Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

06 NİSAN 2012

05 Nisan 2012 Perşembe 21:03
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Bu hafta vizyon gören beş yeni yapımdan sadece ikisi notlarımız arasında. Ferzan Özpetek’in yeni filmi “Şahane Misafir” ve yerli dram “Mevsim Çiçek Açtı”… 1997 tarihli ve James Cameron imzalı romantizm bombası “Titanic” bu hafta üç boyutlu haliyle yeniden vizyon görmeye hazır. Yerli belgesel “Ülkücüler” ve popüler komedi serisinin şimdilik son halkası olan “Amerikan Pastası: Buluşma” haftanın diğer yenileri… Anlayışla karşılayacağınız üzere; ‘sinemadan çıkmış insan’ın 31. İstanbul Film Festivali macerası bütün hızıyla sürüyor. Ayrıca bu hafta, festivalde şimdiye dek izlediğim filmlere 10 üzerinden verdiğim notları paylaşmak istedim sizinle. (İlk beş gün içinde izlediğim filmleri içermektedir notlamada yer alanlar. Festivaldeki nihai hedef ise her yıl olduğu gibi bu sene de elli filme ulaşmak olacak) Herkese iyi seyirler! Neydi? : ‘… Çünkü sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu…’

ŞAHANE MİSAFİR
Dokuzuncu uzun metraj filmiyle karşımızda Ferzan Özpetek… Geçtiğimiz ay içinde İtalya’da vizyon gören ve İtalyan meslektaşlarımızdan olumlu eleştiriler alan film, yönetmenin ‘klasik’ formüllerine sahip yine: Sezen Aksu şarkıları ve sesi, leziz yemekler, kurulmuş sofralar, vurgulu cinsel kimlikler ve samimi olma gayreti içinde bir kendini keşif öyküsü. Kiralık bir eve taşınan, oyunculuk hayalleri ile yanıp tutuşan pastane çalışanı ve evin artık hayatta olmayan eski sahiplerinin, bir tiyatro kumpanyası oyuncularının hayaletleri. İtalyan ve Avrupa tarihine politik göndermeler de yapan Özpetek, hüzün ve mizahın at başı ilerlediği filmin oyuncu kadrosuna Cem Yılmaz’ı da dahil etmiş bu kez. Özpetek filmlerinden aşina ‘Serra Yılmaz’ efektini, bu sefer Cem Yılmaz üstleniyor. Başrolde ise; 2010’da Cannes’de “La Nostra Vita” ile en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanan Elio Germano’yu izleyeceğiz. Margherita Buy ise, “Cahil Periler / Le Fate Ignoranti” ve “Bir Ömür Yetmez / Saturno Contro”nun ardından üçüncü kez Ferzan Özpetek’le çalışmış. Sanat, siyaset, ideoloji, savaş, her türlü kimlik, tatlı tuzlu atıştırmalar, ufak ayrıntılar, yalnızlık ve hepsinin üzerine inşa edilen; sanata olan büyük tutku. İyi açılan ama ardından birçok tanıdık ve ezberlenmiş oluşa, adeta ‘tekrara’ dönüşen Özpetek filmi, yönetmenin kariyeri için bir mihenk taşı olmasa da; günümüzde İtalyan sinemasının belki de en yaratıcı isimleri arasında gösterilen sanatçının formüllerinden ve izleğinden ödün vermeyen kendine has sinemasını sevenler için hoş bir izlence.

MEVSİM ÇİÇEK AÇTI
Kadına yönelik şiddet ve gurbette yaşayan insanların mücadelesi. Farklı sebeplerle yolu gurbete düşmüş birçok portre. Küçük yaşta evlendirilip Almanya’ya gönderilen ve kocasından gördüğü şiddetin ardından kendini kızı ile birlikte sığınma evinde bulan genç kadının ve çevresindekilerin trajik öyküsünü, ilk yönetmenlik deneyimini yaşayan Ali Levent Üngör imzalamış. Almanya’daki gurbetçilerimizin gerçek hikâyelerine dayanan senaryo yine Üngör’ün kaleminden. Feriha Ecem Çalık, Onur Şan, Turgay Tanülkü ve Mehtap Bayrı’nın başlıca rolleri üstlendiği dramda, konuk oyuncu olarak Yavuz Bingöl de rol alıyor. Onur, kişilik, dürüstlük, mertlik, kavga, inanç, aile, dostluk, sevgi, aşk, şiddet, inanç, kader ve can acıtan gerçekler. Gayet samimi olma gayreti içinde, meselesine inanmış ama bunu sinema dili ile ifade etmekte oldukça zorlanan bir yapım var karşımızda. İyi niyetli film, maalesef herhangi bir sinema büyüsüne sahip değil. Bir TV dizisi, en iyi söyleyişle, bir TV filmi yapısı var perdeye yansıyan işte. Aklınızdakini, anlatmak istediğinizi, meselenizi yani; sadece film çekerek ifade ermek gerekmiyor. Böyle bir gerek yok. Yazabilirsiniz de… Yine de yapıma; değindiği önemli satırbaşları için bir tespit ve sosyal sorumluluk olarak yaklaşabiliriz öte yandan.

