Bir grup Alman işçi, Bulgaristan kırsalında ıssız bir yerde, zorlu bir şantiyeye çalışmaya gider. Yabancı topraklar, macera arzularını körükler ama bir yandan da kültürel farklılıklar ve dil engelinden kaynaklanan önyargıları ve güvensizlikleriyle yüzleşmelerini beraberinde getirir. Bir grup işçi köylülerin sevgisini kazanmak ve kabullenilmek isterken, bir grup buna karşı çıkar. Hem işçiler hem de işçilerle köylüler arasında gittikçe tırmanan bir gerilim doğar...
Lori ve kocası Christopher şehir hayatındaki stresten uzakta doğanın tadını çıkarmak istemektedirler. Pasifik Kuzey Ormanlarında, şehrin dışında bir kampa gitmeye karar verirler. Sakin bir hafta sonu planlayan çiftin başlarına sosyopat bir ailenin musallat olması ile ormanda yaşam mücadelesi vermeye başlarlar.
Moll, küçük bir adada, yerleşik hayatı olan genç bir kadındır. Bir gün dışarıdan gelen bir yabancıya aşık olur. Bu adam Moll´un hayatında, baskıcı ailesinden uzaklaşma için güç ve dayanak noktası gibi olur fakat zamanla bu yabancının bir seri katil olduğu iddiası ortalığı karıştırır.
Suriye´deki savaşta küçük kız kardeşi dışında tüm ailesini kaybeden Lena, komşusu Meryem ile birlikte Türkiye üzerinden Avrupa´ya doğru gelişen bir yolculuğa başlarlar. Lena´nın asıl istediği evine dönmektir, zorluklarla geldikleri İstanbul´da devamlı ortaya çıkan problemlerle boğuşarak ayakta kalmaya çalışırken kendi hikayelerinin kahramanları olurlar.
Eski bir Ordu Korucusu ve Özel Kuvvetler askerini Meksika´daki ücretli bir görevde, bir Predator olduğunu öğrendiği gizemli bir uzaylı ile karşılaşır. Yaratıkların teknolojisinin bir kısmını ABD´ye geri gönderir; orada, oğlu Rory onları kontrol etmek için kullanılan dili çözer. Bu da onu, Predatorlardan gelen ciddi bir tehdide maruz bırakır. Hükümetin, gördüğü şeyi ortaya çıkarmasını engellemenin bir yolu olarak psikiyatrik değerlendirme için sınırlanmış olan Quinn, Deliler adı verilen bir grup eski askerle oğlunu kurtarmak için kaçar ve daha büyük bir komployu keşfeder.
Ünlü mafya babası Seyfi´nin rakipleri, oğlu olmayan Seyfi´nin ölüp geride bırakacağı imparatorluğu bölüşmeyi dört gözle beklerlerken, Seyfi´nin hiç tanımadığı bir oğlu olduğu ortaya çıkar. Ne var ki bu oğul, hiç Seyfi´nin umduğu gibi yerini gönül rahatlığıyla bırakabileceği niteliklere sahip değildir. Yine de yavaş yavaş mafya olmanın gerekliliklerini öğrenmeye başlar.
Bülent, zengin bir ailenin inşaat şirketinden sorumlu beceriksiz oğludur. Ailenin bugün eriştiği zenginliğin tamamı baba Celal´in eseridir. Bülent, Celal´in hayattaki tek başarısızlığıdır. Üstelik bu başarısızlık oğlanın yüzüne vurulmasın diye her ay dünyanın parasını harcamaktadır. Celal için bu gidişata dur deme zamanı gelmiştir. Babası Celal kendisi gibi sıfırdan hayata başlaması için Bülent´e bir ay müddet verir: Ya adam olacaktır, ya da mirastan men edilecektir!
Ayda ailesinin son ferdi olan Sema, babasının ölümü ile yapayalnız kalır. Babasının cenazesi ile İstanbul´a dönen genç kadın merasimden sonra aile konağına yerleşir. Sema´nın hayatı babaannesinin bıraktığı şifreli bir belgeyi teslim almasından sonra bambaşka bir hal alır. Kendisini bilinmeyen bir dünyanın içerisinde bulan Sema, bir başına zorlu bir mücadeleye girer. Sema binlerce yıldır gizlenen "Eskilerin Emaneti"nin sırrını çözebilecek midir?
Stephanie, hayatını Youtube´ta paylaştığı videolardan kazanan vlogger bir annedir. Bir gün, en yakın arkadaşı Emily aniden ortadan kaybolur. Stephanie tüm enerjisini Emily´ye ne olduğunu öğrenmeye harcarken, Emily´in kocası Sean da şaşırtmacalar, ihanetler, sırlar ve bu sırların açığa çıkmasıyla, aşk, sadakat, cinayet ve intikamla dolu bu hikayede ona yardım edecektir.
Dünyanın bambaşka bir hal aldığı filmde Paul, terk edilmiş güvenli bir evde eşi ve oğluyla kendine düzen kurmuş bir aile babasıdır. Tüm dünyaya dehşet saçan alışılmadık bir tehditten korunmak için büyük bir emek harcayan babanın kararlılığı, genç ve umutsuz bir gencin eve sığınmak istemesiyle sarsılacaktır...
Anna Seghers´in 1942 tarihli romanından uyarlanan filmde Nazi işgalinden kaçan Georg adında bir adam, elinde evrakları bulunan, ölmüş bir yazarın kimliğini üstlenir. Georg Marsilya´dan gemiye binebilmek için beklerken kendi gibi birçok mülteciyle tanışır; ama gizemli Marie ile tanışınca planları değişir. Christian Petzold, tarihten ödünç aldığı bir hikâyeyi günümüz Marsilya´sında çekerek hem 75 yılda çok az şeyin değiştiğini vurguluyor hem de göçmenlik ve arada kalmışlığa dair sinemasal bir tartışma alanı açıyor.
Yüksek hedef ve ideallere sahip olan Michael, merhum babasının izinden giderek, 24 yaşında Birleşmiş Milletler temsilcisi olarak çalışmaya başlamıştır. Hayatı boyunca hep bir diplomat olmak istemiş olan Michael’ın hayali, dünyayı daha güzel bir yer haline getirmek ve ülkeler arasındaki barışı güçlendirmektir. Michael’ın yeni görevi, Birleşmiş Milletler‘in, Yemek İçin Yağ adlı programına bağış toplamaktır.
Avrupa´da 20.000 yıl öncesi. Kabilesinin önde gelenleriyle ilk avına çıkan genç bir adam yaralanır ve ölüme terk edilir. Kendine geldiğinde yalnızdır ve vücudunda kırıklar vardır. Acımasız vahşi doğada hayatta kalmayı öğrenmek zorundadır. Sürüsünden ayrı düşmüş bir kurt ile birbirlerine güvenmeyi öğrenmelidirler. Sayısız tehlike atlatarak, kış gelmeden evin yolunu bulabilmek için adam ve kurt alışılmadık bir dostluk kurarlar.
Tatlı, meraklı ve maceracı Arı Maya, Buzztropolis Kraliçesi´ne herkesin içinde itiraz edip utandırınca, kovanını kurtarmak için uyumsuz böceklerden oluşan bir takımla Bal Oyunları´na katılmak zorunda kalır. Yarışı kaybederse, kovanın bütün kış için hazırladığı tüm balı Kraliçe´ye vermek zorundadırlar. En iyi dostu tembel ve çekingen Willy, şapşal karıncalar Arnie ile Barney ve bilge çekirge Flip´in desteğiyle bakalım Arı Maya, bu uyumsuz takımı toparlayıp, rekabetçi Violet ve arkadaşlarına karşı yarışı kazanıp, kovanını balı vermekten kurtarabilecek midir?
Aşkın, uzun süredir çalıştığı sinema sektöründe hayallerini bulamamış, babasının ölümüyle memleketine geri dönmüştür. Kendisini, yıllar önce reddettiği hayatın tam ortasında bulmuştur. Her şey sabitlenmiş gibidir. Bir babanın gidişi midir yıkım? Hayalleri kaybolan bir nesil, değiştirmek istedikleri bir dünyada neden kendine bir yer arar Alışılmış düzeni bozmamak için oynanan oyunlar, tekrarlanıp gider. Aşkın; giderek daralan çemberin içinde, ailesi, dostu Ali ve onu değiştirmeyi kendisine görev edinmiş Oya arasında yeni bir hayat kurabilecek mi?
Kısa yoldan parayı bulup, zengin olup, hayatını kurtarmak isteyen Hakan´ın, bu isteği için her yolu mubah kılmıştır, engel tanımaz bir hırsa bürünmüştür tüm benliği. Bu hırsı farkında olmadan en sevdiği arkadaşlarına da bulaştırır. İstemeden yaptığı bir hata Hakan ve arkadaşlarının kaderini büyük bir bilinmeze doğru sürükler. Bilmedikleri bir sona doğru yola çıkan gençlerin, aradıkları define ve Boyabat kalesine varan yolculuğu, kendi içlerinde kişilik bölünmesine kadar gider. İnançsızlığın gücü, Hakan´ın bilinmeyen bir dünyanın gerçeğini görmesi ve dehşetin kapılarını açmasıyla başlar. Namlunun ucuyla buluşan ihanetin karşılığında verilen bir söz... Girdikleri bu karanlık yolculuk inançsızlıklarının bir ışığı ve ölüm gerçeği ile yüzleşmeleri olacaktır.
Keloğlan ve arkadaşları 40 yıl aradan sonra, güzeller güzeli Cankız´ın yardım çağrısı üzerine harekete geçer ve hayvanların soyunu tüketmeye çalışan zalimlere karşı mücadele ettikleri bir maceraya atılırlar. Masallarda, karşılaştığı her olumsuz durumdan mizahi yönü, zekâsı ve hazırcevaplığı ile zarar görmeden kurtulan "Keloğlan", bakalım bu kez, zalimlere karşı verdiği savaşı yenebilecek ve muradına erebilecek mi?
Şafaktan Önce, Tayland´ın en ünlü hapishanelerinden birinde 3 yıl hapis yatmış genç İngiliz boksör Billy Moore´un, gözlerinize inanamayacağınız anılarından uyarlanan gerçek bir hikaye. Bir anda kendisini uyuşturucunun ve hapishane içi çete savaşlarının içinde bulan Moore, hapishane yönetimi Muay Thai boks turnuvalarına katılabileceğini söylediğinde, bunun kurtulmak için tek şansı olabileceğini düşünür. Billy, özgürlüğünü kazanmak için bir dövüşten başka bir dövüşe savrulduğu, aksiyon ve yumruklarla dolu, sonunda da özgürlüğünden başka kaybedecek bir şeyi olmadığı bir maceraya sürüklenir.
Little Italy’da aileden kalma gizli tarifleriyle restoran işleten iki yakın arkadaş Sal ve Vince’in arası bilinmeyen bir nedenden dolayı yıllar önce bozulmuştur. Onlar artık birbirine düşman iki ailedir. Sal’in Londra’da şef olan kızı Nikki’nin yıllar sonra Küçük İtalya’ya dönüp Vince’in oğlu Leo’ya aşık olması ortalığın yeniden karışmasına neden olacaktır. Küçük Italya bu iki aile için artık gerçekten çok çok küçük bir ülke haline gelmiştir.
Orta yaşlı, boşanmış bir üniversite profesörü ve sevecen bir kadın olan Nathalie, ona yakın olan herkesi önüne geçilmez bir şekilde kıskanmaya başlar. En iyi arkadaşı, yeni meslektaşı, eski kocası... Herkes kendini tuhaf davranışlar içerisinde bulur. 18 yaşındaki güzel kızı Mathilde´i bile! Alaycı doğası ve çatışan duygularıyla Nathalie, bu beklenmedik orta yaş krizi boyunca komik, dokunaklı ve patavatsız bir şekilde davranır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Çekimleri sırasında sette Alex Baldwin'in silahından çıkan kurşunla görüntü yönetmeni Halyna Hutchins’in öldüğü Rusk filminden ilk fragman yayınlandı. Alec Baldwin’in başrolünde yer aldığı western filmi, 2 Mayıs’ta ABD sinemalarında ve dijital platformlarda yayınlanacak.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Antonio Banderas, ünlü mutfak şefi Anthony Bourdain'in biyografik filminde rol almaya hazırlanıyor. Yedi yıl önce hayatını kaybeden Amerikalı şefin gençliğini Dominic Sessa'nın canlandıracağı filmde Banderas'ın rolü henüz duyurulmadı. Matt Johnson yöneteceği, Tony adlı filmin çekimlerine Mayıs ayının sonunda başlanacak.
Dünyaları çürümekteyken bir 'Başbüyücü', karanlık bir tarafı olan zor durumdaki prense kötülüğün kaynağını bulma ve sevdikleri kadınları kurtarma yolculuğunda rehberlik eder.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: