Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

26 KASIM 2010

02 Nisan 2011 Cumartesi 22:42
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Vizyondaki film sayısı altı. İzleme fırsatı bulamadığım ´´İki Tutam Saç: Dersim´in Kayıp Kızları´´adlı belgesel ve adlarına basın gösterimi düzenlenmeyen iki yapım, Türkiye´nin ilk dans filmi olarak sunulan ´´Uçan Melekler´´ ile ´´Twilight / Alacakaranlık´´ serisini tiye alan komedi ´´Biri Beni Isırdı / Vampires Suck´´ dışındaki filmler notlarımız arasında. Herkese iyi seyirler!

GİT BAŞIMDAN!
´´The Hangover / Felekten Bir Gece´´ ile ´ben asla gülmem´ diyenleri bile güldüren Todd Philips, yeni filminde yine yollarda geçen mizah dolu bir öykü anlatıyor. Sempatik yol komedisi, iki başrol oyuncusundan alıyor itici gücünü. Usta aktör Robert Downey Jr. ve ´´The Hangover´´ ile geç gelen bir üne kavuşan Zach Galifianakis. Birbirinden tamamen farklı iki karakter ve kat edilmesi gereken uzun bir yol… Senaryosu, ´´The Hangover´´ örüntüsünden uzak olsa da, duygusal, ince detaylar öyküye zenginlik katıyor. Downey ve Galifianakis´in doğaçlama içeren etkili oyunculukları, perdedeki iki ana karakteri benimseyip, ısınmamamızı kolaylaştırıyor. Bizi biz yapan farklılıklar, hoşgörü, sevgi, içimizdeki doymak bilmez ´ben´, sadakat ve en önemlisi dostluk... ´Geride arkadaşını bırakmayacaksın´ diyen yol komedisi, ´ben´den değil, ´biz´den aldığı güçle öyküsünü anlatırken, son tahlilde birlikte olmanın değil hep birlikte kalmanın önemini vurgulamaktan geri durmuyor. Michelle Monaghan, Jamie Foxx, Juliette Lewis gibi yıldızların konuk oyuncu olarak renk kattıkları komedi, kendini kolaylıkla izlettiriyor anlayacağınız. Bir de şu nokta tabii; ´uzağa değil, öteye gittiği için yalnız olanların dudaklarına´ umut dolu bir gülümseme de konduruyor yönetmen.

YİNE Mİ SEN?
Orta sınıf Amerikalıların da başka dertleri var; bu filmleri kimler için çekiyorlar sorusunu, ´upuzun hissedilen süresi boyunca´ zihinde dolaştıran komedi, Jamie Lee Curtis ile Sigourney Weaver´ı bir araya getirmenin dışında hiçbir şey yapmamış. Antipatik aktris Kristen Bell´in, güzel ve çekici Odette Yustman´a karşı sürdürdüğü soğuk savaşta, son derece vahşi değer yargıları resmigeçit yapıyor sanki. Eften püften dertlerle, dostluk, arkadaşlık ve varoluş problemlerini eşeleyen öykü, bomboş karakterleriyle zihinde yer etmiyor. İki ünlü aktrisin ve onlara dair eski güzel anların hatırına…

JOENJOY
İzleyiciyle ilk kez, 12 - 22 Nisan 2007 tarihleri arasında düzenlenen 18. Ankara Uluslararası Film Festivali´nde buluşmuştu Nur Akalın´ın filmi. Festivalin, Ulusal Uzun Film Yarışması´nda yer alan yapım, pek çok kısa filmi olan Akalın´ın ilk uzun metrajıydı. 2007 tarihli yapımda karşımıza çıkan; İstanbul´un zorlu hayat mücadelesinde tutunmaya çalışan yabancı uyruklu insanların, ülkede karşılaştıkları sorunlar ve fonda yer alan sevgi dolu bir aşk hikâyesi. Bir Türk kadın ile Afrikalı bir erkeğin birbirlerinin içinde bulunduğu koşulları tam kavrayamadan yaşamaya çalıştıkları ama bu zorlu koşulların birbirlerini anlamalarını kolaylaştırdığı gerçek bir aşk… Sevginin gücünün dünyanın neresinde, hangi koşulda olursa olsun, iki aşığın karşılarına çıkan bütün sorunlar karşısında dik durmalarına ve beraberlik hissinin bütün problemlere bir çözüm yolu bulmasına olanak verdiğini söyleyen film, etnik bir Afrika müziği eşliğinde anlatıyor öyküsünü. Meşakkatli, fakat emek yüklü romantik bir aşk perdedeki. Alışık olunan anlatım ve atmosferden oldukça farklı bir yapıma imza atmış Akalın. Yönetmenin tavizsiz, özgür anlatımı, filmi oldukça kişisel kılıyor. Sürüden ayrılan bir deneme. Bütün bu ayrıksı özelliklerine rağmen, perdedekini başarılı bulduğumu söyleyemeyeceğim.

MURAT ERŞAHİN

 



Diğer Yazılar