31. İSTANBUL FİLM FESTİVALİNDE İLK BEŞ GÜN İZLEDİĞİM FİLMLER VE NOTLARI:
(10 üzerinden buçuklu)

Erkek Kardeşler / Veljekset: 6,5

Akasyalar / Las Acacias: 7

Gizemli Kadın / La Femme Du Veme: 6,5

Aşkın Karanlık Yüzü / The Deep Blue Sea: 5,5

Marigold Oteli’nde Hayatımın Tatili / The Best Exotic Marigold Hotel: 4

Michael: 6

Kopma / Detachment: 8

Yarı Yolda / Halt Auf Freier Strecke: 5,5

Baskın / The Raid: 5

Beyninden Vurulmuş / Headshot: 4

Kafa Avcıları / Headhunters: 6

Büyük Derbi / Superclasico: 3,5

Alpler / Alpis: 5

Sade Bir Hayat / Tao Jie: 5,5




(İlk beş gün içinde izlediğim filmleri içermektedir notlamada yer alanlar. Festivaldeki nihai hedef ise her yıl olduğu gibi bu sene de elli filme ulaşmak olacak) Herkese iyi seyirler! Neydi? : ‘… Çünkü sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu…’

ŞAHANE MİSAFİR
Dokuzuncu uzun metraj filmiyle karşımızda Ferzan Özpetek… Geçtiğimiz ay içinde İtalya’da vizyon gören ve İtalyan meslektaşlarımızdan olumlu eleştiriler alan film, yönetmenin ‘klasik’ formüllerine sahip yine: Sezen Aksu şarkıları ve sesi, leziz yemekler, kurulmuş sofralar, vurgulu cinsel kimlikler ve samimi olma gayreti içinde bir kendini keşif öyküsü. Kiralık bir eve taşınan, oyunculuk hayalleri ile yanıp tutuşan pastane çalışanı ve evin artık hayatta olmayan eski sahiplerinin, bir tiyatro kumpanyası oyuncularının hayaletleri. İtalyan ve Avrupa tarihine politik göndermeler de yapan Özpetek, hüzün ve mizahın at başı ilerlediği filmin oyuncu kadrosuna Cem Yılmaz’ı da dahil etmiş bu kez. Özpetek filmlerinden aşina ‘Serra Yılmaz’ efektini, bu sefer Cem Yılmaz üstleniyor. Başrolde ise; 2010’da Cannes’de “La Nostra Vita” ile en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanan Elio Germano’yu izleyeceğiz. Margherita Buy ise, “Cahil Periler / Le Fate Ignoranti” ve “Bir Ömür Yetmez / Saturno Contro”nun ardından üçüncü kez Ferzan Özpetek’le çalışmış. Sanat, siyaset, ideoloji, savaş, her türlü kimlik, tatlı tuzlu atıştırmalar, ufak ayrıntılar, yalnızlık ve hepsinin üzerine inşa edilen; sanata olan büyük tutku. İyi açılan ama ardından birçok tanıdık ve ezberlenmiş oluşa, adeta ‘tekrara’ dönüşen Özpetek filmi, yönetmenin kariyeri için bir mihenk taşı olmasa da; günümüzde İtalyan sinemasının belki de en yaratıcı isimleri arasında gösterilen sanatçının formüllerinden ve izleğinden ödün vermeyen kendine has sinemasını sevenler için hoş bir izlence.

MEVSİM ÇİÇEK AÇTI
Kadına yönelik şiddet ve gurbette yaşayan insanların mücadelesi. Farklı sebeplerle yolu gurbete düşmüş birçok portre. Küçük yaşta evlendirilip Almanya’ya gönderilen ve kocasından gördüğü şiddetin ardından kendini kızı ile birlikte sığınma evinde bulan genç kadının ve çevresindekilerin trajik öyküsünü, ilk yönetmenlik deneyimini yaşayan Ali Levent Üngör imzalamış. Almanya’daki gurbetçilerimizin gerçek hikâyelerine dayanan senaryo yine Üngör’ün kaleminden. Feriha Ecem Çalık, Onur Şan, Turgay Tanülkü ve Mehtap Bayrı’nın başlıca rolleri üstlendiği dramda, konuk oyuncu olarak Yavuz Bingöl de rol alıyor. Onur, kişilik, dürüstlük, mertlik, kavga, inanç, aile, dostluk, sevgi, aşk, şiddet, inanç, kader ve can acıtan gerçekler. Gayet samimi olma gayreti içinde, meselesine inanmış ama bunu sinema dili ile ifade etmekte oldukça zorlanan bir yapım var karşımızda. İyi niyetli film, maalesef herhangi bir sinema büyüsüne sahip değil. Bir TV dizisi, en iyi söyleyişle, bir TV filmi yapısı var perdeye yansıyan işte. Aklınızdakini, anlatmak istediğinizi, meselenizi yani; sadece film çekerek ifade ermek gerekmiyor. Böyle bir gerek yok. Yazabilirsiniz de… Yine de yapıma; değindiği önemli satırbaşları için bir tespit ve sosyal sorumluluk olarak yaklaşabiliriz öte yandan.

31. İSTANBUL FİLM FESTİVALİNDE İLK BEŞ GÜN İZLEDİĞİM FİLMLER VE NOTLARI:
(10 üzerinden buçuklu)

Erkek Kardeşler / Veljekset: 6,5

Akasyalar / Las Acacias: 7

Gizemli Kadın / La Femme Du Veme: 6,5

Aşkın Karanlık Yüzü / The Deep Blue Sea: 5,5

Marigold Oteli’nde Hayatımın Tatili / The Best Exotic Marigold Hotel: 4

Michael: 6

Kopma / Detachment: 8

Yarı Yolda / Halt Auf Freier Strecke: 5,5

Baskın / The Raid: 5

Beyninden Vurulmuş / Headshot: 4

Kafa Avcıları / Headhunters: 6

Büyük Derbi / Superclasico: 3,5

Alpler / Alpis: 5

Sade Bir Hayat / Tao Jie: 5,5


MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar