HİLAL ÇETİNDER

ESKİ FOTOĞRAFLARA BAKMAK GİBİ

02 Temmuz 2020 Perşembe 18:40
HİLAL ÇETİNDER

İngiltere, 1960’lar… Toplumsal değişimin başladığı, cinsel özgürlüklerin yaşandığı, nükleer savaş tehdidinin kol gezdiği ve elbette aktivist yıllar! Daha doğmadan yakınlaşan Ginger (Elle Fanning) ile Rosa (Alice Englert), filmin ‘küçük kadınlar’ı.

Küçük yaştan itibaren ayrılmayan ve ruh ikizi gibi dolaşan ikili, ilk öpüşmenin provasını yapacak ve heyecanını beraber yaşayacak kadar yakın, aynı oranda farklılar.

Filme (Ginger & Rosa / Bir Hayalimiz Vardı-2012) adını veren iki genç kız üzerinden ilerlese de hikaye, olayların merkezi ‘Ginger’... ‘Ve Rosa’ ise Ginger’ın dünyasındaki tartışılmaz varlığına rağmen daha çok en yakın ‘komşu kız’ı, en azından bizim için... Ginger’ı ve değişen ev hayatını dolu dolu yaşarken, Rosa’nın babasının evi terk edişine ve sürece yayılan annesiyle iletişimsizliğine gizlice tanıklık etmemiz bundan.
Masumiyet yaşları, özgür ruhlar ve Wes Anderson’ın ‘Moonrise Kingdom’ karakterlerinde olduğu gibi tutkuyla bağlanacakları bir ‘şey’ arayan küçük kadınlar gençliğe adım attıklarında şekilleniyor iyiden iyiye hayaller; Ginger dünyayı kurtarmayı ve sanatı, Rosa dönemin Londra’sının Mod gençliğini ve aşkı  düşlüyor hep.
Londra doğumlu yönetmen Sally Potter, 60’lı yıllarda henüz çocukken yaşadığı dönemi Ginger ile Rosa ve arkadaşlıkları üzerinden, parçalanan aileleri ve dönemin politik ‘bunalım’ını fona yedirerek anlatmayı tercih ediyor.

Soğuk Savaş’ın dorukta olduğu yıllarda politika ve devrim hayli silik kalıyor belki ama çocuk/ergen algısından daha çok değil. Zamanın y kuşağı Ginger’ın aslında hep kulak kesildiği dünyadaki ‘bunalım’ dönemi, iki genç kızın bunalımları altında kaybolup gidiyor çoğu zaman. Filme daha çok katkı sağlayacakken geri planda kaldığına ikna olduğumuz hatta neredeyse unuttuğumuz noktada, erken ama çarpık olgunlaşmanın sancılarıyla çıkıyor açığa. Terapi seansındaymışçasına karakter keşfi de yaşatıyor böylece: Değişimini hissettirip yaşadığı aşkla kadınlaşarak yaşıtına fark atan Rosa, sınırları olmayan dünyasında yaşayan pasifist, karizmatik bir baba, iki genç kızın da sıkıcı buldukları ve arka plan(ların)da kalan mutsuz, yaralı anneler!

Ginger’ın vaftiz babaları Mark 1 (Timothy Spall) ve Mark 2 (Oliver Platt) ile aktivist Bella’nın (Annetta Bening), küçük rollerine rağmen Ginger’ın dünyasındaki yerleri ise ayrı. Şüphesiz, filme kattıkları lezzet de...

Potter’ın küçük kadınları Ginger ve Rosa yönetmenin filmografisinde en iyisi değil belki, ama eski fotoğraflara bakmak gibi; etkileyici ve hüzünlü ‘Geçmişin çocukları, şimdinin ergenleri, geleceğin kadınları’nın dengesi bozuk, boylarından büyük hayallere, sınırsızlığa doğru gittikleri yol engelli, engebeli ama nefis müzik duraklarıyla dolu...

HİLAL ÇETİNDER

 

Yönetmen: Sally Potter

Senaryo: Sally Potter

Oyuncular: Elle Fanning, Alice Englert, Timothy Spall, Oliver Platt, Annetta Bening

IMDb: 6.3

GALERİ


Diğer Yazılar