Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

24 EYLÜL 2010

02 Nisan 2011 Cumartesi 22:18
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Bu hafta dört yeni film var vizyonda. Yerli korku denemesi ´´Üç Harfliler: Marid´´ ile genç kızların sevgilisi Zac Efron´u başrole taşıyan ´´Kardeşimden Sonra´´ izleyemediğim iki film. Bunda kuşkusuz, hafta başında 17. Adana Altın Koza Film Festivali´ne doğru yola çıkışımızın rolü büyük. Fakat haftanın merakla beklenen iki önemli filmi izlendi ve notlarımız arasında. Herkese iyi seyirler!

ANNEMİ ÖLDÜRDÜM
Katıldığı festivallerde yirmiden fazla ödül kazanan Kanada filmini yazıp yöneten ve başrolü üstlenen Xavier Dolan, sadece 21 yaşında. İzlediğiniz filmin yirmi yaşında bir gencin zihninden çıktığına inanamıyorsunuz. Özellikle Fransız Yeni Dalgası´ndan etkiler taşıyan yapım, ilk sinema filmini çeken değil; aksine oldukça olgun bir yönetmenin eseri gibi duruyor perdede. 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali´nde de büyük ilgi gören ve ´Altın Lale´ için yarışan yaralayıcı dram, annesiyle fırtınalı bir sevgi-nefret ilişkisi yaşayan lise öğrencisi Hubert´in öyküsü. Belki de hepimizin… Ergenliğin tekinsiz gizeminde yol alan, oldukça açık sözlü ve dürüst bir öykü Dolan´ınki… Sevgi manevraları, suçluluk, aşk, nefret, şefkat, isyan, sıcaklık, cinsellik, dostluk, yüzeysel ayrıntılar, sanat, marjinal oluşlar, öç, yalnızlık ve insan ruhunun kırılgan coğrafyasında bir yürek restorasyonu… Tecrübeli aktris Anne Dorval ve oğlu rolünü üstlenen Xavier Dolan´ın uyumlu kimyaları, gerçek bir ana-oğul öyküsü yaşatıyor izleyene. Binlerce kez pişmanlıkla örülmüş nefret sözlerinin sarmalandığı katıksız bir sevginin yarı karanlık, samimi ve çıkarsız fotoğrafı duruyor perdede.

BORSA: PARA ASLA UYUMAZ
80´lerin önemli filmlerinden ´´Wall Street´´ bir tür ´devam´ filmi sayabileceğimiz yeni yüzüyle beyazperdede. Oliver Stone imzalı 1987 tarihli yapım, başrol oyuncusu Michael Douglas´a, acımasız borsacı ´Gordon Gekko´ karakteriyle ´En İyi Erkek Oyuncu´ dalında Oscar ve Altın Küre kazandırmıştı. 80´lerin Yuppie kültürünü, vahşi kapitalizmin cilalanan sağ politikalar altında insanı nasıl önemsiz kıldığını etkileyici biçimde anlatıyordu Stone. Ekim 1987´de patlayan ve ´kara pazartesi´ olarak anılan ekonomik krizden hemen sonra vizyona girmesi, filmi bir fenomen haline getirmişti. Gekko´nun eli kanlı bir canavar olan sistemle tanıştırdığı çaylak ´Bud Fox´ rolünde ise Charlie Sheen vardı. 2009´da dünyayı kasıp kavuran ekonomik krizin ardından, olası büyük bir global krizden konuşulduğu sırada vizyona giriyor yeni film. İlk filmden yirmi sene sonrasındayız bu kez. Gordon Gekko, uzun süredir kaldığı hapishaneden çıkmış. ´Efsane geri döndü´ modunda ince planlarını gün ışığına çıkartma gayretindeyken, aralarına mesafe girmiş kızının en az kendisi kadar hırslı bir borsacı olan nişanlısı Jacob ile tanışıyor. Jacob, ´paranın asla uyumadığı´ gerçeğini duyuyor Gekko´dan. Her ikisi içinde zor günler ve yeni planlar demek anlamına geliyor bu karşılaşma… Michael Douglas´ın karşısındaki yeni çaylak bu kez, Hollywood´un referansı güçlü isimlerinden Shia LaBeouf. ´´Aşk Dersi / An Aducation´´ ile Oscar adayı olan Carey Mulligan, Gekko´nun kızı rolünde. Yaşlanmayan kurt aktör Eli Wallach, Susan Sarandon, Frank Langella ve Josh Brolin, yeni ´´Borsa´´nın ünlü isimleri. İlk film kadar güçlü değil yeni yapım. Oliver Stone, günümüzün acımasız şartlarına biraz yüzeysel bakmış gibi. Gerçek tablo, izlenenden daha sert ve daha acımasız oysaki. Siyaset ve ekonominin at başı bir zulüm makinesi görevi görerek, küçük insanı, hatta ülkeleri yok ettiği günümüzde, Gordon Gekko karakteri bile oldukça, hatta tamamen ´naif´ kalmış. Yine de tespitleri, değinileri, oyuncu kadrosunun nüanslı performansı, yerinde müzik seçimi ve eğlenceli göndermeleriyle keyifli bir izlence vaat ediyor yeni ´´Borsa´´. Bir sonraki sabah ´nasıl ve neye uyanılacağı meçhul bir dünyanın cani gerçekçiliği´ yanında, ´temiz´ kotarılmış bir peri masalı diyebiliriz kolaylıkla.

MURAT ERŞAHİN

 



Diğer Yazılar