısından başka kimsesi yokmuş. Yine bir gün ormanda bambu kesmekle uğraşırken yerden bir bambunun filizlendiğini ve büyüdüğünü görmüş. Merakla bambunun yanına gidince, bambunun tomurcuklanıp açıldığını ve içinden minik bir prenses çıktığını fark etmiş.
Yaşadıkları mahallelerde gitgide alanları daralsa da dansları, şarkıları ve kendilerine özgü stilleriyle hayallerinin peşinde koşan, kendilerine mekânsız krallar diyen gecekondulu gençlerin hikâyesi.
Yaşanmış bir hikâyeden yola çıkılarak beyazperdeye aktarılan film, Türkiye’den Kırgızistan’a farklı sebeplerle giden iki insanın yaşadıkları zorlukları ve bu süreç içinde pekişen dostluklarını anlatıyor.
32. yaş gününün gecesinde, kanlar içinde hastaneye kaldırılan Deniz’in, sıkça geçmişe döndüğü yoğun rehabilitasyon sürecinde, ruhundaki kilitli çekmeceler açılacak. Kız çocuk ve ergen cinselliğinin neresinden tutacağını bilemeyen anne – babanın, kendi kompleksleri arasında kızlarının bedeninde ve ruhunda açtıkları yaralar ortaya çıkacak.
Karısının ortaya koyduğu eserleri sahiplenen Walter Keane, şöhreti yakaladıktan sonra eşi Margaret’i gölgede bırakır. Yaptığı tabloların birisi için bile “Benim tablom” diyemeyen Margaret, kocasına karşı bir savaş vermeye başlar. Büyük Gözler, Margaret’ın bir sanatçı olarak uyanışını, resimleriyle yakaladığı iz bırakan başarısını ve uluslararası üne kavuşmuş eşiyle yaşadığı çalkantılı ilişki sürecini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
Duyduğu bir şarkının peşine düşen Nehir ile şarkıyı yapan Ozan’ın tüm zorluklara rağmen bitirmeyi başaramadıkları aşklarının dokunaklı hikâyesi. Bir şarkıyı beğenirsiniz çünkü onu yazan bir şekilde size dokunmuştur. Nehir’in peşine düştüğü şarkıda ise sonu olmayan bir yol Ozan’a çıkmaktadır. Birinin kararlılığı ile diğerinin gelgitleri arasında sıkışıp kalan ilişkileri, aslında biraz da yetişkinlerin elinde kalan son tatlı masaldır.
Rosie ile Alex çok küçük yaştan beri birliktedir ve sıkı arkadaştır. Aralarında aşk ve sevgili düzeyinde bir yakınlaşma hiç olmamıştır ama bu olmayacakmış anlamına da gelmemektedir...
Öfke ile yoğrulmuş bir toplumda, aşklar, nefretler, intikamlar. Satın alınan şereflerin gölgesinde kanunların çaresiz bıraktığı insanların öfkesi ve tepkisi. Yolsuzluğun ve karmaşanın kol gezdiği bir ülkede, muhteşem düğünler, öç ve ölüm dansları. Garip gelecek size, ancak şaşıracaksınız ve güleceksiniz ağlanacak halimize.
Yakın gelecekte geçen filmde, baskıcı mekanik robotlardan oluşan polis güçleri görev yapmaktadır. Ancak, insanlar onlara karşı koymaya başlar. Bu robot polislerden birisi çalınarak yeni bir program yüklenir ve böylece ilk kez kendisi adına düşünen ve hisseden Chappie adlı robot ortaya çıkar. Ancak, kısa zamanda Chappie düzene ve insanlığa karşı büyük tehdit olarak görülmeye başlar ve yetkililer onu durdurmak için her şeyi göze alırlar.
Amadeo, Madrid’de tam 16 yılını sürgünde geçirmiştir. Aradan geçen bunca zamandan sonra Havana’ya dönen Amadeo bir gün batımında 4 eski arkadaşıyla buluşur. Şafağa kadar konuşacak çok şeyleri vardır. Kübalı edebiyatçı Leonardo Padura’nın dünyaca ünlü romanından uyarlanan filmin yönetmenliğini Altın Palmiye’li sinemacı Laurent Cantet üstleniyor.
Bir grup araştırmacı ölüleri geri getirmeyi başarır ancak Üniversitenin dekanı olayı kapatır. Frank, Zoe ve diğer ekip üyeleri deneyi tekrar uygulamak zorunda kalır. Bu uygulama sırasında bir şeyler ters gider ve Zoe ölür. Deney tekrarlanır. Zoe hayata dönmüştür ama yanlış giden bir şeyler vardır, farklı bir karaktere bürünmüştür. Artık konu birini hayata geri döndürmekten çıkmıştır. Döndürdükleri kişinin gazabından kurtulmaya çalışırlar.
Down sendromlu 14 yaşındaki Soner´in eğitim görebilmesi için köyden büyük kente gelen üç kişilik aile, metropoldeki vahşi yaşamın karşısında ayakta kalabilme mücadelesine girişir.
1990 yılında Bakü´de geçen hikaye Sovyetler Birliği´ne karşı yürütülen özgürlük mücadelesini işliyor. Ocak 1990; Bakü. Sovyet hegemonyasına karşı özgürlük savaşçıları sokaklara dökülür. Bir tarafta, Azerbaycan´ın özgürlüğü için sokağa çıkmış Mehdi, diğer tarafta Sovyetler için çarpışacak kardeşi Necef...
Oyunun açılış gecesinde baş aktör provalar sırasında yaralanır ve yeri doldurulması gerekir. Baş aktrist Lesley’in önerisi ile hasılat garantili Mike Shiner baş aktörlüğe getirilir. Mike sahneye çıkmaya hazırlanırken kız arkadaşı ve oyuncu Laura, kızı ve onun kişisel asistanı Sam ve her şeyi düzenlemeye çalışan eski karısı Sylvia ile uğraşmak zorundadır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Çekimleri sırasında sette Alex Baldwin'in silahından çıkan kurşunla görüntü yönetmeni Halyna Hutchins’in öldüğü Rusk filminden ilk fragman yayınlandı. Alec Baldwin’in başrolünde yer aldığı western filmi, 2 Mayıs’ta ABD sinemalarında ve dijital platformlarda yayınlanacak.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Antonio Banderas, ünlü mutfak şefi Anthony Bourdain'in biyografik filminde rol almaya hazırlanıyor. Yedi yıl önce hayatını kaybeden Amerikalı şefin gençliğini Dominic Sessa'nın canlandıracağı filmde Banderas'ın rolü henüz duyurulmadı. Matt Johnson yöneteceği, Tony adlı filmin çekimlerine Mayıs ayının sonunda başlanacak.
François Marin ile meslektaşları, Paris’te bir lisede farklı ırklardan gelen öğrencileri eğitmek üzere yeni yıla hazırlanmaktadır. Öğretmenler öğrencilerine ilham kaynağı olmak istemektedir ancak her eğitimcinin, başarmak istedikleri tutkularına ulaşma yöntemi farklıdır. Hatta aynı öğrenci üzerinde disiplin ve övgü açısından farklılık gösteren bakışları vardır. Okul yönetimi bu konuda elinden geldiğince doğru ve adaletli davranmaya çalışır. Öyle ki zamanı geldiğinde öğrenci değerlendirme komitesinde öğrenciler arasından bir temsilciye de yer verir. Marin, bu yıl 14 ve 15 yaşlarındaki öğrencilere ders vermektedir. Zaman zaman öğrencilerinin aralarına girmek için elinden geleni yapar.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: