Bölgelerini dünyadışı bir güç tarafından işgal edilişini ardından geçen 10 yılından sonra gezegenlerini geri almak için mücadele veren cesur insanları konu alıyor. Muhalifler ve işbirlikçiler arasındaki derin çizgide, Chicago parçalanıyor. Geriye yalnızca korku ve gerilim dolu bir mücadele kalıyor.
Mimar, mühendis ve tekniker olan Murat, Orhan ve Aslı, reddedemeyecekleri bir bedelle, şehre uzak bir köyde restorasyon işi alırlar. Keşif için gittikleri dağ köyündeki eski evde, yıllar önce doğa üstü olayların yaşandığından ve kendilerini nasıl bir tehlikenin beklediğinden habersizdirler. Gecenin ilerleyen saatlerinde ortaya çıkan doğa üstü varlık, onlara en büyük korku ve kabusu yaşatacaktır.
Osman, ana dili Kürtçeyi konuşamayıp anlayan, ikinci dili Türkçeyi de anlayamayıp konuşan birisidir. Bu özelliğinden dolayı zaman içinde iki işi aynı anda yapamaz hâle gelir. Çalışırken müşterilere cevap veremediği gibi arkadaşlarıyla kahve içerken sohbete katılmayı da beceremez. Evlenmek istemesine rağmen bu sorunundan dolayı görüştüğü kadınlarla kalıcı bir ilişki kuramaz. Osman’ın hayatı, bir müşterisinin onu bu takıntıdan kurtarabileceğini söylemesiyle değişmeye başlar.
Halla, sessiz sakin bağımsız bir kadın ile tutkulu bir çevre aktivisti arasında gidip gelen çifte bir yaşam sürmektedir. İçindeki tutkulu, gözü kara kadını dinler ve bir gün gizlice yerel alüminyum endüstrisine savaş açmaya karar verir. Halla’ın eylemleri ses getirmeye başladıkça ise işler onun için çıkmaza girer. En etkili operasyonuna başlamaya hazırlanırken aldığı bir mektupla her şey tersine döner; çocuk evlat edinmek için yaptığı başvuru kabul edilmiştir. Halla, çevre için oynadığı kurtarıcı rolünü anne olmak için terk etmeye hazırlanırken bir yandan da alüminyum endüstrisini derinden yaralayacak son bir saldırı planlamaktadır.
Antalya’nın sayılı zenginlerinden olan Süleyman, çocuklarına oldukça düşkün bir adamdır. Oğlu Tarık’ın kız arkadaşının trajik ölümünün ardından yaşadığı psikolojik travmayla hayatları alt üst olur. Tarık´ın çok zengin bir işadamı olan babası Süleyman, ailesinden habersiz düzenlediği, içinde kızının aşık olduğu adamın da yer aldığı, "Doğruluk mu cesaret mi?" temalı, 100 milyon dolar ödüllü, ucunda ölümün olduğu bir yarışma düzenler. Bu yarışmada dürüst olmaktan başka çıkış yolu yoktur. Babasının düzenlediği yarışmayı öğrenen Aslı, gerçekleri ortaya çıkaracak ve babasıyla yüzleşecektir.
İnanılmaz iyi niyetli ancak biraz da saf olan Lazzaro için genç ve şımarık Tancredi’nin arkadaşlığı her şeyden değerlidir. Biraz da bu yüzden ilk başta oyun gibi gözüken bu ‘adam kaçırma’yı kabul eder. Ancak Tancredi oldukça ciddidir ve birazcık daha ilgi için Lazzaro’yu ve dışa kapalı adeta zamanın durmuş gibi gözüktüğü bu garip köyü ateşe atmaktan çekinmez. Polisler işin içine girince Lazzaro kaçmak zorunda kalır. Tancredi ve diğer köylüler ise boşaltılan köyden şehre akın ederler. Yıllar geçmesine rağmen Lazzaro ilk günkü temizliğini korumaktadır ancak Tancredi’yi aramak için gittiği bu ‘şehir’, onun köyünden çok farklıdır ve O, bu kirli şehir için çok temiz kalır.
Çılgın bir ekibin, sistemin hatalarını kullanarak hedefine ulaşması çok güç olabilir Ancak bu zorluk aşılamaz mı, ne kadar zor olabilir? Şimdiye kadar hiç düşünülmemiş, kusursuz bir banka soygunu planı yapılır ve hepsi gözü kara, kendi çalışma sahasında yetenekli, birbirinden çılgın bir ekip toplanır ve biraraya gelir. Amaç kusursuz bir soygundur.
Sihirli Ayna’yı kullanarak insanları kandıran Kral Harald’ın planını öğrenen Gerda, Engel olmak için elinden geleni yapacaktır ancak Aynalar Diyarı’na sadece sihir yeteneği olanlar gidebilmektedir. Ailesinde sihir yeteneği olmayan tek kişi Gerda’dır ve bu yüzden kendini işe yaramaz biri olarak görmektedir. Ailesini Aynalar Diyarı’ndan kurtarması için Gerda’ya Karlar Kraliçe’sinin hayali yardım eder.
2017 yılında gösterime giren Happy Death Day´in devam filmi Happy Death Day 2U, ilk filmde öldürüldüğü günü döngü olarak sürekli yeniden yaşayan Tree Gelbman´ın, tekrar tekrar ölmenin gelecekte vuku bulması muhtemel tehlikelerden kaçınmaktan daha kolay olduğunu keşfetmesini anlatıyor.
Erkek arkadaşı Emre’nin önerisiyle Narin adlı psikolojik sorunları olan bir öğrencinin yanına taşınan Gaye klinik psikoloji alanında yüksek öğrenim görmektedir. Gaye, okulunun bitirme tezi için konu olarak Narin’i seçer ve onunla yaptığı seansları kardeşi Barış’ın yolladığı kamera ile çekmeye başlar. Kameradaki kayıtlara bakıldığında, Gaye sadece 13 gece çekim yapabilmiş, o günden bu yana kendisinden haber alınamamıştır.
Cenk, takıntılı ve evhamlı bir kişiliğe sahiptir. Sıkıntılı yaşantısından bunalan Cenk köklü bir değişiklik yapmak ister. İlk yapmak istediği ise evli olduğu Melda’dan ayrılmaktır. Aldığı kararı eşiyle paylaşmak istediği gün ise büyük bir sürprizle karşılaşır. Melda, tüm aileyi akşam yemeğinde bir araya getirmiştir ve herkese artık çocuk sahibi olmak istediklerini açıklar. Bu beklenmeyen karar ile ne yapacağını şaşıran Cenk en yakın arkadaşı Samet’in yardımına başvurur. İşin içinden çıkamayan Samet’in, Cenk’i cast ajansı sahibi arkadaşına yönlendirmesiyle işler daha da karışacaktır.
Abisinden nefret eden kız kardeş Shi Miao, bir gün dilek dileyerek abisinin hayatından çıkmasını ister ve dileği gerçekleşir. Bunun üzerine macera ve komedi dolu olayların yaşandığı filmde hiç beklenmedik olaylar gelişir.
Alita, kim olduğunu veya nereden geldiğini bilmediği bir halde tanımadığı bir gelecekte uyanır. Şefkatli bir doktor olan Ido onu yanına alır ve cyborg görüntüsünün altında olağanüstü bir geçmişe sahip genç bir kadının kalbi ve ruhu olduğunu fark eder. Alita yeni hayatına alışmaya çalışırken, Doktor Ido da onu gizemli geçmişinden korumaya çalışır. Yeni arkadaşı Hugo ise Alita’nın anılarını tetiklemesine yardımcı olmak ister. Bu sırada şehri yöneten tehlikeli ve yozlaşmış güçler Alita’nın peşine düşer. Eşi benzeri görülmemiş dövüş yeteneklerine sahip olduğunu fark eden Alita, geçmişine dair bir ipucu elde edecektir. Tehlikeli insanlarla karşı karşıya olan Alita; arkadaşlarının, ailesinin ve dünyasının kurtarılmasında kilit rol oynayacaktır.
Genç bir kadın olan Daniela, sanat ile ilgilenmektedir. Kendisine ait bir dünya kuran Daniela’nın yaşamı, avukattan aldığı bir haberle farklı bir hal alır. Daniela’ya, teyzesi Sofia’dan yüklü miktarda para ve bir ev kalmıştır. Kendisine kalan miras ile ne yapacağına karar veremeyen Daniela, şehir dışına çıkmanın kendisine iyi geleceğini düşünerek, eve gitmeye karar verir. Vakit kaybetmeden yola koyulan genç kadın, yeni bir yer görecek ve yeni insanlarla tanışacak olmasından dolayı oldukça heyecanlıdır. Ancak onu bekleyen şeyler, düşündüklerinin çok ötesindedir. Teyzesinin evine yerleştikten kısa bir süre sonra, tuhaf olaylarla karşı karşıya kalan Daniela, evde genç bir kıza ait olan bir günlük bulur. Genç kadın, günlüğü okumaya başlayarak, geçmişin kapılarının aralar ve geçmişin korkunç gerçekleri ile yüzleşmek zorunda kalır.
1970’li yıllarda bir aile kurma umuduyla köklü bir ailenin kızıyla evlenmek isteyen Rapayet, başlık parası için en yakın arkadaşı Moises’le birlikte illegal ticarete atılır. İşler düşündüklerinden de kârlı gider; Rapayet de Moises de artık hayal edemeyecekleri kadar zengindir. Ancak parayla gelen hırs ve açgözlülük, sıkı sıkıya bağlı oldukları geleneklerinin ve aile bağlarının zedelenmesine neden olur. Rapayet ailesini korumak için her türlü fedakarlığı yapsa da kapıda bekleyen büyük savaşa engel olamaz.
Köpeğini dışarı çıkarmak ile evde kalmak arasında bir tercih yapması gereken Umut, aşk ve hayatın sonsuz seçenekleri arasına hangisinin doğru olduğunu bilmeden adım atacak. Biri karşısına hayatının aşkını çıkarırken, diğeri ise onu fırtınalı günlere savuracak.
Serinin ikinci filminde cezaevine düşen Altan ve Gürkan´ın peşine bu kez mafya takılırken ikili kendilerini bir anda İstanbul´un en büyük tarihi eser kaçakçısı Bilal Özkök´ün evindeki yılbaşı partisinde bulur ve olaylar gelişir.
18. yüzyılın başlarında İngiltere, Fransa ile savaş halindedir ancak bu savaş, Kraliçe Anne´nin tahtta olduğu sarayı ve lüks yaşam tarzını pek de etkilemez. Kraliçenin yakın arkadaşı Lady Sarah, bu dönemde bir yandan sağlığı narin olan kraliçe ve onun değişken ruh haliyle ilgilenirken diğer yandan kraliçe yerine ülkeyi yönetir. Saraya yeni gelen Abigail´in, Lady Sarah´nın yamacında yükselerek kraliçesinin gözdesi olmak ortaya koyduğu meydan okumayı konu ediniyor.
1850´lerin Oregon´unda geçen The Sisters Brothers, iki farklı doğaya sahip yörenin şöhretli tetikçileri Eli ve Charlie Sisters kardeşlerin Commodore´dan aldıkları emir doğrultusunda Hermann Kermit´in peşine düşerek onu öldürmeye çalışmalarını konu ediniyor.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Çekimleri sırasında sette Alex Baldwin'in silahından çıkan kurşunla görüntü yönetmeni Halyna Hutchins’in öldüğü Rusk filminden ilk fragman yayınlandı. Alec Baldwin’in başrolünde yer aldığı western filmi, 2 Mayıs’ta ABD sinemalarında ve dijital platformlarda yayınlanacak.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Antonio Banderas, ünlü mutfak şefi Anthony Bourdain'in biyografik filminde rol almaya hazırlanıyor. Yedi yıl önce hayatını kaybeden Amerikalı şefin gençliğini Dominic Sessa'nın canlandıracağı filmde Banderas'ın rolü henüz duyurulmadı. Matt Johnson yöneteceği, Tony adlı filmin çekimlerine Mayıs ayının sonunda başlanacak.
Çad, 2006, on altı yaşındaki Atim'in babası, o henüz doğmadan öldürülmüştür. Atim'in büyükbabası Gumar Abatcha, yıllar süren iç savaşın sona ermesinin ardından hükümetin af çıkardığını duyunca büyük bir öfkeye kapılır. Oğlunun katilinin dışarıya çıkmasını kabullenemeyen Abatcha, Atim'e babasının katilini takip edip onu öldürmesini emreder. Büyükbabasının emrine uyan Atim, kendisini yetim koyan Nassara'yı takip etmeye başlar. Atim'in Nassara'yı bulması tahmin ettiğinden de kolay olur.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: