Kocası ve çocuklarıyla mutlu, sıradan bir yaşam süren Liz´in hayatı, kasabaya yeni bir din adamı gelmesiyle kabusa döner. Pederin görevini yapmaya başlamasıyla Liz ve ailesi büyük bir tehlike altına girer. İşlemediği bir suçun sanığı olan Liz, bir yandan ailesini hırslı ve intikam almak isteyen pederden korumaya çalışırken, bir yandan da içinde bulunduğu durumdan kaçış yolu bulmaya çalışacaktır.
Beş taksi, beş şehir ve bir gece… Los Angeles´ta taksiyle evine giderken iş bağlamaya çalışan bir menajer, aradığı yıldızı taksi şoföründe keşfeder… New York´ta palyaçoya benzeyen ve şair gibi konuşan Alman bir taksi şoförü direksiyonu müşterisine bırakır… Paris´te yakışıklı Afrikalı bir adamın taksisine binen kör bir kadın arasında beklemediği bir etkileşim olur… Roma´da arabasına binen rahibe günah çıkarmaya çalışan şoför, müşterisinin ölmek üzere olduğunun farkında bile değildir… Son olarak da Helinski´de duygu yüklü bir insanlık öyküsüyle film hafızalara kazınır.
Genç bir Amerikalı çift olan Julie ve Jim, fotoğraf çekmek için Tayland´a macera dolu bir seyahat planlarlar. Çok güzel başlayan tatilleri Jim´in Julie´ye evlenme teklifi etmesiyle daha da güzelleşir. Şehri karış karış gezen aşıklar, İngiliz bir rehber eşliğinde ruhlar evi olarak bilinen, içinde birçok küçük tapınağın bulunduğu kırsal bir alana giderler. Burada farkında olmadan şeytani bir gücü rahatsız eden Julie´yi kötü ruhlar rahatsız etmeye başlar. Giderek artan bu bela karşısında Julie´nin ruhlar dünyasında ebediyen hapsolmaması için, Jim´in bu laneti ortadan kaldırmanın bir yolunu bulması gerekecektir.
Yasemin ve Mustafa İzmir’de ikamet eden aynı evi paylaşan, farklı dinlere mensup olduklarına aldırış etmeden birlikte olmayı başarmış iki sevgilidir. Yasemin’in hayatı gördüğü rüya ile bir anda kâbusa dönmüştür. Ardarda yaşadığı paranormal olaylar onu bunalıma sokar. Mustafa olan biten her şeyi hafife alarak Yasemin’i rahatlatmaya çalışır ancak sevdiği kadın için endişelenmektedir, sonrasında tanık olduğu olaylar onda da büyük bir korku yaratır.
Bulgaristan’da yaşayan Kiki ile Miki’nin plak çıkarıp meşhur olmak gibi tek bir hayalleri vardır. Saf olduklarından kendilerine Belçika’ya vize çıkmasını beklerler. Bu durumdan yararlanan köyün kurnazı Biznesmen Bayram, Belçika’da tanıdığı Plakçı Şehmuz’u ayarlar. Amacı Kiki ve Miki kardeşleri pazarlayarak, plak yapımcısı Şehmuz’dan yüklüce para koparmaktır. Kiki ve Miki köyüne ve yatalak annesine veda ederek Belçika yollarına düşer.
Üniversite öğrencisi bir grup genç, hafta sonu tatilini geçirmek üzere civar köylerden birine doğru yolculuğa çıkar. Yolculuk sırasında yolda başlarına gelen esrarengiz bir olay yüzünden araç çamura saplanır. Aracı saplandığı yerden kurtarmak için yardım istemek üzere bir eve giren gençler, girdikleri bu evde hiç tahmin etmedikleri bir olayla karşı karşıya kalırlar. Neler olup bittiğini anlamaya çalışan gençler kendilerini bir anda bir ölüm kalım savaşının tam ortasında bulurlar. 5 arkadaşın nefes kesen kurtulma mücadelesi birbirinden sürprizli olaylara sahne olan bir maceraya dönecektir.
Türler arasındaki barışın çöktüğü ve baskın bir Albay’ın önderliğinde savaşan bir grup insan askerin planladığı saldırıyla, Caesar düşünülemez kişisel bir kayıpla ve ruhuna çöken karanlıkla karşı karşıya kalır. Empati ve merhametin, hem dünyada hem de kalbinde neredeyse kaybolduğu bir dönemde Caesar, gelecekle ilgili umutlarını gerçekleştirmek için, dostluk duygusu ve vizyon arayışına girer.
1940 yılında Naziler tüm Avrupa’ya saldırırken Alman Kralı 2. Wilhelm’in yaşamı Hollanda kırsalında sürgünde geçmektedir. Naziler Hollanda’yı istilâ edince, Alman askeri Brandt, Kaiser’i tkorumak için görevlendirilir. Brandt’in, Kaiser’in hizmetçisi Mieke ile aşk yaşaması konuyu iyice karmaşık hale getirir, çünkü Mieke hem yahudi, hem de casustur. Brandt, aşkı ve görevi arasında seçim yapmak zorunda kalacaktır.
Ruhlarla iletişime geçebildiğine inanılan Laura ve Kate Barlow, bu yeteneklerini sahnede sergiledikleri dünya turlarının son ayağını tamamlamak üzere Paris’e gelirler. Kardeşlerin performansı, tanınmış film yapımcısı Korben’in dikkatini çeker. Barlow Kardeşler kendilerini bir anda sinemanın içinde, sıra dışı bir yapımın ortasında bulurlar. Bu sırada Laura, Korben’i yakından tanıdıkça ondan etkilenmeye başlayacaktır.
4 kadın yönetmeni buluşturan bir korku antolojisi niteliğindeki Korku Tüneli (XX), 4 farklı korku hikâyesinin bir araya gelmesiyle farklı bir seyir deneyimi vaat ediyor. Karyn Kusama, Annie Clark, Roxanne Benjamin ve Jovanka Vuckocic’in yönetmenliğinde tüyler ürperten 4 farklı hikâye sizi çok korkutacak.
28 yaşındaki Singapurlu gardiyan Aiman, yaşadığı bölgenin en büyük hapishanesine tayin olmuştur. Aiman kariyerinde yükselmek istemektedir. Hapishanede idamları gerçekleştiren 65 yaşındaki amir Rahim Soon ile yakınlaşmaya başlar. Aiman’ın iş etiğinden etkilenen Rahim, onu çırağı olarak yanına alır. Aiman, Rahim’in güvenini kazandıkça amacına daha çok yaklaşmaktadır, zira Rahim, Aiman’ın babasını idam eden celladın ta kendisidir.
Gazeteci Tahir’i, öğretmen Feride’yi ve Nizam’ı bir araya getiren şey, gizli bir tarikattan aldıkları özel bir davetiyedir. Zarflarda yazılı adresin dışında, davetlilerin herkesten gizlediği sırlara dair bir de fotoğraf vardır. Tahir, Feride ve Nizam, zarftaki adrese gittiklerinde kimsenin bilmediği sırlarının bu tarikat tarafından bilindiğini öğrenirler. Daveti kabul eden Tahir, Feride ve Nizam kendilerini ıssız çölün ortasında bir otobüs durağında bulurlar.
Evinden koparılıp bir sirke hapsedilen Ayı Briar, goril Hugo’nun yardımıyla buraya çabucak uyum sağlar. Bramble ve Oduncu Vik, sirki yeniden popüler bir yer haline getiren Briar’ı binbir güçlükten sonra bulurlar. Yeni hayatından memnun olan ve ormana geri dönmek istemeyen Ayı Briar’ın kararını değiştirmesi için sirkin karanlık yüzünün ortaya çıkması gecikmeyecektir.
Çok uzaklarda, İsveç’te kendine barınacak yer arayan cesur kedi Findus, yaşlı çiftçi Pettersson’un çiftliğine kapağı atıyor. Vaktini icatlara kafa yorarak, birkaç tavuğuyla ilgilenerek geçiren yaşlı adamın sessiz ve yalnız yaşamı yeni misafirin varlığıyla tamamen değişiyor…
Yusuf ellili yaşların başında ünü ülke sınırlarını aşmış idealist bir fotoğraf sanatçısıdır. Meslek hayatının ilk yıllarında Mardin Nusaybin’de çekmiş olduğu bir kadın fotoğrafı hayatının her döneminde tüm saf ve temizliği ile karşısına çıkarken, geçen yirmi beş yıla rağmen bir çift ince göz bakışlarındaki naifliği daima korumayı başarabilmiştir. Kahramanımız garip bir duygu karmaşası içinde fotoğraftaki kadını tüm masumiyetiyle aramaya koyulur.
Genç Peter Parker, filmde yeni bulduğu kimliği ve ağ atma yeteneğiyle, süper kahraman olarak yaşamaya başlıyor. Peter, yeni akıl hocası Tony Stark’ın gözetimi altında, halası May ile yaşadığı eve döner. Peter, günlük hayat rutininde yaşamaya çalışır fakat kendini kanıtlamaya çalışan düşünceleri nedeniyle kafası karışıktır. Ta ki, hayatta önem ve değer verdiği her şey tehlike altına girene kadar.
Cinsiyet geçiş sürecindeki Ray, hayatında en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemden geçmektedir. Annesi Maggie ve büyükannesi Dolly bu zorlu süreçte Ray’in yanında yer almakta, ona destek olmaktadır. Fakat aileyi yıllar önce terk etmiş olan biyolojik babanın yasal onayına da ihtiyaç duyulması, işlerin karışmasına yol açar.
Keman çalan Laerte, Sao Paulo Senfoni Orkestrası’na girmek için hazırlanmıştır. Seçmelerin olduğu gün oluşan sırt ağrısı nedeniyle başarısız olur. Arkadaşının önerisi ile geçici olarak bir lisede müzik öğretmenliği yapmaya karar verir. Ancak lise, şiddet olaylarının en çok yaşandığı en büyük gecekondu mahallesi olan Heliopolis’tedir.
Keskin nişancı Mike Stevens, başarısız bir suikast girişiminin ardından olay yerinden kaçarken kara mayınlarıyla kaplı bir bölgeye girer. Arkadaşı dikkatsizlik sonucu ölürken Mike da bir mayına bastığını fark eder. Ayağını kaldırması halinde havaya uçacaktır ve kendisine destek verebilecek birliğin gelmesine 52 saat vardır. Mike tüm yeteneklerini kullanmak, fiziksel ve zihinsel dayanıklılığını ortaya koyarak mutlaka ayakta kalmak zorundadır.
Bir virüs gibi yayılan bu kötülükten ancak onu zihinlerinden silerlerse kurtulacaklardır. Fakat bu pek de kolay olmayacaktır. Gördükleri halüsinasyonlarla birbirlerine zarar verecek noktaya gelen yakın arkadaşlar, Bye Bye Man’den kurtulmak için onun geçmişini araştırmaya ve bu lanete ait her anıyı ortadan kaldırmaya çalışırlar. Bye Bye Man gücünü insanların saplantıya olan eğiliminden alır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Çekimleri sırasında sette Alex Baldwin'in silahından çıkan kurşunla görüntü yönetmeni Halyna Hutchins’in öldüğü Rusk filminden ilk fragman yayınlandı. Alec Baldwin’in başrolünde yer aldığı western filmi, 2 Mayıs’ta ABD sinemalarında ve dijital platformlarda yayınlanacak.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Antonio Banderas, ünlü mutfak şefi Anthony Bourdain'in biyografik filminde rol almaya hazırlanıyor. Yedi yıl önce hayatını kaybeden Amerikalı şefin gençliğini Dominic Sessa'nın canlandıracağı filmde Banderas'ın rolü henüz duyurulmadı. Matt Johnson yöneteceği, Tony adlı filmin çekimlerine Mayıs ayının sonunda başlanacak.
Dünyaları çürümekteyken bir 'Başbüyücü', karanlık bir tarafı olan zor durumdaki prense kötülüğün kaynağını bulma ve sevdikleri kadınları kurtarma yolculuğunda rehberlik eder.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: